SEÇİMDE
OYLARINIZI YA CHP’YE, YA DA MHP’YE VERİN DİYORLAR AMA ACABA
KEMAL KILIÇDAROĞLU İLE DEVLET BAHÇELİ; KENDİLERİNE
YAKIN PARTİLERLE NİYE İTTİFAK YAPMAK İSTEMİYORLAR?...
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
Sevgili
Okurlar böylesi bir yönlendirme;
Ülkemizin
birlik ve bütünlüğünün bozulmasından endişe duyan ve bu konuda bir şeyler
yapılması gerektiğine inanan duyarlı vatandaşlarımız ile
Yine
bir şeyler yapılması konusunda sorumluluk bilinci içinde olan bazı basın yayın
organları ile
Yine
sorumluluk bilinci içerisinde bir şeyler yapmak gerektiği konusunda samimi
davranan bazı Yazarların ve Sivil Toplum Kuruluşu Önderlerinin önerileridir.
Bu
gibi girişimleri takdirle karşılıyoruz ama adı geçen siyasi partilerin
liderleri, son anda başka partilerle ittifak yapmayacaklarını beyan ettiler…
Böylesi
bir durum bizleri çok üzdü Daha doğrusu bizleri hayal kırıklığına uğrattı…
Zira
Halkımız bu gibi konularda bazı görüşme ve temasların yapıldığını biliyordu
Ve bu
gibi girişimlerden olumlu bir sonuç çıkmasını bekliyordu…
Ama
MHP Lideri Devlet BAHÇELİ, 13 Mart 2015
Cuma sabahı bir TV Kanalında kimseyle ittifak yapmayacaklarını açıkladı.
Aslında
Büyük Birlik Partisi BBP, MHP’den ayrılan bir parça idi Dolayısı ile ittifakla
bir araya gelebilirlerdi.
Bir
araya gelmeleri de lazımdı…
Demokratik
Sol Parti DSP ise, CHP’den kopan bir parça idi.
Dolayısı
ile CHP ile DSP’nin de bir ittifakla birleşmesinde bir sakınca yoktu.
Ama bu
da gerçekleşmedi…
CHP ve
DSP görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını; DSP Lideri Masum TÜRKER bir basın
toplantısı ile duyurdu. Sonrasında ki TV programında da; hiçbir Parti ile
ittifak yapmayacaklarını söyledi…
Kemal
KILIÇDAROĞLU, Masum TÜRKER’e Partini kapat, bize katıl demiş…
Tabii
ki böylesi bir teklif DSP ve onun Lideri Masum TÜRKER için çok onur kırıcı bir
şey…
Masum
TÜRKER’i bu onurlu dik duruşundan dolayı kutluyorum.
Masum
TÜRKER’in bilgili ve dik duruş sergileyen bir siyasetçi olması vesilesi ile
benim yanımda ayrı bir yeri var. Onu şahsen çok severim…
Ama
onun yaşadığı büyük hayal kırıklığı, benim gerçekleşmesini İstediğim başka bir
birleşmenin de önünü tıkamış oldu…
Seçim
öncesinde yaşanan bu olumsuz gelişmeler karşısında yeniden bir durum
değerlendirmesi yapmak gerekiyor…
YİNE
CHP VE MHP’NİN YAPTIĞI İKİ İTTİFAK SONUÇ VERMEMİŞTİ…
Bir
yıl kadar öncesinde yapılan bu 2 seçim de;
Eğer
neden ve hangi sebeplerden dolayı başarısız olunduğunu göz önünde bulundurur ve
bundan dersler çıkartırsak;
7
Haziran 2015’de yapılacak olan Milletvekili seçiminde,
Umarın
yeni bir hayal kırıklığı yaşamayız…
Bu iki
konuda da benim sitemde, detaylı bilgiler var.
İsteyenler,
bu bilgilerden yararlanabilirler…
Ama
hatırlatmak bakımdan, ben burada konuyu kısaca özetlemek istiyorum.
1-Kötü
gidişatı önlemeye yönelik olarak;
AKP ve
onun Lideri Tayyip ERDOĞAN’a karşı ittifak yapıp, Türkiye’nin önünü açmak
maksadı ile
2014
Yılında 30 Mart Yerel seçimlerinde CHP ve MHP Liderleri Kemal KILIÇDAROĞLU ve
Devlet BAHÇELİ, Ankara için ittifak kararı almışlardı.
Ama
MHP kökenli Mansur YAVAŞ, az bir farkla seçimi kaybetti…
Bu
konuda çalınan oylar ve seçim hilelerinin de önemli bir rolü var ama
MHP
seçmeninin bir kısmı ile CHP seçmeninin önemli bir kısmının;
Fiili
durumu benimsemeyip, Mansur YAVAŞ’a oy vermedikleri de bilinmektedir.
Mansur
Yavaş, CHP ve MHP’nin çatı adayı idi ama
Mansur
YAVAŞ, seçime CHP kadrosundan giriyordu…
Bu
fiili durumu, CHP ve MHP’nin bazı seçmenleri içlerine sindirememişlerdi…
Mansur
YAVAŞ’a en büyük desteğin Merkez Sağ seçmenden geldiği bilinmektedir…
Bu
konu seçmen davranışlarını bilmek açısından çok önemlidir…
2-
Cumhurbaşkanlığı Seçimi Konusu…
CHP
lideri Kemal KILIÇDAROĞLU ile MHP lideri Devlet BAHÇELİ, bu defasında da, bir
şeyler yapmak adına;
Cumhurbaşkanlığına
ortak Aday olarak, Prof. Dr. Ekmeleddin İHSANOĞLU’nu gösterdilr….
Asıl
kırılma ve tartışma bu konuda yaşandı…
Her 2
lider de haftalarca Sivil Toplum Örgütleri ile en uygun adayın kim
olabileceğini araştırmaya başladılar ama
Sonunda
sürpriz bir şekilde; Ekmeleddin
İHSANOĞLU’nun ismini açıkladılar…
Ama
Ekmeleddin Beyi kimse pek tanımıyordu ve önerilen adaylar arasında da değildi…
Ve
işin en ilginç tarafı da;
6 Ay
öncesinden Ekmeleddin Bey, KILIÇDAROĞLU’na Cumhurbaşkanlığı için Aday olduğunu
söylemiş.
Kemal
KILIÇDAROĞLU ve Devlet BAHÇELİ, Ekmeleddin Beyle İstanbul’da görüşmüşler…
Bu
bilgileri Ekmeleddin Bey, kendisi verdi.
Bu
konuda yapılan ittifak da;
AKP’nin
ve onun lideri ve Başbakan Tayyip ERDOĞAN’ın önünde bir set oluşturup, Türkiye’nin
önünü açmaya yönelik bir girişimdi ama
Kemal
KILIÇDAROĞLU ile Devlet BAHÇELİ’’nin,
Birden
fazla Adayın çıkmasına müsaade etmem gibi sözleri ve dayatmaları neticesinde;
Korkulan
olmuş, bütün olumsuz faktörlere rağmen;
Tayyip
EROĞAN, Cumhurbaşkanı seçilmiştir…
Eğer
Kemal KILIÇDAROĞLU ile Devlet BAHÇELİ, kendi guruplarını serbest bırakıp,
isteyenin aday olmasının önünü açmış olsalardı;
İlk
turda kıyasıya bir yarış olur ve ikiinci turda en çok oy olan Aday yarışmaya
devam edeceğinden;
Tayyip
ERDOĞAN, büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı seçilemezdi…
Bu
gibi uyarılar, seçim öncesinde hep yapıldı ama fayda vermedi.
Bu 2
Liderin ısrarı, akla şu soruları getiriyordu:
Tayyip
ERDOĞAN’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi konusunda;
Birileri
bu 2 Lidere bir görev mi vermişti?...
Gelinen
noktada CHP Milletvekili Emine Ülker TARHAN, Kemal KILIÇDAROĞLU’nun birden
fazla Aday çıkmasına asla müsaade etmem dayatması sonucunda, CHP’den istifa
etmiş ve ANADOLU PARTİSİ’ni kurmuştur.
Prof.
Dr. Birgül Ayman Güler ve Prof. Dr. Süheyl BATUM, daha önce başka konularda
Kemal KILIÇDAROĞLU’nun uygulamalarını eleştirdikleri için, disiplin kuruluna
verilmiş ve CHP’den ihraç edilmişlerdir…
Bu gün
Kemal KILIÇDAROĞLU Yönetimindeki CHP’nin;
6
oktan ve de dolayısı ile bu Partinin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün
çizgisinden çıktığı algısı ile
CHP’nin
içinde ve tabanında büyük bir rahatsızlık vardır.
Ve CHP
bu gün;
Birgül
Ayman GÜLER, Süheyl BATUM ve dik duruş
sergileyen ve Halkımız tarafından iyi yönleri ile bilinen daha birçok Aslardan
yoksun olarak seçime hazırlanmaktadır.
Bütün
bu gelişmelerin tesadüfen yaşandığını da kimse iddia edemez…
Dolayısı
ile birçok bilinmeyenlerin olduğu bu seçim ortamında ve gelinen noktada;
Muhalefet
Liderlerinin bilerek, ya da bilmeyerek yapılmış olsun, kusurları ya da yanlışlarının
olmadığını, kimse iddia edemez…
Ve
Halkımızın kafası bu yüzden çok karışıktır ve büyük bir tereddüt içerisindedir…
Israrla
ve üzüntü ile hep şunu soruyor.
Kime
oy vereceğim!?...
Eğer
bu gibi konularda biraz daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz;
Benim
web sitemdeki Türkiye’de Siyaseten Gelinen Noktada Çözüm Önerileri başlığını
taşıyan makaleyi okumanızı öneririm…
TÜRKİYE
İÇİN BİR BAŞKA DEPREM OLUR…
Bilindiği
üzere, işadamı Cem UZAN’ın kurduğu GENÇ PARTİ seçimde % 7.5 oy alıp seçim
barajının altında kalınca;
Bu
durum AKP’nin işine yaramış ve tek başına yine iktidar olmuştur.
VATAN
PARTİSİ konusunda vurgulamak istediğim çok önemli husus şudur:
Halkımızın
büyük çoğunluğu ve de özellikle Merkez Sağ seçmen;
Adını
nasıl değiştirirse değiştirsin ne koyarsa koysun,
Bilhassa
onun Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK’in geçmişte PKK Lideri Abdullah ÖCALAN ile
görüşmesi ve Kürtler hakkında söylediği bölücülük yanlısı sözlerden dolayı;
İşçi
Partisi’ne ve onun devamı Partiye soğuktur ve güven duymuyordur…
Bu
itibarla, eskiye dayanan olumsuz bir algıdan dolayı;
VATAN
PARTİSİ’’nin % 10 seçim barajını geçebileceği kanaatinde değilim…
Umarım
geçer…
Cumhurbaşkanlığı
seçim kampanyasının sonuna yaklaşıldığında, İşçi Partisi’nin yaptığı olumsuz ve
kafa karıştıran yayınların;
Ekmeleddin
İHSANOĞLU’nun niçin seçilemediğinin nedenlerinden biri olduğunu da
söyleyebiliriz…
Eğer
VATAN PARTİSİ,% 5 ya da biraz üstünde oy alırsa;
Bilinmelidir
ki, daha ziyade Kemal KILIÇDAROĞLU’nun bilerek, ya da bilmeyerek yaptığı
yanlış, ya da hatalardan dolayı;
CHP
‘den VATAN PARTİSİ’ne kayan oylardır…
Böylesi
bir durumda CHP, % 25-26 bandının bile koruyamaz…
CHP VE
MHP’NİN AKP’YE BİR SET OLUŞTURMASI ÇOK ZOR GÖZÜKÜYOR...
Ben
yaptığım araştırma ve görüşmelerde;
Birleşmelerin
niye gerçekleşmediği, iyi niyetli girişimlerin niye sonuçsuz kaldığı konusunda
şu sonuca vardım:
Sadece
CHP Ve MHP gibi büyük Partiler de değil, ittifakla birleşmek söz konusu
olduğunda;
İttifakla
birleştirmek istediğiniz küçük, ya da orta boy Partilerin çoğu;
Diğer
bir başkasının daha avantajlı olduğunu göz önünde bulundurmadan;
Gelsin
bana katılsın diyor, ya da Aslan Payının kendisinde olmasını istiyor…
Ve
çoğu görüşmeler, daha başlangıç aşamasında iken, sadece bu gibi sebeplerden
sonuçsuz kalıyor…
Böylesi
bir husus, bizim genetik yapımızla da ilgili olmalı…
Tabi
ki birde kültür seviyesi ve yetişme tarzının da, bu gibi konularda önemli bir
faktör olduğunu düşünüyorum…
Umarım
ki ittifakla birleşip, barajı geçebilecek yeni bir oluşum gerçekleşir…
22
Mart 2015 Pazar günü yapılacak olan Demokrat Parti’nin kongresinde;
Genel
Başkan seçimi de gündeme alınıp;
Toparlayıcı
ve bütünleştirici özelliği ne çıkan yeni bir Aday ile
Bir
konuda uzman, yüksek öğrenimli, bilgili tecrübeli, vatansever insanlardan
müteşekkil birde idari kadro seçilirse;
Demokrat
Parti böylesi çok zor ve çok önemli bir zamanda,
Geç de
olsa Türkiye için, yeni bir umut kaynağı olur…
Demokrat
Parti Kongresi hakkında yazdığım makaleyi, sadece Demokrat Partililer değil;
herkes okumalı…
Böylesi
bir durumda, Demokrat Parti çatısı altında birleşip, toparlanmak; hem çok
kolay, hem de çok etkili olur…
SON
ÇARE OLARAK BİR KAÇ KÜÇÜK PARTİ İTTİFAKLA BİRLEŞİP, ORGANİZELİ OLARAK BAĞIMSIZ
ADAYLARLA YOLA ÇIKARLARSA;
SEÇİM
SONUNDA OLUŞACAK MUHTEMEL TAPLOYU DENGELEMEK AÇISINDAN ÇOK YARARLI OLUR…
Sonuç
olarak şunu söylemek istiyorum:
Vatandaşlarımızdan
oylarınızı, ya CHP’ye ya da MHP’ye verin gibi yönlendirmeler yerine;
Eğer
vatandaşlarımızın oylarını verebilecekleri siyasi alternatifler yaratırsanız;
Türkiye’nin
siyaseten geldiği noktayı, daha kolay aşarız...
Eğer
böylesi bir alternatif yaratılmazsa;
Bazı
vatandaşlarımız ya sandığa gitmez, ya boş, ya da geçersiz oy kullanır…
Ben
böyle düşünen çok insan tanıyorum.
Hangi
siyasal görüşe sahip insanların, tercihlerini hangi yönde ve nasıl
kullanacaklarını iyi tahlil etmek lazım…
Merkez
Sağ seçmen;
Eğer
Demokrat Parti’de bir toparlanma olmazsa;
Oylarını
büyük ihtimalle AKP’ye ya da kısmen CHP’ye kullanır.
Ama
MHP’ye Merkez Sağdan oy gitmez.
MHP’nin
seçmeni ya kendi Partisine, ya da AKP’ye oy verir
Saadet
Partisi’nin oylarının bir kısmı, AKP’ye, ya da Cemaat yanlısı partilere
verebilir.
Hükümet-Cemaat
arasında süren kavga nedeni ile
Dindar
ve Cemaate yakın olanların;
Desteklerini
çekmeleri dolayısı ile de, AKP’nin oylarında kendiliğinden bir düşüş
yaşanacağını düşünüyorum…
Saygılarımla,
16 Mart 015 Pazartesi
***
Makine
Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder