24 Kasım 2021 Çarşamba

TÜRKİYE’NİN ENERJİ SORUNU İLE YAĞMUR TUTMA PROJELERİ VE BİR TELEVİZYON PROGRAMI ÖNERİSİ




TÜRKİYE’NİN ENERJİ SORUNU İLE YAĞMUR TUTMA PROJELERİ
VE BİR TELEVİZYON PROGRAMI ÖNERİSİ




1)Buradaki not;

Konunun, kolayca anlaşılması için, başta Kıssadan ile-3, Makalesi ile

Kıssadan Hisse ile -2 ve Kıssadan Hisse ile-1’den kısa bir özettir.

Sonuç itibariyle bu gibi konulardan bir kısmı yeni olsa bile;

Bu konular,3 Yılı aşkın bir süredir ekranlarda

2)Ben Batı 

Standartlarında, uygulaması da iyi olan, Enerji Uzmanı, bir Makine Yüksek

Mühendisiyim ve yazıkları;

Alaska’dan Vietnam’a kadar, 5 Kıtada okunan, takip edilen,

Bir Gazeteci Yazarım

Termik Santraller konusunda, Almanya’da da araştırmalar yaptım.

Bu kısa bilgilerden sonra esas konumuza geliyorum.

3)ÜLKEMİZİN, 

Ekonomik krize sürüklendiği,

Başta TL’nin; DOLAR ve EURO olmak üzere, çoğu yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi;

T arım ürünlerinde bile dışa bağımlı hale geldiğimizden,

Artan fiyat artışları nedeniyle;

Basta vatandaşlarımız olmak üzere,

Toplumun her kesimini, olumsuz etkilemeye başladı.

Bir taraftan işsizlik artarken,

Diğer taraftan yaşanan sel felaketleri sonucunda, yaşanan can ve mal kaybı ile

Gittikçe artan kuraklık nedeniyle, tarımda yaşanan sıkıntıya ilaveten,

Birde başta yağış azlığı nedeniyle, suları azalmaya veya kurumaya yüz tutan,

Burdur, Eğridir, Meke ve daha başka göllerin durumu;

Yakın bir gelecekte, büyük iklim değişiklikleri ve bunun sonunda yaşayacağımız daha zor günlerin,

Habercisi gibi.


4)BÖYLESİ ZOR BİR ZAMANDA,
HALKIMIZI VE HERKESİMİ RAHATLATMAK ADINA;


Benim geliştirdiğim 2 ayrı Yağmur Tutma Projesi ile

Öncülüğünü yaptığım,

Türkiye’nin Enerji Sorunu ve Çözüm Önerilerini;

İstanbul Teknik Üniversitesi İTÜ ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi ODTÜ’den,

Konusunda Uzman Bilim Adamları ile

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları TMMOB’den

Bu gibi konulardan birinde, uzmanlaşmış olanlar ile

Milletvekillerinden, örneğin Hazine Garantili Elektrik Santralleri ile ilgili olarak;

Ellerinde araştırmaya dayalı, rakamsal bilgi olanlara da;

Televizyon Programında yer vereceğiz.


5)Böylesi 


Seçkin bir konuşmacı ekibi ile.

Herkesin, her kesimin zevkle izleyeceği, heyecan duyacağı,

Bilgiler aktaracağız.

BU İTİBARLA;

Muhalif Televizyon Kanallarının, özelliklede HALK TV’nin;

Bizlere ekranlarını, açmalarını, istiyorum.

Yukarıda da değindiğim üzere;

Bu işin öncülüğünü de, ben yapıyorum.


6)Aslında bu konu, 


Çoktandır gündemde ve herkesin haberi var.

AMA İş sadece, rahatça konuşabileceğimiz, bir Televizyon Kanalının;

Bizlere ekranlarını açmasında!

Yağmur Tutma Projeleri, bana ait olduğundan;

Ben bu konuyu bir program da, tek başıma anlatacağım.

Elektrik, Doğalgaz, Elektrik Üretim Santralleri ve sonuçta, enerji ile ilgili diğer konuları;

Yukarıda isimlerini zikrettiğim Kurum ve Kuruluşlardan,

Konusundaki Uzman Arkadaşlarımızla,

Birlikte ve paylaşımla sunacağız.


Hangi Televizyonda konuşacağımız netleştikten sonra;

Programların detaylarını, o zaman, açıklayacağız.

Halkımızdan gelen soruları da cevaplayacağımızdan;

Her biri3-4 saat sürecek, 2-3 Programa ihtiyaç var.


7)BU PROGLAMLARDA;


Başta Elektrik ve Doğalgaz birim fiyatları olmak üzere,

Termik Santraller, Hidro Elektrik Santralleri HES’ler, Rüzgâr Santralleri RES’ler, Güneş Panelleri,

AKKUYU Nükleer Santrali olmak üzere;

Elektrik Üretim Santrallerindeki sorunlar ve nasıl çözülecekleri de dahil,

Enerji ile ilgili bütün konuları, incelemeye alacağız.

Bu gibi konularda sizlere gelişmiş Batı Ülkelerinden de örnekler sunacağız,

Meli- malı gibi kelimeleri asla kullanmadan,

Her şeyin doğrusunu, ortaya koymaya çalışacağız.

Dünyanın her tarafından, temin etmeye çalışacağımız,

Orijinal Elektrik ve doğalgaz faturalarındaki kalemleri, bizdeki faturalarla karşılılaştıracağız.

Bindirmeler var mı? Vergi ne kadar?1 Kwh, elektriğin, çıplak değeri ne kadar?

Bu gibi analizlerden, Türkiye adına bir sonuç çıkaracağız,

Değerlendirmeler yapacağız.


8)ENERJİ SORUNU MERAK EDENLER;


Kıssadan Hisse. İle-2 Makalesinde, paragraf, 4’te, ara başlık 12’den itibaren, okumaya başlasınlar,

Yazılanları bir görsünler,

DOLAR ve EURO’ya bağlı olmadan, bu zor günlerimizde,

Neler yapılabileceğini, bilsinler.

NETİCEDE HER ŞEY;

Gelip insan faktörüne,bu gibi çok önemli işlerle uğraşanların, iyi bir eğitim almalarına,

Yaptığı işte uzmanlaşmalarına,

Batı Standartlarında iş yürütme, sorun çözme yeteneği ile

Yeterli bir saha çalışmasına ve tecrübe kazanmalarına bağlı.


9)ENERJİ KONUSUNDA;


Bu gün yaşadıklarımızı anlayabilmek için;

17-18 TEMMUZ 2001’de,ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI,

TEDAŞ KONFERANS SALONUN DAKİ, ENERJİ BRİFİNGİ’nden de,

Sizlere bahsetmek istiyorum.

Ben, Enerji Bakanlığı-EÜAŞ Genel Müdürlüğü,

Termik Santraller İşletme ve Bakım Dairesi Başkanlığı’nda görev yaparken;

Gerek, Hidro Elektrik Santralleri HES’ler, gerekse Termik Santraller konusunda, yaptığım saha

çalışmaları,

Gerek bu tespit ettiğim bu noksanlıkların, telafi edilmesi noktasında,

Konusunda Uzman yerli ve yabancı Uzmanlarla gerçekleştirdiğim; eğitim programları,

Gerekse, Enerji konusunda yaptığım diğer işler hususunda da, bilgi vermek üzere;

Enerji Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı, Sayın Ali TÜRKOĞLU ile görüşüp,

Ona bilgi vermiştim,

Ve Üst Düzey Yöneticiler ve sahadaki sorumlu Yöneticiler için;

Bir Enerji Brifingi organize etmeyi, önermiştim,

Kimsenin sorunu, bir başkasına atmaması, böylece sorumluluktan kaçıp,

Topu başkasına atmasına meydan vermemek açısından,

Rahatça konuşma ve tartışmada yapılabilsin diye

Bu Teknik ve Bilimsel içerikli toplantıya;

İlgili Kurumlardan, Merkezde ve Taşrada, görev yapıp,

Sorumluluk Makamında olanların, davet edilmelerini,

Önermiştim

Müsteşar Yardımcısı Sayın Ali TÜRKOĞLU, bu önerimi yerinde bulmuş,

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’da, resmi bir yazı ile

Bu işin organizasyonu için, beni görevlendirmişti.

Bu itibarla, bu Brifing hizmete özel olduğundan;

Davet edilenlerin dışında, kimse katılmadı,


Davet edileceklerin listesini de ben hazırladım,

Ve resmen davet edilmeleri için, listeyi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na vermiştim.

Bu Toplantıya;

Müsteşar ve Müsteşar Yardımcıları ile EÜAŞ ve TKİ Genel Müdürleri,

Genel Müdür Yardımcıları,

Termik Santral Müdürleri ile TKİ’nin, sorumlu Bölge Müdürleri ,

Ve Teftiş Kurulundan, bazı Müfettişlerde,

Hep isim olarak, çağrılmıştı.


10)Açılış konuşmasını,


Sayın Ali Türkoğlu yaptıktan sonra,

Kürsüye ben çıktım.

Sorunları özetlerken, özellikle şu hususa, vurgu yaptım:

Herkesin malumu olduğu üzere, henüz başlangıçta doğalgaz şebekesi,

Yaygın hale gelmeden;

Yapılan al, ya da öde kapsamında taahhüt edilen yüksek miktardaki, doğalgaza,

Sarf yeri bulmak açısından;

Kömürle çalışan Santrallerinin ihmal edildiği, bu yüzden de doğalgazla çalışan Termik

Santrallerin,

Özendirildiği yönündeki kanaatimi, söylemiştim..

Sorumlularda hep oraydı ama

Bu tespitime itiraz edip, karşı kan, fikir beyan eden de olmadı.

Bu günde buna benzer, başka türlü yanlışlarla karşı karşıyayız.

Ben konuşmamı tamamladıktan sonra, kürsüye,

İTÜ’den birlikte saha çalışması yaptığımız ve Eğitim Programlarına katılan Bilim Adamları ile

Almanya’dan Grup Firması adına bir Uzman, kendi konuları ile ilgili olarak,

Kürsüye çıkıp, bilgi verdiler, soruları cevaplandırdılar.

2 Gün boyunca, kaliteli bir brifing yapıldı, sorunlar tartışıldı ve çözüm önerileri de ortaya kondu.


11)BU DEFASINDA DA, BU GİBİ KONULARI;


Termik Santrallerde ve kömür ocaklarında çektiğim ilginç resim ve videolar eşliğinde,

Yukarıda ismini zikrettiğim Kurum ve Kuruluşlardan, katılacak olan,

Konusunda Uzman Bilim Adamları ile

Diğer Uzman konuşmacıların açıklamaları ile

Herkesi heyecanlandıracağız, gelecek adına herkesi, umutlandıracağız.


12)ENERJİ KONUSUNU MERAK EDENLER;


Elektrik Mühendisleri Odasının düzenlediği, Türkiye’nin 3.Enerji Sempozyumu Kitabında;

Türkiye’nin Enerji Sorunu ve Çözüm Önerileri,başlığı altında;

Benim, hazırladığığım23 sayfalık, kapsamlı bir araştırma ve analiz yazısına,

Bir göz atabilirler.

ÖRNEĞİN ELEKTRİK, birim fiyatlarının, niye yüksek olduğu konusunda da

Şunları söyleyebilirim.

Sayın Turgut ÖZAL ile başlayan, Enerjide Özelleştirmenin bir sonucu olarak;

Kamu İle Özel kesime göre

Ortalama enerji birim fiyatları, şöyle:

Kamu üretiminde, 1,64 Cent/Kwh,

Özel Kesimin ki, 6,354 Cent/Kwh:

6,354/1,64 Cent/Kwh=3,88

Yani Özel kesimin ürettiği elektrik, Kamunun ürettiğine göre;

3,88 kat, daha pahalı.

Şimdi anladınız mı, işin püf noktasını?

BU MAKALE, enerji üretimi konusunda, saha çalışmalarını,

Ve gerçek üretim sorunlarını da içeren,

Rakamsal bilgilere dayanan,

Enerji sorunları konusunda, Türkiye’de en kapsamlı bir analizdir.


14)BU MAKALEDE,


Çok önemli bir konu daha var.

BİRDE BU HUSUSTA, bir şeyler söylemek isterim:

23 Sayfalık bu Makalenin 2,5 sayfası;

Başta benim görev yaptığım, Daire Başkanlığı EÜAŞ Genel Müdürlüğü ile

3 Enerji Bakanı;

Cumhur ERSÜMER, Hilmi Güler ve Zeki ÇAKAN’’a,

Ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’na kadar giden, resmi evrak niteliğindeki,

Teknik içerikli raporlardır.

Buradaki asıl konu; enerji sorunlarının çözümü konusundaki,

Hazırladığım kapsamlı raporların ve sorunların çözümü noktasında ki,duyarsızlık nedeniyle;

En alttan başlayarak, silsile yoluyla bir üst Makama aktarılan,

Ve sonunda bir şikâyet haline dönüşen,

Türkiye’yi ilgilendiren, çok önemli konulardır.

Bu gibi bilgiler; şu, şunu dedi.Bu bunu yedi gibi doğrudan yolsuzluk iddiaları değildir.

Bu gibi b ilgiler;bu günde içimizi karartan zor günleri de nasıl atlatacağımıza ışık tutacak

Önemli bilgilerdir, belgelerdir.

Sorunların çözümü konusunda yetersiz kalındığı, bana destek olunmadığı gibi

Hususlardır!

Şimdi eski yanlışlara,

Fazlası ile bu günkü yaşadıklarımız da eklendi!


15)BU NEDENLE


Siyasilerin, elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla ilgili olarak, şikâyet ve yakınmaları doğru olsa bile

Bu gibi konulara neşter vurmak, sorunu çözmek, bizlerin işi…

Siyasetçilere düşen de;

Bizlere yardımcı olmaktır.


16)BU MAKALE SEMPOZYUMDA, 


Yerini aldıktan sonra;

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı;

Niçin bu Sempozyuma katıldın, niçin bu bilgileri yazdın gibi gerekçelerle

Kurum içinde, bana soruşturma açıldı, ifadem alındı ama

Bir sonuç çıkmadı.


17)23 SAYFALIK BU MAKALENİN,


2,5 sayfasın da;

Bu raporların konusu, kime verildiği ile evrakların, tarih ve numaraları, kaç Sayfa olduğu gibi

Bilgileri içeriyor.

B u bilgiler, Enerji Sorununun geçmişini ve bu gününü araştırmak, öğrenmek isteyenler için, çok

önemli bir kaynak, niteliğindedir.


18)18 ARALIK 2001.CUMHURİYET.


Cumhuriyet Gazetesi, bu tarihte, 1.sayfadan, benden bahisle

ELEKTİĞE GELEN ZAMLARLA İLGİLİ OLARAK;

Şöyle bir başlık atmış:

Enerji Bakanlığı çalışanı, Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ;

Elektriğe gelen zamların perde arkasını, gözler önüne serdi.

Şimdi yıl, 2021. Aradan 20 yıl geçmiş ama

Yine elektriğe, doğalgaza gelen zamlardan, şikâyet ediyoruz.


19)Elektrik ve doğal gaza gelen zamlar 


Konusunda özetle şunları söylemek isterim:

DOLAR ve EURO’daki artışlara rağmen;

Yapacağımız teknik çalışmalar ve alacağımız önlemlerle

Halkımızı ve her kesimi, rahatlatabileceğimizi, düşünüyorum.

AMA ÖNCELİKLE BİRKAÇ TELEVİZYON PROGRAMINA,

İhtiyacımız var!

Bu Televizyon Programında, öncelikle

Türkiye’deki enerji arzı ile,

Gerçek enerji, ihtiyacını, güncelleyip,

Bundan bir netice çıkaracağız.

Şu anda, başta Hazine garantili, Elektrik Üretim Santrallerinin,

Özendirildiği, tüketilemeyen fazla elektriğin faturasının da,

Halkımızın sırtına yüklendiği, anlaşılıyor,

Bu yüzden de kış saati uygulamasına geçilmek istenmediği ,

İşine gidecekler ile çocuklarını okula gönderecek ailelerin, sabahın karanlığında kalkıp,

Elektrik kullanmaları gerekiyor,

Küçücük çocukların da yine aynı şekilde,

Sabahın karanlığında kalkıp, kahvaltılarını yapmaları,

Ve aynı şekilde daha ortalık aydınlanmadan,

Yollara düşmek zorunda kaldıklarını, görüyoruz.


20)Burada, 


Enerji arz ve talebini ortaya koyduktan sonra,

Doğal gaz ile çalışan Termik Santrallerin çalışmasına, belki bir kısıtlama getirilebilir.

Bu gibi konularda, yaşanacak mağduriyetlerin,

Nasıl telafi edileceği, ayrı bir konu…


21)Eğer yerli 


Kömür ile çalışan Termik Santrallerin, yıllık bakımlarını,

Batı standartlarında iyi yaparsak,

Bu Santrallere, proje değerinde, harmanlanmış kömür verirsek,

Yanmayı da iyi yaparsak,

Hem daha az kömürle daha fazla enerji üretiriz,

Hem de,hava kirliliği olmaz,

Ve böylesi bir durumda, bacadan çıkan dumanı, belli-belirsiz görürüz,

Baca gazı arıtma sistemine de gerek kalmaz.


22)Enerji arz ve talebine bağlı olarak;


Belki Rüzgâr Santralleri RES’ler ile Hidro Elektrik Santralleri, Güneş Panellerini önere çıkartarak,

Enerji üretiminde; DOLAR ve EURO’ya bağımlılığı azaltabiliriz.


23)Ben, yıllar öncesinden, Enerji Üretim Santrallerinin;


Türkiye’de kendi teknolojimiz, kendi sanayimiz, kendi iş gücümüzle;

Bu Santrallerin, Türkiye’de nasıl üretileceği gibi konularda da,

Hep kafa yordum.

Bu itibarla, yapacağımız Televizyon Programlarında, bu gibi konuları da,

Konuşacağız.

Televizyon Programında yer vermeyi düşündüğüm Bilim Adamları da

Bu gibi işlere de yatkın ve tecrübeli olacak.

Örneğin Baca Gazı Arıtma Sistemlerini, kendi teknolojimizle yapabiliriz.

Ben bu gibi Bilim Adamlarını da tanıyorum..

Atık ısıdan yararlanarak, yerleşim yerlerinin, ısınma ihtiyacı ile sıcak su ihtiyaçlarının,

Nasıl karşılanacağı,

Atık ısıdan yararlanarak, Termik Santraller çevresinde,

Sera bahçelerinin kurulabileceğini,

Kömürle çalışan Termik Santrallerin bacalarından, dışarı atılan, dumandan,

Tarımda kullanılan Amonyum Sülfat ve Amonyum Nitrat gibi,gübrelerin üretilebileceğini,

Söylemiştim

Ve daha fazlasını, bilmek isteyenler için şu hatırlatmayı, tekrarlıyorum.

Kıssadan Hisse ile-2’de, paragraf 4’te, ara başlık, 12’den itibaren,

Okumaya başlasınlar.

Bu gün yaşadığımız ekonomik sorunlar ile işsizlik gibi sorunları da

Aklın ve bilimin ışığı ve rehberliği ile aşabileceğimizi de

Bu vesile ile tekrar vurgulamak isterim.

Yeni tip projeler ile güneş enerjisinden de daha fazla yararlanabileceğimizi de belirterek,

Bu gibi yeni Projelere de yer vermek suretiyle

Enerji konusunda, dışa bağımlılığı,

Düşük sevilere getirebileceğimizi, düşünüyorum.


24)BANA AİT YAĞMUR TUTMA PROJELERİ:


Bu konuda 2 Proje var

Bu Projelerin ilki, Karadeniz Bölgesi için geliştirdiğim, Yağmur Tutma Projesi,

Diğeri ise, başlangıçta Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizden başlayarak,

Diğer illerimizde de, uygulanabilecek Projelerdir.

İşin uygulama safhası, Mühendislerin işidir.

Bu itibarla kimseden, mühendislik hesaplarını, bilmesini beklemiyorum.

Yazdıklarımı okursanız, çok rahat anlarsınız.

Bu 2 Projeden ilki olan, Karadeniz Bölgesi için geliştirdiğim Yağmur Tutma Projesini,

5-6 yıl önce, Kanal B’nin, Ankara –Balgat,Öveçlerde ki, stüdyosunda,

25 Dakikalık bir haber Programında açıklamıştım.

Projenin özünü ortaya koymuştum ama

Yağmur Tutma Sisteminin,detaylarını ortaya koymaya vakit kalmamıştı.

AMA bu dsefasında,Dünyada bir ilk uygulama olacak,bu çok önemli Projenin,

Maketini de hazırlayıp

Ekranlarda Sizlere göstermek istiyorum.

Bu defasında, uygulamaya yönelik detayları da ortaya koyacağım.

Bu konuya tekrar devam edeceğiz.


25)Ben bu 2 Yağmur Tutma Projesi ile


Aniden bastıran yağışlarda; meydana gelen can ve mal kaybını,

Bütün betonlaşmaya rağmen;

Türkiye genelinde önleyebileceğimizi söylüyorum.

Bu işin sırrı, Projenin adında!

Yağmuru, daha yere düşüp, sel oluşturmadan, yukarıda tutarsan, sel oluşur mu? Oluşmaz!

Ben burada bu 2 ayrı projede; yağmurun, daha yukarı da iken,

Ve daha yere düşmeden, nasıl tutulacağını,

Sizlere anlatmak istiyorum.


26)Bu 2 Yağmur Tutma Projesi ile


Yaşanan can ve mal kaybını önlemenin dışında;

Konya ovası dahil, Türkiye’de sulanamayan arazi kalmayacak,

Kuruyan gölleri, yağmur suları ile dolduracağız.

Böylece buralardaki canlı yaşam eski haline geldiği gibi

Göllerin yağmur suları ile doldurulması ile de;

İklimin normalleşmesi yönünde önemli bir başlangıç yapmış olacağız.

Eğer elimizde ihtiyaç fazlası yağmursuyu kalırsa;

Bunu da borularla güneyimizdeki ülkelere akıtıp, para kazanacağız.

BU PROJELER;

Dünyamızın kuraklığa doğru gittiği bir zamanda,

Diğer ülkeler için de bir örnek niteliğindedir ve Türkiye’ye bir NO0BEL ÖDÜLÜ bile kazandırabilir.


27)Biz Türk Milleti olarak, bu güne kadar, her şeyi Batıdan bekledik,


Bilime ve teknolojiye gereken önemi vermediğimizden de;

Zengin ve refah bir ülke olamadık.

Bu gibi projeleri hayata geçirirken,

Yüzlerce, ,binlerce Mühendise, Teknik Elemana, İşçiye, iş imkânı yaratacağımız gibi

Bu teknolojiyi üretirken;

Boru, pompa, elektrik motoru ve daha birçok malzemeye ihtiyaç olacak.

Bu malzemelerin imalatlarını yapan sanayicilerimize ve burada çalışanlara da para akacak

Bu projelerin kurulmasında iş alan firmalar ile buralarda çalışanlarda

Bu işlerden, paylarını alacaklar.

Tarım, sanayi her şey, yeniden canlanacak.

Daha da önemlisi bizler, bu güne kadar, her şeyi Batıdan alıyorduk ya!

Bu seferinde biz, Batıya ve bütün Dünyaya teknoloji, ,mal ve hizmet satacağız.

Şimdi bu 2 ayrı Projede, yağmurun, nasıl tutulacağına,

Ve Sistemin, nasıl çalışacağına geliyorum.


28)KARADENİZ BÖLGESİ İÇİN, GELİŞTİRDİĞİM,
İLK PROJE:


Karadeniz Bölgesi; yaz mevsiminde, Türkiye’nin en çok yağış alan bir bölgesi.

Örneğin, haziran, temmuz ve ağustos aylarında,Türkiye’nin diğer bölgelerinde, kuraklık, ya da az yağış

olurken,

Bu Bölgede, mevsim ortalaması yağış,346 mm su sütunu gibi

Yani ortalama yağış miktarı, 34,5-35 cm su yüksekliği demek.

Bunun anlamı şu:

Karadeniz Bölgesinde ki dağ, dere tepe, yerleşim alanlarına düşen yağmur;

Bir yerlere akıp gitmese;

Buralarda her tarafı, 34,5-35 cm yüksekliğinde, su kaplayacak demektir.

Biz bu suyun bir kısmının, boş yere denize gitmesine de engel olup, faydalı işlerde kullanırken,

Denize akıp gidenlerinde, sel oluşturmasını, önlediğ-imiz gibi

Yaşanacak can ve mal kaybını da önlemiş olacağız.

Karadeniz Bölgesi, yazın çok yağış aldığı için, orada çay yetişebiliyor.


29)KARADENİZ BÖLGESİ DAĞLIK OLDUĞUNDAN,


Yağmur Tutma Projesinin bir parçası olarak;

Örneğin, ortalama 2100. Metre yükseklikteki, Rize-Ayder Yaylası’nın, tepesinde,

Toplayacağımız yağmur sularını, depolayabilmek için;

40Metre çapında, 150 Metre yüksekliğinde, 3 tane betonarme, su deposu, ya da su kulesi inşa

ediyoruz..

Bu su depoları, bileşik kap misali, alttan birbirleriyle irtibatlı olacak.

Bu su depolarının çapları ile yükseklikleri,

Artırılabilir, ya da azaltılabilir..

Biz burada yağmuru, depodan daha yüksekte, örneğin 170-180. Metrede tutuyoruz.,

Değişik bir teknoloji ile

Sistemin kapsama alanına göre;

8-10Km2 alana düşen, toplam yağışın bir kısmını, yakalayıp,

Bu depolara dolduruyoruz.

Burada işin püf noktası; bu kadar yüksekte, bu kadar geniş bir alanda yağmurun, nasıl

tutulacağıdır.

İşin püf noktası da burada zaten!

Bunun detayını kimseye söylemiyorum.

Televizyona çıktığımda, bu projeyi anlatırken;

Bu Projenin, Yağmur Tutma Sisteminin, maketini de yapıp,

Sizlere ekranlarda göstereceğimi de

Yukarı da söylemiştim zaten!

Böylece kısa yoldan, bu işin patentinin de bana ait olduğu da görülmüş,

Ve anlaşılmış olur.


30)Buradaki Yağmur Tutma Projesi;


Aynı zamanda, değişik bir HES Projesidir ve burada Hidro Elektrik Santrali HES’in;

Diğer HES’lerden farkı şudur:

Hidroelektrik Santrallerinde, baraj yüksekliği,ya da manometrik yükseklik;

Çok önemlidir.

Örneğin Türkiye’nin, en yüksek barajlı Hidro Elektrik Santrali HES;

Osmaniye’de, Ceyhan Nehri üzerinde,

Uzanlar’ın inşa ettikleri Berke Barajı ve Hidro Elektrik Santralidir.

Buradaki baraj yüksekliği, 100 Metredir.

AMA bizim buradaki HES’te, manometrik yükseklik;

Depo çıkışı-Türbin arasındaki yükseklik,1000-1500 Metre.

Buna düşü de diyoruz..

Buradaki manometrik yükseklik, ya da düşü, Berke’ye göre;10-15 misli daha yüksektir.

Bu itibarla burada, aynı miktar su debisi ile elde edilen enerji;

BERKE’ye nazaran, 10-15 misli, daha fazla elektrik elde etmek demektir.

Dağın tepesinde, bu tip HES,Dünya da bir ilktir.

Bu tip bir HES ile Karadeniz Bölgesinde, dere yataklarında HES yapmaya da gerek kalmayacak,

Bu nedenle buralarda, sel taşkınları da yaşanmayacak!

Bu Proje; bir taşla birkaç kuş vurmak gibi, bir şey!.


31)Bu Projenin, insan ve diğer bir canlı yaşamına, görüntü kirliliğine,


Bitki örtüsüne, herhangi bir zararı yoktur.

Bu Projenin etki alanı içindeki yerleşim yerlerine ve araziye düşen yağışların bir kısmı;

Bu Proje ile tutulacağından;

Toprak çok ıslanmayacak, yağışlarda birbirine eklenip, çoğalmayacağından;

Etki alanındaki, toprak kaymaları ile sellerde oluşmayacak,

Böylece buralardaki can ve mal kayıpları da,

Önlenmiş olacak.


32)BURADAKİ YENİ TİP HES, NASIL ÇALIŞIR?


Ayder Yaylası’nın Tepesinde inşa edeceğimiz depolarda toplanan yağmur sularını;

Deponun,toprak seviyesinde, yan tarafından,,

Bir boru ile bir çıkış yapıyoruz.

Ve bu boruyu, Ayder Yaylasından aşağı doğru, örneğin 1000-1500 Metre aşağı da,

İnşa edeceğimiz, HES binasındaki, su türbinine bağlıyoruz.

Su Türbini de, jeneratöre bağlı olduğundan;

Vanaları açtığımızda su, yüksek basınç ile, Türbini döndürecek,

Türbinde jeneratöre bağlı olduğundan,

Elektrik üretilmeye başlanacak.

Türbinden çıkan suyu da boşa akıtmayacağız,

Borularla, tabii akışla gittiği yere kadar, gidecek,

Ve borulardaki durağan su da

Buradan itibaren;

Ya suya ihtiyaç olan yere pompalanacak,

Ya da;

Türkiye yağmur suyu ağına pompalanacak.

Bu 2 Proje ile ani yağışlar sonucunda, meydana gelen seller nedeniyle

Sıkça görüp, yaşadığımız can ve mal kayıplarının önlendiği gibi,

Yağış azlığından kuruyan göllerin, tekrar eski haline geleceğini, iklimin normalleşeceğini…

Konya ovası dahil, sulanamayan arazinin kalmayacağını ve daha fazlasını da

Söylemiştim


33)KARADENİZ BÖLGESİ DIŞINDAKİ İLLERİMİZ İÇİN;
YAĞMUR TUTMA PROJELERİ


Bu işe önce, Ankara, İstanbul, İzmir olmak üzere, Büyük Şehirlerimizden başlayıp,

Sonrasında bu Projeyi, Türkiye geneline yaygınlaştıracağız.

Burada öncelikle,selin nasıl oluştuğu, konusunda , mantıksal bir açıklama yaptıktan sonra,

Projenin detaylarına gireceğiz ve Ankara’dan da örneklerle

Yağmur sularını, binaların çatısından, tutmaya başlayacağız,

Bundan sonrasındakileri de anlatacağız.


34) YERLEŞİM YERLERİNDE SEL NASIL, NASIL OLUŞUR?


Örneğin Ankara’ya aniden, normalin üstünde bir yağmur düşmeye başlasa;

Ankara’nın yüksek semtlerinden, örneğin Keklik Pınarı’ndaki, evlerin çatısı ile

Cadde ve sokaklara düşen, yağmurlar;

Hemen bir sel oluşturmaz, evleri de su basmaz!

Buradaki binaların çatılarına düşen yağışlar;

Önce yağmur oluklarına iner, yağmur oluklarına inen yağışlar da

Dikey borulardan, cadde ve sokaklara, boşalır.

Cadde ve sokakların sağındaki ve solundaki, onlarca, yüzlerce sayıda,

Evlerin olduğunu ve bu evlerin,dikey borulardan, cadde ve sokaklara boşalan,

Yağmur sularını, bir düşünün!

Buna birde cadde ve sokaklara, havadan doğrudan inenler eklenince;

Keklik Pınarı’ndan, DİKMEN ve Çetin Emeç Bulvarı’na doğru , inildiğinde;

Keklik Pınarı’ndan, aşağı doğru inerken,

Hem çok sayıdaki binaların, dikey borularla cadde ve sokaklara boşalan yağmur suları ile

Cadde ve sokaklara, havadan düşenlerde eklenince,

Toplanan yağmur suları, Çetin Emeç Bulvarına yaklaştıkça,daha da artıyor.

Çetin Emeç Bulvarına doğru yaklaştıkça;

Çetin Emeç Bulvarı dahil, biraz aşağı kotlarda olan evleri,

Su basıyor,

Ve bazı sokaklar ile bazı Caddelerde, su altında kalıyor,


35)BİZ BU GERÇEĞİN IŞIĞIALTINDA;
ŞU UYGULAMALARI YAPIYORUZ:


1.AŞAMA:

Bu aşamada, şu hususlara vurgu yapmamız gerekiyor:

Bilindiği üzere, binaların çatısına düşen yağmurları, dikey borulardan,

Cadde ve sokaklara boşaltmıyoruz,

Ve bu yağmur sularından;

Evlerde; çamaşır ve bulaşık makinelerinde, banyo ve tuvalette yararlanmak amacıyla

bir sistem kuruyoruz.

Binalardaki su saatlerinin bulunduğu kotta,

Yer müsaitse burada, müsait değilse, bu kotta ama başka bir yerde,

Ankara’ya bir yılda düşen yağış ile en çok yağışın olduğu bir zamandaki yağmur miktarını;

Meteorolojinin kayıtlarından, yararlanarak, tespit edilebilir.

Bundan sonrasında;

Kuracağımız Hidrofor teşkilatının kapasitesi ve depo hacmini,

Bu verilere dayanarak, tespit edebiliriz.

Yağmur suyu saftır ama başlangıçta, biraz toz toprak ve kirletici, başka maddeler bulunabilir

Ama yağıştan kısa bir süre sonra, yağmur suyu temiz hale gelir.

Fakat biz, yağmur suyu için; birde arıtma sistemi alıp, hidrofor sistemine,monta ediyoruz..

BU NOKTADA, vatandaşlarımızı ehil olmayan ve fırsatçılardan korumak adına;

İlgili Mühendis Odalarının, verilere bağlı olarak, standart ve onaylı, hazır projelere öncülük etmeli,

Vatandaşlarımız, bu yüzden mağduriyetler yaşamamalıdır.

Bu hazırlık aşamasından sonra;

Mevcut şebekenin dışında,

Yağmursuyu teşkilatı için, her daireye, bir su saati ile her daireye,

Sıva üstü bir tesisatla bağlantı yapmalı,

Ve bu dairenin mutfak, banyo ve tuvaletine, bu yeni tesisatla, bağlantı kurulmalıdır.

Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, tuvalet ve banyo ile irtibat sağlanmalıdır.

Burada bina içinde kurulan yağmur suyu sistemine,her daire için, bir su saati konulmasının,

nedeni, şudur:

Eğer biz, bu sisteme her daire için, bir su saati koymazsak ve bir miktar ücrette almazsak;

İnsanlar, bedava diye, depodaki, yağmur sularını, çabukça bitirirler.

Ama su saati koyarsak ve birde M3, başına, elektrik ve bakım hizmetleri gibi,

Zaruri masrafları karşılamak üzere, cüzi bir ücret konması gerekir.

Apartman sakinlerini de, apartman yöneticilerinin, insafına bırakmamak içinde;

Konuyla ilgili olarak, Makine Mühendisleri Odası, verilere dayalı olarak, kimsenin itiraz edemeyeceği,

şekilde M3 su başına, bir ücret çıkarmalıdır.

Bu ücret, Belediyenin, şebeke suyu ücreti ile mukayese edildiğinde,

Devede kulak misali gibi kalır. Neredeyse, bedava gibi.

Bu sisteme göre, evde 2 Tip musluk olacak.

Birinde, su musluğunu açtığınız zaman, tesisat suyu akacak,

Diğer musluğu açtığınız da ise;

Eğer depoda su varsa; musluktan, basınçlı yağmur suyu akacak!

Yağmur suyu saf olduğundan, bu sistemde;

Çamaşır ve bulaşık makinesindeki deterjan sarfiyatı azaldığının dışında,

Çamaşır ve bulaşık makinesinde, yıkama süreleri de, kısalacağından;

Elektrik sarfiyatı da azalacak,

Vatandaşlarımızın, elektrik ve su faturalarında,

Ciddi düşüşler olacak ve herkes, her kesim, çok rahatlayacaktır..

2.AŞAMA:

Bu Uygulamayı, Türkiye genelinde yaygın hale getirebilmek için;

Vatandaşlarımızın, Enerji sorunlarının bir parçası olarak,

Elektrik, ısınma ve sıcak su ihtiyacının, daha düşük ücretle karşılanması noktasında;

Sanayi ve üretici kesimi ile herkesi korumak, rahatlatmak adına,

Ekonomik kriz ve çöküntünün yaşandığı bir zamanda;

Önerdiğim Televizyon Programlarının, mutlaka yapılması, lazım!

Bu 2. Aşamada; Ankara, İstanbul ve İzmir gibi, CHP’li

Büyükşehir Belediyelerinin, kasasından, bir para çıkmayacak ama

Bu Yağmur Tutma Projelerinin, acilen uygulamaya başlanmasında,

Bu Büyükşehir Belediyelerinin Başkanları, Sayın Mansur Yavaş, Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Tunç

Soyer’e, büyük görevler düşüyor. Onların desteğine, ihtiyacımız var!

Eğer birkaç binaya Yağmur Tutma Projesi uygulanırsa,

Sellerde can ve mal kaybı da önlenemez, susuzluğun ve kuraklığın önlenmesi noktasın da,

Sıraladığım faydalardan da mahrum kalınır!

BU İTİBARLA,

Bu gibi konuları, birilerinin; bu 3 Büyükşehrimizin CHP’li Belediye Başkanları ile

, CHP, Üst yönetimine,

İletmesi de gerekiyor!

Şimdi kaldığımız yerden devam ediyorum.

Bu 1. Aşamada kimseyi, kendi binasında, yağmur Tutma Projesi yapması için;

Zorlamayacağız, Zira, bu Gibiler;

Projeyi uygulayan binalardaki, faydalı işleri gördükten sonra;

Onlarda, bu Projeyi, kendi binalarında da, mutlaka uygulayacaklardır.

2.AŞAMA:

Bu 2. Aşamada,her cadde ve sokakta, sağlı sollu, 2 tarafta, yağmur toplama kanalları yapılacak.

Burada en önemli husus şudur:

Apartman Yöneticileri, kendi binalarına, bu Projeyi ister uygulasınlar, isterse uygulamasınlar,

AMA BU PROJENİN BAŞLADIĞI YERLERDE;

Çatıya düşen yağmur sularının, dikey borulardan aşağı, indiklerinde

Cadde ve sokaklara bırakılmaları, yasaklanacak!

ZİRA BU AŞAMADA;

İsimlerini saydığım, CHP’li, 3 Büyükşehir Belediyesi;

Ankara’da, Keklik Pınarı örneğinde olduğu gibi,

Bu projelere, öncülük edip,

Yüksek semtlerden başlayarak,

Her cadde ve sokağın, sağında ve solunda,

Yağmur toplama kanalları, inşa etmeleri, gerekiyor.

Tabii ki buda para ve yatırım işi.

Bu kanallara döşenecek borular, çelik olabilir, plastik menşeli olabilir,vs..

Bu gibi detaylar, mühendislik işi, aynı zamanda parasal konulardır.

Bu gibi detaylarla, CHP’li, 3 Büyükşehir Belediye Başkanları ilgilenecekler.

Bu aşamada, buradaki bütün binaların, dikey boruları;

Yağmur toplama kanallarına bağlanacak.

Bu nedenle Proje yaptıranlarda;

Eğer hidrofor teşkilatına, hesaplananın dışında, fazla yağmur suyu gelirse;

Sistem, kapasite fazlası yağmur suyunu, otomatik olarak, dikey boruya atacak ama

Dikey boru,yağmur toplama kanalına bağlı olduğundan;

Kapasite fazlası, yağmur suyu, israf edilmemiş olacak,

Ve yağmur toplama kanalına atılacaktır.

Proje yaptırmayanlarda da, dikey borularla aşağı, inen yağmur suları ise,

Doğrudan,yağmur toplama kanallarına ,boşalacaktır.

3.AŞAMA:

Sokaklardan gelen yağmur Toplama kanalları, neticede, ana caddedeki, yağmur Toplama kanallarına

bağlanacak,

Ana hatta toplanan yağmur suları;

Çetin Emeç Bulvarı’nda inşa edilecek olan, yeteri kapasitedeki,

Büyük bir yeraltı deposuna boşalacaktır.

BU ÖRNEKTEN HAREKETLE;

Ankara’nın diğer bütün semtlerini;

Yüksek yerlerden başlayıp, alçalma istikametine bağlı olarak, belli adlar altında,

Bölgelere ayırıyoruz.

Keklik Pınarı’nda yaptığımız uygulamaları;

Bu yeni bölgeler için de tekrarlıyoruz

Sonuçta, Keklik Pınarı örneğinde, son aşama olarak, inşa ettiğimiz;

Çetin Emeç Bulvarı’ndaki, yeraltı depolarının benzerlerini;

Diğer her bir bölge için de inşa ediyoruz.

İNŞA ETTİĞİMİZYERALTI DEPOLARINI DA;

Birbirlerine borularla bağlıyoruz.İşin bu aşamasında,Ankara Büyükşehir Belediyesi;

Ana yer altı, su depolarında toplanan, yağmur sularını;

İhtiyaca göre;tarımda, sanayide kullanacağız,

Ya da bir kısmını arıtmadan geçirip, şehir suyu ile harmanlayıp,

Şehir şebekesine, pompalayacağız..

4.AŞAMA:

Ankara’nın diğer ilçeleri de, yakınlardan başlanarak;

Şehirdeki sistemle, irtibatı sağlanacak.

Duruma göre bir yerden, başka bir yere, su pompalanabilecek.

5. AŞAMA.

Yağmur Tutma Sistemleri, başka iller içinde yapılacak,

Birbirlerineyakın olan illerin, Yağmur Tutma Sistemleri de;

Boru hatları ile birbirlerine bağlanacak,

Sonuçta böylesi bir bağlantı hattı,

Türkiye genelinde yaygın hale getirilecek, ihtiyaca göre;

Bir yerden başka bir yere, su pompalanacak,

Ve Türkiye’de susuzluk ve kuraklığın sonlandırılması noktasında,

Çok iyi bir başlangıç yapmış olacağız.!

Türkiye açısından çok önemli konuları içeren, bu Makalenin;

Başta Sayın Mansur Yavaş, Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Tunç Soyer ile

CHP Lideri Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, İYİ PARTİ Lideri Sayın Meral AKŞENER’e

Bir şekilde ulaştırılmasını istiyorum.


Saygılarımla.24.11.2021.Çarşamba

Mak. Yük.Müh. Ahmet YALVAÇ

Enerji Uzmanı Gazeteci Yazar.

a_yalvac@hotmail.com

https//ahmetyalvac1946blogspot.com.