11 Mayıs 2023 Perşembe

TARİHTEN YETERİNCE DERS ALMAMAK









TARİHTEN YETERİNCE DERS ALMAMAK

Sevgili Okurlar,

Bu günkü konuları, şu başlıklar altında açabiliriz:

1-23 NİSAN 1923 EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

1/1)23 Nisan 2023Pazar CUM HURİYET.



İÇİNDEKİ ÇOCUK: sana umut dolu, bir dünya verir. Onu kaybetme

23 NİSAN; Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramımız kutlu olsun

Egemenlik hakkını ulus adına kullanan TBMM’nin kuruluşu’ nun103. yılı.

VAZGEÇMEYİZ

HALKA DAYALI MECLİS

İzmir ve tüm Batı Anadolu, Yunan; Adana, Maraş ve Urfa; Fransız askeri güçlerinin işgali altındaydı.İşte bu koşullarda 103 yıl önce TBMM; 23 Nisan 1920’de açılıyor ve çalışmaya başlıyor. Seçimle oluşan Meclis’in, çalışmaya başlaması;

Milli Mücadeleyi, yepyeni bir aşamaya,

Halkla bütünleşen bir düzeye taşıdı.

BÜYÜK DEHA ATATÜRK

Milli Mücadele artık, halka dayalı bir Meclis’le yürütülecektir. Bu karar ,Mustafa Kemal’in dehasının,

İleri görüşünün, bir ürünüdür.

Meclis, Vatan’ın ve Milletin yazgısına el koymuştur.

ATATÜRK’ün, öngörüsü, gerçekleşmişti.

MECLİS, teori değil, tam bir gerçekti

ADIYAMAN GEZİSİNDE, KILIÇDAROĞLU’NUN YANINDA OLAN; ERDOĞAN TOPRAK ANLATTI.
SALDIRI ORGANİZE

2/1)23 Nisan 2023 SÖZCÜ



Ulu önder ATATÜRK’ün armağanı olan,23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, coşkuyla

kutluyoruz

İYİ Kİ VARDI!

ATATÜRK, Çanakkale’de yanılmışım deseydi;

ŞİMDİ YOKTUK.19Mayıs 1919’da, Samsun’a çıkmasaydı;

ŞİMDİ YOKTUK

Yedi Düvele karşı savaşırken, kandırılsaydı;

ŞİMDİ YOKTUK

Sevr Anlaşması’ndaki, sınırları kabul etseydi;

ŞİMDİ YOKTUK

Cemaatçilere, şeyhlere ve tarikatçılara; ne istedilerse verseydi;

ŞİMDİ YOKTUK

Düşmanları kovan, Cumhuriyeti kuran, Devrimleri yapan, bize bu Cennet Vatanı,emanet eden…

ATATÜRK İYİ Kİ VARDI!

ATATÜRK’TEN ÇOCUKLARA:

Küçük hanımlar, küçük beyler!

Sizler geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız

Memleketi asıl ışığa boğacak olan, sizsiniz

Sizden, çok şeyler bekliyoruz.

SEÇİM DÖNEMİNE GİRDİĞİMİZ BİR ZAMANDA,

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 100.Yılı vesilesi ile

Yukarıda 2 Gazetede yer alan, haber ve bilgilere ilaveten,

14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan kritik seçime günler kala, ben de bir şeyler söylemek

istiyorum

2-YENİDEN, ESKİ PARLAMENTER SİSTEME, GERİ DÖNMEK UMUDU İLE MİLLET İTTİFAKINA,
BAŞARILAR DİLİYORUM,
AMA KAYGILARIMI DA SÖYLEMEM GEREKİYOR

Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş Felsefesine,

Vatanı ve Milleti ile Bölünmez Bütünlüğüne, yürekten inanan,

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşıyım ve bundan da,büyük bir mutluluk duyuyorum.

Etnik kökeni, dini inancı ve mezhebi, ne olursa olsun;

Türkiye Cumhuriyeti’nin, her bir vatandaşının, özellikle de her kademede ki Devlet Yönetenlerin,

Ve bu seçimde Yönetime talip olanların da;

Bu Devletin kurucu yasalarına saygı göstermelerini bekliyorum.

Bu gibi konular, bizleri bir arada tutan, ortak değerlerdir.

Buradan başlayarak, konuyu açmak istiyorum

1)Şu anda, 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimini

kazanmaya, en yakın olan, ittifak gurubu;

6’Lı Masa, yeni adıyla Millet ittifakı ve bu ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı;

CHP’nin Genel Başkanı, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU dur

KLIÇDAROĞLU’nun sakın kişiliği, uzlaşmacı, akıl, mantık, bilgi ve tecrübeye dayalı,

Ekonomiyi nasıl çıkmazdan çıkaracağı yönündeki vaatleri ile

Halkımızın sevgisini kazanmaya devam ediyor. Bu sebepten, kişisel gözlemlerime de dayanarak;

6’Lı Masa’yı, iktidara daha yakın görüyorum.

Eğer Millet İttifakı, EN FAZLA Milletvekili çıkaran ittifak olursa,

Sayın KILIÇDAROĞLU, kendisi dahil; 4 Cumhurbaşkanı Adayı arasında, en fazla oyu alan kişi olursa;

Sonuç itibarıyla Millet ittifakı, toplamda %(50+1) oranında oy toplayabilirse;

Millet ittifakı, hem iktidarı, hem de Cumhurbaşkanlığını kazanmış olacak

AMA Bu gibi konularda da, tam emin değiliz. Bugün gelinen noktada, Millet ittifakını ve Sayın

KILIÇDAROĞLU’nu, desteklememiz gerekiyor. Başkaca yapılacak bir şey yok

Şimdi burada biraz durmamız gerekiyor. Sonra devam edeceğiz.

2)Kaç defadır yazıyorum ve diyorum ki; Millet ittifakını oluşturan 6 Siyasi parti, Eski Parlamenter Sisteme, geri dönecekleri konusunda,

Bir hedef koysunlar ve işi garantiye almak ve halkımıza da bir güven vermek açısından,

Yazılı ve sözlü bir taahhütte bulunsunlar. Sözlü taahhüt, yazılı taahhüt’ün aynısı olacaktı Sözlü

Taahhüt, televizyonlarda ve gazetelerde, beyanat şeklinde olabilirdi

Ama yazılı taahhüt, noter tasdikli olacak. Ve Millet İttifakındaki Partiler;

Liderler dahil, Milletvekili Aday Adayları dahil herkesin, böylesi bir taahhüt vermesi, karar altına

alınacaktı.

Yazılı taahhüt aynen şöyle idı:

Milletvekili seçildiğim de;

Cumhurbaşkanı’nın Halk tarafından seçilmesine onay veren, 16 Nisan 2017’de yapılan referandum

öncesindeki Anayasa’yı başlangıç kabul edip;

Eski Parlamenter Sisteme geri döneceğimi,

Şimdiden, kabul ve taahhüt ediyorum.

Seçimi kazanıp Meclise Milletvekili olarak, girdiğimde;

Eğer bu taahhüdümden vazgeçecek olursam;

Herhangi bir işleme gerek kalmadan,

Milletvekilliğimin, kendiliğinden düşürülmüş sayılacağını,

Şimdiden kabul ve taahhüt ediyorum.

Böylesi bir taahhütte oyların %(85-90)’ı, Millet ittifakına yönelirdi.

Böylece sessiz sedasız, eski Parlamenter Sisteme geri dönülürdü. Daha iyi bir anayasa yapmak in de,

kollar sıvanırdı.

Böylesi bir formülde Cumhur ittifakı, ne yaparsa yapsın,

Kazanma ihtimali kalmazdı.

Bu formülde şaşılacak bir şeyde yok. Anayasa’ya aykırı bir durumda, söz konusu değil

MİLETVEKİLİ YEMİNİ Nİ, bir düşünün;

Vatanın ve Milletin bütünlüğünü, Demokratik, Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin,

Kurucu değerlerine, bağlı kalınacağına dair;

Namus ve Şeref üzerine edilen yemin var ya!

Aslında benim burada önerdiğim husus, Milletvekili yeminin aynısı Ama ihlâl edildiğinde, bir yaptırımı

yok!

BENDE DİYORUM Kİ;

Türkiye’nin her açıdan zorda olduğu bir zamanda;

Bu ülkeye gönül vermiş herkese, bir umut, bir heyecan ve bir güven vermek açısından,

Böylesi bir taahhüdü gerekli görüyordum.

Bu konunun, başka taraflara çekilecek bir yanı var mı? YOK,

Ama her nasılsa, bu formüle yanaşan da yok!

PEKİ SEBEP NE? Bunu da anlamaya çalışacağız!

Bu konuya, Türkiye Uçurumun Kenarında-3’te, değindim

Revize edilmiş haline, aynı başlıkla 2’de de vurgu yaptım

ŞİMDİDE, Türkiye açısından bir dönüm noktası niteliğindeki,

Bu kritik seçim için, başka açılardan da uyarılarıma devam edeceğim!

Eğer Millet İttifakı;

Bu yazılı ve sözlü taahhüdü vermiş olsalardı, bütün oylar, Millet ittifakına akardı

Böylesi bir durumda, 400 Milletvekili de çıkardı, 500 Milletvekili de çıkardı.

Meclis’in ilk toplantısında da, kaldır el, indir el yapılır. Sonuçta da sessiz sedasız, Eski Parlamenter

Sisteme geri dönülmüş olurdu. Daha iyi bir Anayasa yapmak içinde, çalışmalara başlanırdı

BU YÜZDEN, şimdiki Başkanlık Sistemi Anayasası ile seçime gideceğiz.

BU NEDENLE, BU SEÇİMİ Millet ittifakı ve onun Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu

kazansa bile

Eski Parlamenter Sisteme, geçileceği konusunda;

Bazı endişelerim var. Burada bu endişelerime de, değineceğim


3-BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ BoP ve 

TÜRKİYE’NİN HALİ





1)Şimdi burada BOP kapsamında, seçime günler kala bir zamanda,

Günümüz Siyasetine de ışık tutan;

Web sitemde, ekranın sol tarafında, en çok okunan Makalelerden,

Bazılarına, zihin jimnastiği de olması açısından, bir göz atmanız temennisi ile

Başlıklarını yazmak istiyorum;

Bu Makalelerde vurguladığım konular, verdiğim bilgiler;

Hem seçim dönemi için gerekli. Hem de gelecek kuşaklar için;

Bugünü anlamak açısından, önemli bir kaynaktır Tarihe düşülen, bir not niteliğindedir

Halkımızın, beğenerek ve merak ederek okuduğu ve seçim sonuçlarını da etkileyebilecek,

MAKALELERİN adları:

BU KAPSAMDA bugün burada, yeni Makalede de, bazı önemli noktalara, tekrar vurgu yapmak

istiyorum

  • 1/8 Şubat 2016 Bir Televizyon Programı Duyurusu,
  • Türkiye’nin Enerji Sorunu ve Çözüm Önerileri
  • 2/21 Kasım 2016 Başkanlık Sistemi Tartışmaları
  • 3/24 Kasım 2021 Türkiye’nin Enerji Sorunu İle Yağmur Tutma Projeleri ve Bir Televizyon Programı
  • Önerisi
  • 4/8 Ocak 2023 Pazar Türkiye Uçurumun Kenarında-2
  • 5/6 Nisan 2023 Perşembe Türkiye Uçurumun Kenarında-3
  • 6)/17 Ocak 2014Türkiye’nin Etnik Kökeni

NOT; Türkiye’nin Etnik Kökeni başlıklı, Makale de;

Halkımız tarafından merak edilip, çok okunan Yazılarımdan biridir.

Bu nedenle benim burada, MHP çizgisinde, ya da ırkçı birisi, olduğumu da,

Kimse düşünmesin!

Bu gibi konularda da söyleyeceklerim var.

PEKİ BU MAKALELERE, nasıl ulaşılır?

Eğer Bilgisayarda, benim web siteme, girerseniz;

Orada, BU SİTEDE ARA, diye bir yer görürsünüz. Oraya, yukarıda, başlıklarına vurgu yaptıklarımdan

hangisini, okumak istiyorsanız, onu yazar ve enter’e tıklarsanız;

İlgilendiğiniz Makale ekrana gelir.

Birde Google’da, örneğin;

Ahmet Yalvaç-Bir Televizyon Programı Duyurusu,

Ve Türkiye’nin Enerji Sorunu ve Çözüm Önerileri

Yazar ve arama yaparsınız, yine ulaşırsınız!

2)ŞİMDİ BU GÜNKÜ konulara giriyorum.

Ben Batı Standartlarında uygulaması da ıyı olan, Enerji Uzmanı, bir Makine Yüksek Mühendisiyim.

Ülkemizin yararına olacak Plan ve Projelerim de var. Yağmur Tutma Projeleri gibi

Türkiye ve Dünya içinde çok önemli olan, buluşlarım var.

Ben sorunları sıralamıyorum. Türkiye’nin şu sorununu, halledeceğim. Halkımızı da rahatlatacağım,

Diyorum Ama şu sorunu çöz, şu işi hallet diyen de yok!

ÖNCELİKLE, bu gibi konularda, yüz yıllar öncesinden, zihinlerimizde, yerleşmiş olan, her şeyi Batıdan

bekleme alışkanlığını ve zihinlerdeki pası,

Söküp, atamıyoruz. Bu gibi sorunların sağ ile sol ile de bir ilgisi yok!

SEÇİMİ KAZANMAYA, yakın görünen Millet İttifakı ve bu ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı,

Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, seçimi kazanırsa;

Ve bana destek olursa, Türkiye içinde hayati öneme sahip, tekniğe dayalı, çok önemli sorunları da

Halledeceğimi, hatırlatmak isterim!

BEN Türk Sanat Müziği ve Güzel Sanatlara da ilgi duyan, Tarih ve özellikle de Türk Tarihi’ne

Dayalı, Günümüz Siyaseti ile de ilgili, bağlantılı yazılar yazan,

ÖRNEĞİN, günümüzde YAPAY Kürt Sorunu gibi konularda da, farklı şeyler söyleyen,

Çalışmayı ve üretmeyi esas alan, Bilim ve araştırma yönü ağır basan,

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu değerlerine, yürekten inanan,

Mustafa Kemal ATATÜRK, çizgisinde, çok yönlü birisiyim.

BU NEDENLE ve olumlu özelliklerim vesilesi ile

Türkiye’yi bekleyen tehlikeleri; bazı önemli ipuçlarından, görebiliyorum.

BİLGİ ve TECRÜBEM ile

Türkiye’nin, Ekonomik ve Siyaseten de, çok zorda olduğu bir zamanda;

ÜLKEMİZİN yeniden; Kuvvetler Ayrılığına dayalı, Eski Parlamenter Sisteme,

Geri dönmesini de gerekli görüyorum, Ve bu çerçevede,

Halkımızı aydınlatmak, bilgilendirmek istiyorum.

ŞİMDİ BU NOKTADAN, başlayarak,

Seçim konularına da bir giriş yapmak istiyorum

Ocak ayının 3.Haftasında, başta Sayın KILIÇDAROĞLU ile

İttifakın diğer Genel Başkanlarına, ortak bir mektup yazdım Mektup aynı ama

Her mektubun başında, bir Genel Başkanın ismi yazılı.

https//ahmetyalvac1946blogspot.com, adresinden;

Türkiye Uçurumun Kenarında-2, Makalesini, referans göstererek, özetle şunları yazdım:

Türkiye’de Ekonominin de çöktüğü, Siyaseten de çk zorda olduğu bir zamanda;

Bu sorunların çözümünde;

Kişisel olarak, katkı koymak istiyorum. Eğer sorularınız olursa ve beni davet ederseniz,

Sizlerle şahsende görüşmek isterim dedim.

Buradaki konulardan biri, benim buluşum olan Yağmur Tutma projelerinin, seçim döneminde

uygulamasına geçilmesi konusunda,

HALK TV’de İsmail KÜÇÜKKAYA ve Bengü Şap BABAEKER, moderatörlüğünde,

İçlerinde Emin ÇAPA, Barış PEHLİVAN gibi tanınmış Gazetecilerin de, bizlere soru sorabileceği bir

Ortamda,

4-5 saatlik bir televizyon programına ihtiyacımız vardı Bu taleplerimin karşılanmasında, bana yardımcı

olunmasını istiyordum aslında.

Siyasi açıdan da zorda olduğumuz bir ile de;

Millet ittifakının açık ara kazanmasını sağlamak açısından da yardımcı olmak cümlesi ile de

Yazılı ve sözlü taahhüde, tekrar vurgu yapmaktı.

Ama kimse davet etmedi, şu sorunu da çöz diyen olmadı.

Ocak ayının 26’sında da, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ’a bir mektup

yazdım ve faksla gönderdim ve randevu talebinde bulundum.

Onunda aslında konudan haberi vardı. Konu benim buluşum olan, Yağmur Tutma Projelerinin seçim

döneminde hayata geçirilmesiydi. Ona da şunları yazdım:

DEDİM Kİ; seçim dönemine girdiğimiz bir zamanda;

Siz CHP’nin elinde bulunan. Diğer 10 Büyük Şehir Belediye Başkanı ile de irtibat kurun, öncülük edin,

Bu projenin 11 Büyük Şehirde uygulanmasına, eş zamanlı olarak başlayalım, binlerce daireye,

Bu Yağmur Tutma Projesini uygulayalım. Örneğin yârin başlansa, 2,5-3 ay gibi kısa bir zamanda,

Kurarız. Böylece vatandaşlarımız, ekonomik açıdan da rahatlar,

Yüzlerce Mühendise, teknisyene, ustaya,işçiye, sanayiciye, tesisat malzemesi satan bayilere para akar.

Sanayi canlanır…Bunun oy olarak ta, Millet ittifakına yansıması da, çok büyük olurdu.

ŞİMDİ SORUYORUM, bu fırsat kaçar mı? Kaçmaması lazımdı!

Sanki bu gibi işleri, herkes yapabilirmiş gibi

Birde ricacı durumuna düşürülüyoruz!

İktidarlar değişse de! Türkiye’nin hâli, Pür melali bu!

SONUNDA, CHP BENİ, Ankara 1.Bölgeden Milletvekili Adayı bile yazmadı.

Bu konuda, kafama takılan soru şu:

Ben 5 Kıtada okunan bir Yazar olduğumu; Tarih dahil, çoğu konuda yetenekli olduğumu da söyledim

ya!

Beni yazdıklarımdan dolayı; muhtemelen potansiyel olarak sakıncalı görüp, Aday yazmadıklarını da

düşünüyorum.

ŞİMDİ BU NOKTADAN, başlayarak, gelecekte Türkiye’yi bekleyen tehlikeleri, ortaya koymak istiyorum

3)BEN BUGÜN, Demokrasinin Temeli ve Halkımızın iradesini temsil eden,

Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM’nin, açılışının100.Yılında;

Şunları söylemek isterim:

Fiilen çökmüş ve tükenmiş olan, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden;

Bütün zorluklara ve yokluğa rağmen, hayatını ortaya koyup, inanılmazı başaran;

Çağdaş ve modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kurup, bizlere emanet eden,

Başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah Arkadaşlarını, rahmetle ve minnetle anıyorum

Bizlere düşen de;

ETNİK KÖKENİ, ne olursa olsun, bizleri bir arada tutan, Anayasamızında, olmazsa olmazlarından,

Türkiye Cumhuriyeti’nin Vatanı ve Milleti ile bir bütündür,

İlkesidir ve herkesin, bu temel ilkeye saygı duymasını bekliyoruz.

Bu temel felsefeyi, sulandıracak dolaylı, ya da doğrudan niyet ve beyanların;

Bu ülkeye gönül veren herkes için, bir kırmızı çizgidir.

Öncelikle bu hususun, bilinmesini isterim.


4)SEÇİME GÜNLER KALA, BOP HARİTASI İLE İLGİLİ OLARAK,NELER SÖYLENEBİLİR?

Bütün yetkilerin, tek kişide toplandığı, bizim yapımıza da uymayan Başkanlık Sistemi;

Türkiye’nin ihtiyacı ve Halkımızın da talebi değildir.

Dolayısıyla,

BEN BUGÜN, siyaseten gelinen noktada; Amerika’nın destekleyip, BOP kapsamında,3 Kasım 2002’de,

iktidara taşıdığı,

Ve 21 yıldır, Türkiye’yi idare etmekte olan, AKP iktidarı ve onun şahsında,

Şimdinin Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda, AKP’nin de Genel Başkanı olan;

Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ı gözden çıkardığı, üstünü çizdiği, kanaatini taşıyorum.

Birde Sayın ERDOĞAN;

Halkımızın, hoşuna gidecek, Hak, Hukuk, Adalet ve Kalkınma gibi çok önemli sözler söyledi.

Vaatlerde bulundu.

Kimseye kısmet olmayan, bu uzunca bir süre içerisinde;

Ne söylediyse; hepsinin tersini, yaptı.

Sonuçta bugün, herkes perişan,

Yeniden kazanma şansı da yok gibi

5)BU NOKTADA, şu soruyu sormak gerekiyor:

Sayın ERDOĞAN, seçimi kaybederse, BOP Projesi, uygulamadan kalkacak mı?

Kalkmaz!

6)DURUM BU İSE, bu gün, seçime günler kala bir zamanda;

Türkiye’de Halkımızın iradesini temsil eden TBMM’nin açılışının 100.Yılında,

Kuvvetler Ayrılığına dayalı Eski Parlamenter Sisteme, geri dönebilecek miyiz?

BEN BU GİBİ konularda da en çok gayret sarf eden, önerilerde bulunan bir Yazarım

Cumhur İttifakı ile aradaki farkın, % (85-90)’ gibi açık ara nasıl kazanılacağınıda, uzun zamandan beri,

Hatırlatıyorum, yazıp duruyorum.

Bu hususa yukarıda, paragraf 2’de de değindim. Ama her nasılsa? Birilerinin işine mi gelmiyor?

Bu gibi konularda da endişelerim var

7)Demokrasi ve insan hakları gibi kulağa hoş gelen sözlerle,

Türkiye’yi Ekonomik Açıdan da rahatlatacağı gibi vaatlerle, öne çıkan, 6’lı Masa, yeni adıyla Millet

ittifakı ve bu ittifakın;

Cumhurbaşkanı Adayı, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun;

Bu seçimi kazanabileceği anlaşılıyor! Ama durum kritik!


8)ANLAŞILAN ODURKİ;

MİLLET İTTİFAKI ile Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, yol Haritası şöyle:

Burada da, bir Parlamenter Sisteme dönüş var ama bir de ilave var

GÜÇLENDİRİLMİŞ, Parlamenter Sistem! Burada Güçlendirilmiş ilavesinin;

Bir şifre olduğunu ve içinde tehlikeler barındırdığını, sezinliyorum.

Bu noktada da, bir şeyler söyler söylemek istiyorum.

9)ANLAŞILKAN ODURKİ;

Türkiye Cumhuriyeti’nin Vatanı ve Milleti ile Bir Bütündür,

Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan, herkes Türk’tür, tanımından,

Bazıları rahatsız.

Örneğin HDP’nin açılımı, Halkların Demokrasi Partisi, ya da değişik adlar altında kurulup,

Anayasamıza, aykırılık nedeniyle kapatılan, başka Partilerde var.

Bu gibi Partilerin ve mensuplarının amaçları da farklı.Aasıl amaçları;

Amerika Birleşik Devletleri’nin, emperyalist politikaları gereğince kışkırtılıp, her zaman,

İstifade etmeye çalıştığı guruplardır.

Aslında bu gibilerin, etnik kökene dayalı olarak, tarihten gelen bir husumetlerinin olduğunu da,

söylemek isterim.

10)Ben, GÜÇLENDİRİLMİŞ Parlamenter Sistem vurgusundan,

Şunu anlıyorum:

EĞER BU SEÇİMİ, Millet İttifakı ve Cumhurbaşkanı olarak ta Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU.

Kazanırsa;

Şimdiki Başkanlık Sistemi’nin devamı niteliğinde olacak.

Beş Genel Başkan. Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Bakanlar yine atama ile olacak.

Ben bu kapsamda faydalı hizmetler yapılacağını da düşünüyorum

AMA ÖRNEĞİN, TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin, temel taşları olan, Türklük vurgusu ve değiştirilmesi, teklif

Dahi edilemez! gibi bağlayıcı hükümlerin ve resmi dilin Türkçe olduğu yönündeki, olmazsa olmazların;

Değiştirilmesi noktasında, adımlar atılacağı,

Eyaletler Sistemine geçmek için, buna uygun, bir Anayasa değişikliğinin de,

Amaçlandığını, sezinliyorum.

Bu gibi hassasiyetler; bu Ülke adına kaygı duyan herkesin, her kesimin ortak noktasıdır.

BU AŞAMADA, yapılacak bir şeyde yok!

ÖNCELİKLE bir iktidar değişikliğinin olması gerektiğini, tekrar söylüyorum;

Mecburen Millet İttifakını ve Sayın KILIÇDAROĞLU’nu destekleyip, iktidara getirmemiz gerekiyor.

Gerisini, bekleyip göreceğiz ve şimdiden, gerekli önlemleri almamızı da,

Söylemek istiyorum.

11)ÖYLEYSE;

Bu seçimi, Millet İttifakı ve Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, kazanırsa;

TÜRKİYE’yi ve bizleri bekleyen, yeni sorunlar, nelerdir?

NETİCEDE BU GÜN BURADA; yapay Kürt Sorunu ile

Başta Amerika ve neredeyse bütün Dünya’nın kabul edip, onayladığı,

Demokles’ in Kılıcı gibi tepemizde dolaşan, uyduruk Ermeni Meselesi,

Ve Türkler, geçmişte, şu kadar Ermeni’yi katletti, şu kadarı da kayıp gibi

Gerçek dışı. Ermeni Soykırım iddiaları ve Türkiye’nin Üniter Devlet yapısı, ya da Ulus Devlet yapısını,

Bozma girişimleri…

Günümüz Türkiye’si içinde, bu tehlike devam ediyor.

Ulus-Devlet yapımızın bozulmasına, müsaade, etmemeliyiz!

Bu gibi konularda uyanık olmalıyız!


12)İYİ PARTİ Lideri Sayın Meral AKŞENER;

Beklenmedik bir zamanda, beklenmedik bir şekilde;

Millet ittifakını, dağılma noktasına getirdi. Neyse ki Mansur Yavaş ve Ekrem İMAMOĞLU’nun da,

İttifaka dahil edilmesiyle, kriz aşıldı ve şimdi işler iyi gidiyor.

BU NOKTA ŞİMDİ bende bir öneri de bulunmak istiyorum

13)Bütün uğraşlara rağmen, Millet İttifakı ve Sayın KILIÇDAROĞLU;

Cumhur İttifakı ile aradaki farkı, açık ara açamıyor.

Bunun nedenleri konusunda da, kısa hatırlatmalarda bulunacağım

14)ESki Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Memleket Partisi

Genel Başkanı Muharrem İnceyle yaptığı görüşmeleri anlattı.

Sözcü;den Ruhat Mengiye konuşan Çetin, görüşmede

kendisinin seçimin ikinci tura kalmaması gerektiğini

söylediğini, İnce;nin ise;CHP düşünsün; dediğini aktardı.

Çetin, şunları söyledi:

CHP düşünsün; dedi. O zaman anladım ki CHP;den bir

davet bekliyordu, onun düşüncesini ben öyle algıladım.

Tabii Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu doğrudan söyledi

mi onu bilmiyorum ama güvenilir bir kaynaktan

öğrendiğime göre aracılar vasıtasıyla bir takım teklifler,

öneriler olmuş.

SÖZCÜ GAZETESİ, bu konuyu şöyle aktardı:

Muharrem İNCE, Cumhurbaşkanlığı yarışından çekilmesi karşılığında;

TBMM, Başkanlığı’nın, kendisine verilmesi talebinde bulunmuş.,

Ben, bu noktadan başlayarak;

Bu konuyu da, biraz açmak istiyorum

Benzer haberler, yerli ve yabancı kaynaklarda, çoğu yerde var.

15)SÖZÜN KISASI, ŞU:

Ben Sayın KILIÇDAROĞLU ile Muharrem İNCE arasındaki asıl, soğukluğun, ya da ihtilafın,

NEDENİNİ anladım. Ve hemen, ne yapılması gerektiğini,söylemek istiyorum

Sayın KILIÇDAROĞLU, nasıl ki, Meral AKŞENER’in önerisini kabul edip,

Mansur Yavaş ve Ekrem İMAMOĞLU’nu sisteme dahil ettiyse bunun da faydası ortada ise;

Muharrem İNCE’ye de TBMM, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başkanlığını versin!

Ve bu konuda, burada kapansın. Gereksiz yere, surlarda bir gedik açılmasın!

Anlaşıldığına göre, ki benimde tahminim, o yöne!

Sayın KILIÇDAROĞLU;

Muharrem İNCE’nin, bu yöndeki talebini, reddetmiş!

ŞİMDİ CUMHURBAŞKANLIĞI, seçimi gecesinde, neler yaşandığı konusunda da,

Bir şeyler söylemek istiyorum.

ÇÜNKÜ HERKES, Muharrem İNCE, o gece neredeydi? Gibi sorulara, tam cevap vermiyor! Daha

doğrusu, veremiyor!

BU KONUNUN, akla ve mantığa da yatkın olan cevabını, şimdi burada, ben söylemek istiyorum

16)Muharrem İNCE, kritik seçim öncesi için,

Mithat Paşa Caddesinde bulunan Seçim kurulu binasında, sandalyede oturup, sabaha kadar

bekleyeceğini, söylemişti. Şimdi burada anlatacaklarım;

Ertesi günü, ya da birkaç gün sonrasında, çıkan gazete haberlerine de yansıdı.

O GECE, Sayın İNCE’nin, örneğin en yakınlarının, evlerinden alınıp, YSK’nın yakında bulunan bir otelin

9’uncu katında, kontrol altında tutulduğu, bilgileri vardı.

Bu tutsakların, bulunduğu kata kimsenin çıkmasına müsaade edilmediği yönünde, bilgiler de,

vardı. Sonrasında Resmi bir minibüs ve Resmi Üniformalı,3 kişi geliyor. Bunlar polis falan değil!

Anladığım kadarıyla, Muharrem İNCE’yi, itiraz etmemesi, direnmemesi konusunda da uyarıyorlar.

Neticede;

Muharrem İNCE’ yi alıyorlar, minibüse bindirip, aile yakınlarının rehin tutulduğu otele götürüyorlar

BÖYLECE Muharrem İNCE ve Aile yakınları, seçim gecesinde, bu otelde;

Hep beraber kontrol altında tutuluyorlar.

Kazanılacağı anlaşılan Cumhurbaşkanlığı seçimi de, böylece kaybedilmiş oluyor.

Muharrem İNCE, bu gerçeği, anlatamıyor. Sorun da burada zaten!

.Bunedenle Muharrem İNCE’ye, fazla yüklenmemek, lazım diye düşünüyorum

EĞER O GECE ORADA, Seçim Kurulu Binasının önünde ve MİTHAT Paşa Caddesi’nde,

Yüzlerce Partili taraftar, sabaha kadar bekleselerdi!Muharrem İNCE’yi yalnız bırakmasalardı.,

Kimse, Rütbesi, ne olursa olsun! Muharrem İNCE’yi;

Alıp götürmeye, cesaret edemezdi!

BU ÖRNEK! 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan seçim içinde,

Önemli bir uyarı olsun!

Muharrem İNCE’nin sıfırlanan itibarını kurtarmak, bir Yol Arkadaşı olarak da;

Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’na düşer,

Hem de bu işin, oy artışı ile faydasını da görür!

BİRİLERİ, BU KONUYU;

Sayın KILIÇDAROĞLU’yla hemen konuşsun!

4-1  TBMM NİN AÇILIŞININ 100.YILINDA;
BİR İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ ile İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMAK İHTİYACI VE BAĞZI NOKTALARA VURGU

1)OSMANLI8 İMPARATORLUĞU, temeli Türk olan, bir Cihan İmparatorluğu idi.

Osmanlı’nın küllerinden doğan, Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ de;

Büyük çoğunluğu, Türk ve Müslüman olan, bir Türk Devleti’dir.

Ben burada, seçim dönemine girdiğimiz bir zamanda,

Bize lazım olan, çok önemli bazı konulara vurgu yapmak istiyorum

Benim burada, hem Osmanlı’ya hem de, Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah Arkadaşlarının kurduğu,

Çağdaş, Modern, Aklın ve Bilimin esas alındığı, Türkiye Cumhuriyeti’ inde yaptığım Türk vurgusunu,

Kimse başka taraflara çekmesin! Gerçekte bu zaten!

2)Mustafa Kemal ATATÜRK’ü bazıları, Müslümanlık ve Din karşıtı gibi görürler ya!

Buna cevaben de, söyleyeceklerim var.

Mustafa Kemal ATATÜRK, hem bir Askeri deha hem de, tarihsel gerçekleri iyi gözlemleyip.

Osmanlı İmparatorluğu’nun hangi sebeplerden zayıflayıp, çökme noktasına geldiği, tespitidir.

BUNLARDAN BİRİ DE, örneğin;

Rum, Ermeni, Yahudi gibi Müslüman olmayan,

Başka etnik kökene mensup, Osmanlı tebaası insanlar;

Askerlik de yapmadan, ticaretle de uğraşıp, zenginleşirken,

Kabiliyetli ve bir konuda uzman olanların,

Devlet idaresinde, Padişahtan sonra, en üst makamlara kadar geldikleri halde;

Osmanlı’nın çöküş dönemin de.

Rum ve Ermenilerin,

İngiltere, Fransa, Rusya gibi emperyalist Devletlerin ve bunların güdümündeki Yunanistan’ın, yanında;

Yer aldıkları ve Osmanlı’ya ihanet ettikleridir.

3)Mustafa Kemal ATATÜRK, yukarıda da vurguladığım üzere,

Ortodoks Hıristiyan Rum kökenli olanlarla, yine Hıristiyan kökenli Ermenilerin;

Emperyalist Devletlerin de kışkırtmaları ve bundan çıkar sağlamak isteği ile

Başımıza büyük sorunlar açılacağını, 100 yıl öncesinden görmüş ve anlamış olmalı ki;

1923’Te yapılan LOZAN Anlaşması’nın, geçici 3.Maddesi ile

Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan arasında, Din bazında ve mütekabiliyet esasında,

Karşılıklı olarak, nüfus mübadelesi yapılıyor.

MAKSAT ŞU:

Türkiye Cumhuriyeti’nin, nüfus yapısında, ;

Türk ve Müslüman olanların, oranının artırılmasını istiyor. Şimdi bu bağlamda konuyu,

Açmaya çalışacağız.

4) TÜRKİYE’ deki, Ortodoks Rumlarla, ağırlıklı olarak, Nevşehir, Ürgüp ve Göreme’ de yaşayan,

Türkçeden başka bir dil bilmeyen, Ortodoks Hıristiyan Karaman Türkleri;

Yunanistan’a gönderiliyor.

YUNANİSTAN’ da yaşayan, Müslüman Türklerin bir kıs mı ile

Yine Yunanistan’da yaşayan, Müslüman Boşnak, Makedon ve Arnavutlar da,

Türkiye’ye geliyorlar.

Ağırlıklı olarak İstanbul ve Türk Adalarında yaşayan Rum kökenli olanlarla,

Yunanistan’da Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türkler de, yerlerinde kalıyor.

Neticede, karşılıklı olarak yapılan bu nüfus mübadelesi ile

Türkiye nüfusunun, %99’u, Türk ve Müslüman kökenli bir Devlet oluyor.

5)Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yaptığı işlerden biri de Yurt içindeki isyanları bastırmak, 

Devlet otoritesini tesis etmek oluyor. Bu isyanlardan biri de Rum-PONTUS isyanı. Şimdi bu konuyu;

DOĞRU PARTİ Genel Başkanı ve Atma Hamidiye Atma! Kitabının da Yazarı, Rıfat SERDAROĞLU’nun

kitabından alıntılarla, bazı sorunlara vurgu yapmak istiyorum

Eski POTAMTA. Yeni adı, Sayın ERDOĞAN’ın memleketi Rize Güneysu ilçesi’inde;

Potamyalılar, Devlete isyan edip, silahlanıyorlar. Potamya deresinin aktığı vadide toplanıyorlar.

ATATÜRK bu durumu, gelen bir telgraftan öğreniyor. Müdahale için, Hamidiye zırhlısını gönderiyor.

Hamidiye zırhlısı, denizden Patamya vadisine, kuru sıkı mermiler atmaya başlıyor. Sonunda vadide

toplanan isyancılar, silahlarını atıp kaçımaya başlıyorlar ve Hamidiye Zırhlısının bulunduğu Askaroz

sahiline gidiyorlar ve Atma Hamidiye Atma! Askere de gıdeceyuk, vergide vereceyuk, istersen şapka

da giyeceyuk diye bağırıyorlar.

Sayın ERDOĞAN, geçmişte memleketinde yaşanan bu olayı;

Dedesinden. Babasına. Babasının da kendisine anlatımı ile bir zulüm olarak gördüğü anlaşılıyor

DERSİM konusunda da bir şeyler söylerken:bu hikayenin etkisinde kalmış olmalı ki;

Cumhuriyetin ilk yıllarında. Vatandaşlarımıza, zulüm yapıldı diyor.

Demek ki Sayın ERDOĞAN’ın, ATATÜRK ve Cumhuriyet karşıtlığının nedeni;

Geçmişte yaşanan hikâyelere, dayanıyor ve bu konuyu;

Cumhuriyetin ilk yıllarında, vatandaşlarımıza zulüm yapıldı şeklinde anlatıyor

BU GİBİ örneklerden;

Bazılarının, günümüzde ki ATATÜRK karşıtlığı, şu veya bu şekilde,

Etnik kökenden de kaynaklandığı söylenebilir.

Örneğin hepimizin bildiği, Kadir Mısırlıoğlu’nun ölmeden söylediği, şu sözler,

Hatırlarda:

Keşke Kurtuluş Savaşını, Yunan kazansaydı!

Mustafa Kemal ATATÜRK’e zerre, muhabbeti olan, cenazeme gelmesin sözü,

Günümüzde herkesin bildiği bir şey!

Peki, önce kim gitti? Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.Ali ERBAŞ

Aynı Ali ERBAŞ Ayasofya’nın ibadete açılışında, Mustafa Kemal ATATÜRK’ e, isim vermeden lanet

okudu Buna AKP İktidarından, bir kınamada, gelmedi. Peki, bu duruma, ne diyeceğiz?

6)OSMANLI ZAMANIN DA;

Kürtlerle Ermeniler arasındaki, ilk sürtüşme, ne zaman başladı?

1876-78 ‘Osmanlı Rus Savaşında, çoğu zaman olduğu gibi Ruslar Anadolu’ya, Doğu’dan giriyorlar.

Bu savaşta, Ermeniler;

Rusların yanında, savaşa katılıyorlar. Bu savaşta, 1 Milyon, Kürt ve Türk;

Hayatını kaybediyor. Eli silah tutan Kürtler, savaştayken;

Ermeniler;

Kürt köylerine de saldırıyorlar ve katliam yapıyorlar

Osmanlı-Rus harbinin bitmesi sonrasında, köylerine dönen eli silah tutan Kürtler;

Saldırının, hangi köylerden ve hangi Ermenilerden geldiğini, biliyorlar, ya da öğreniyorlar

Sonunda, eli silah tutan Kürtler de,

Ermeni yerleşim yerlerine, ya da köylere saldırıyorlar. Ve katliam yapan Ermenileri,

Öldürüyorlar.

Sonunda Berlin Konferansı, toplanıyor ve Ermenileri, Kürtlerden koruma görevide;

Osmanlı’ya veriliyor. Böylesi bir durum karşısında;

Osmanlı’ya şirin görünmek için, bazı Ermeniler;

Müslüman görüntüsünde. Türk, Öztürk, Asil Türk gibi özbeöz,

Türk ismi alıyorlar. İşte bu gibi, gerçek kimliğini gizleyen, Türk ve Müslüman görüntüsü ile

Aramızda dolaşan,

Cumhuriyet ve ATATÜRK, karşıtı HDP benzeri daha önce kurulup, Anayasa’ya aykırı, fiiller nedeni ile

kapatılan Partilerde, varlıklarını devam ettirdiler.

Bundan sonrasını ve daha fazlasını, bundan önceki,

Türkiye Uçurumun Kenarında-2, başlıklı, Makaleden, okuyabilirsiniz.

7)Bu gün, 100 yıl öncesinde ki , Mondros Mütarekesi ve bunun devamı niteliğindeki,

Sevr anlaşması ile

Günümüzdeki, BOP haritası arasında, büyük bir benzerlik var.

Bugün AKP ile geçirdiğimiz 21 yıl içerisinde

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Ekonomik ve Siyasetende, çökme noktasına geldiği,

Ya da getirildiğinin, bir tesadüf olduğunuda, kimse söylemesin,

Seçim dönemine girdiğimiz bir zamanda;

ÖNCELLİKLE, Millet İttifakı ve bu İttifakın Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun;

Seçimi kazanabileceği,

Anlaşılıyor.

Ben şahsen, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, dürüstlüğüne,

Ve ekonomik konuları çözüp, Türkiye’yi, rahatlatacağına, yürekten inanıyorum.

Ama Demokratikleşme ve Geliştirilmiş Demokrasi ile

Ne kast edildiğinden, endişem var .Yukarı da ki paragrafta da vurgu yaptım

HALK TV’de, ki yakından bildiğimiz bazı konuşmacılar;

Şimdiden, bilerek, ya da bilmeyerek, Kürt Sorunu ve çözümü gibi konulardan, bahsetmeye başladılar.

Eğer bu gibi beyanlar, bilgisizlikten kaynaklanıyorsa;

Bu bir cehalettir.

Yok eğer bilerek yapılıyorsa; durum, gerçekten ciddidir

BU NEDENLE, bir belgesel niteliğindeki;

Türkiye Uçurumun Kenarında-2, başlıklı, Makale;

Tarihe düşülen bir nottur ve herkes, okumalı!

Kürtler Türk’ün bir koludur. Ve Kürtler, özbeöz Türk’tür. Kürtlerin ana dili;

Aslında Göktürkçedir. Peki günümüzde ki Kürtçe lisan, nasıl oluştu? Bütün detaylar, bu Makalede!

Gerçek durum bu ise;

Kürt sorunu ile empoze edilmek istenen nedir? Cevabı, yukarıda, bahsettiğim Makalede!

BU ZOR ve SIKIŞIK BİR ZAMANDA;

Elimizde başkaca bir alternatif yok. Tekrar söylüyorum; Mecburen, bir iktidar değişikliği gerekiyor.

Millet İttifakı’nı ve Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nu, mecburen destekleyeceğiz!

Gerisini, biraz bekleyip, görmemiz gerekiyor!

8)Bugün Siyaseten gelinen noktada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin,

Ve kazanımlarının;

Bir kesimin ve bazı vatandaşlarımızın zihninde,

Henüz tam olarak, yerleşmediği kanaatindeyim.

İKTİDARI ELİNDE BULUNDURANLARIN, en büyük sermayesi de;

Bu gibi vatandaşlarımızdır.

. Bu gün yaşanan, ekonomik kriz ve deprem nedeniyle,

İktidarın oylarında bir azalma, bir düşüş gözlemlesek de,

Bu gerçeği, hafife almamalıyız

BU NOKTADA DA herkese, her kesime ve özellikle de, seçimi kazanmaya en yakın görünen Millet

ittifakına da şunları söylemek isterim:

SORUNLARI sıralamakla, sorunları saymakla; sorunlar çözülemez, ATATÜRKÇÜ de olunmaz!

BU GÜN, gelinen noktada;

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, girişimci ruhunun,

Ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlardaki, yeteneğinden, öngörüsünden de,

Yeterince ders alınmadığını, gözlemliyorum ve biliyorum.

ÇOK ÖNEMLİ BU HUSUSU;

Benim ne kadar tecrübeli ve donanımlı olduğum halde;

CHP-ANKARA, 1.Bölgeden, niçin Milletvekili Adayı, yazmadıklarında da gördüm!

Sayın KILIÇDAROĞLU;

Beni örneğin, Enerji Bakanı yapmak istiyor da olabilir Bu işi de çok iyi yaparım.

AMA hiçbir görev beni;

Milletvekili olmak kadar, mutlu edemez!

KEŞKE KILIÇDAROĞLU;

Önerdiğim Sözlü ve Yazılı taahhüt yöntemini, uygulayıp, daha şimdiden;

Eski Parlamenter Sisteme geçmeyi,garanti etseydi!

SORUNDA, burada zaten!

9)BURADA, ekonomik, sosyal, siyasal, tarihsel ve teknik analizlerin,

Yaptığım vurgu ve uyarıların;

Bizim insanımızın, kültür yapısı ve genetik faktörlerle de bir ilgisinin olduğunu

Söylemek istiyorum ve devam ediyorum.

10)Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah Arkadaşları tarafından kurulan,

Çağdaş ve modern, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinin başında,

Bizleri bir arada tutan,

Türkiye Cumhuriyeti’nin; Vatanı ve Milleti ile bir bütün olduğuna dair,

Yapılan vurgudur. Bir de laiklik ilkesidir.

Çok önemli olan bu iki konuda da, kısaca bir hatırlatmada bulunmak isterim.

LAİKLİK ilkesini, okuma ve araştırma alışkanlığı olmayan, dindar kesim;

Dinsizlik olarak anlayabilir. Bu nedenle bu konu;

Dini siyasete alet edenlerin de, sıkça kullandığı, istifade ettiği, yöntemlerden biridir.

AMA gönümüzde yaşanan, Devlet işlerinde yolsuzluk ve hırsızlık, buna birde yaşanan deprem felaketi

ve perişanlık eklenince;

Takke düştü, Kel Göründü misali, AKP’nin ve Sayın ERDOĞAN’in;

Günümüzde inandırıcılığı, pek kalmadı. Bu da, Türkiye için çok önemli olan bu seçim de,

Özelliklede Millet İttifakı için, çok önemli bir avantaj.

PEKİ Türkiye, VATANI ve MİLLETİ ile Bölünmez Bir Bütündür,

Ne demek? Bu soruya cevap verebilmek için, Türk tanımını yapmak lazım!

PEKİ, TÜRK, nedir? Türkiye Cumhuriyeti’ne, Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes;

Türk olarak tanımlanmaktadır.

Burada yanlış anlaşılacak, bir şeyde yok!

Hangi etnik kökenden, hangi din ve mezhepten olursa olsun,

İyi bir vatandaş olmanın, gereği olarak,

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine uyduğu, saygı gösterdiği sürece;

Hiçbir sorun yaşanmaz!

AMA BU gibi konularda, birileri Türk Kelimesinden,

Türk vurgusundan rahatsızlık duyuyorsa.

Türk ve Müslüman ismi taşısalar bile

Ben bu gibi konularda, genelde etnik köken farklılığı ile Osmanlı’dan günümüze gelen,

Bir hesaplaşma sorununun, hep ağır bastığını düşünürüm.

11)Geçmişte yaşanan, Ermeni Tehciri, ya da zorunlu göçe tabi tutmak gibi

Tarihi olayların, günümüze taşınması, ya da Türkiye Cumhuriyeti’nin altını oymaya çalışmak,

Kin ve nefret duyguları taşımak ta, doğru bir şey değil

Kimseye bir faydası da olmaz!

12)BUGÜN, Siyaseten geldiğimiz noktada, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve onun motoru

durumundaki, Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM; devre dışı,

Kuvvetler ayrılığına dayalı, Parlamenter Sistem de, yok ortada!

Peki, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine de ters düşen bu uygulamalar;

Türkiye’nin ihtiyacı ve Halkımızın talebi mi? Elbette değil

Bu gibi konuları merak edenler;

BOP Haritasına bir baksınlar ve bir zihin jimnastiği yapsınlar

Bu gün, 21 yıldan beri, Türkiye’yi tek başına idare eden AKP ve Onun fiili Lideri konumundaki,

Sayın ERDOĞAN ile Türkiye’nin geldiği, getirildiği noktanın görüntüsü şudur:

BUGÜN, Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah Arkadaşlarının, büyük fedakarlıklarla kurduğu, çağdaş ve

modern Türkiye Cumhuriyeti’nin, yerinde yeller esiyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nun, hangi sebeplerden, bittiği, tükendiği noktaya doğru, sürüklendiğinin,

Benzer işaretlerini, gözlemliyoruz

13)PKK konusu:

Nüfusunun %99’u Türk ve Müslüman olan, Türk Halkının, büyük bir kısmı için;

KIRMIZI çizgidir ve ortak noktadır Bu konudaki hassasiyet;

İster eğitimli, isterse eğitimsiz olsun, fark etmez!

PKK dendiği zaman, bu gibilerin tüyleri, diken diken olur. Bunun nedeni de;

Osmanlı’dan günümüze, babadan oğla, anadan kıza, nesilden nesile aktarılan;

Ermenilerin, Emperyalistlerin de kışkırtması ile başlattıkları katliamlardır;

Bu konu, geçmişten günümüze, büyük bir etki yaratmıştır.

Ben Kahraman Maraşlıyım.

BABAMDAN, annemden ve daha gerideki aile büyüklerim ve hemşerilerinden duyduğum,

Ve benimde bildiğim, Ermeni-Türk çatışması,

Ve Ermenilerin, özellikle Eski adı Zeytin, yeni adı Süleymanlı olan, ilçede yaptıkları, vahşet

derecesinde,

Katliamlar var!

Kahraman Maraş’a giren Fransız askerleri ile işbirliği yapıp,

Türkleri kışkırtıp, çatışmaya zorlayanlar, Çatışmayı başlatanlarda, Ermeniler!

Kaleye çekilen Fransız bayrağını görünce, Cuma namazı için, Ulu Cami’ye gelenler;

İmamın da işgal altında olan bir yerde, Cuma namazı da kılınmaz uyarısı ile

Kalede dalgalanan Fransız Bayrağını indirmek maksadıyla, cami cemaati;

Fransız Bayrağını indirmek için, kaleye hücum ediyor.

Kalenin burcunda dalgalanan Fransız Bayrağını indirip, yerine Türk Bayrağını çekende;

Annemin annesi tarafından akraba, Erşan Onbaşı lakaplı Osman’dır.

Onu, ilkokula yeni başladığım günlerden hatırlıyorum. Kalede bekçilik yapıyordu.

Bu Kahramanımızı da! rahmetle ve minnetle anıyorum.

Ermeniler çatışmayı kaybedip, Maraş’tan kaçarken, bazıları, kızlarını Türk erkekleri ile

evlendiriyorlar. Bazıları da, küçük çocuklarını, komşusuna emanet ediyorlar.

Bu konulara, örneklerde verdim.

KEŞKE BUNLAR, yaşanmasaydı!

14)TEKRAR EDİYORUM;

Geçmişte birlikte yaşadıkları Türklerle, ilk çatışmayı başlatanlar;

Emperyalist Devletlerle işbirliği yapan,

ERMENİLERDİR.

Kimse Öküzün Altında Buzağı aramasın!

Zaten, Terör Örgütü, PKK’nın Lideri Abdullah ÖÇALAN, Türk de değil.Gerçek adı, Artin AGOPYAN’ dır

Abdullah ÖCALAN;

Urfa’nın, Halfeti İlçesi’nin Amarlı Köyü’ndendir. Halfeti ilçesi ve Amarlı köyü;

ESKİ BİR Ermeni, yerleşim yeridir.

Abdullah ÖCALAN, etnik kimliğini, gizlemek açısından;

Halfeti İlçesi, Nüfus Müdürlüğü’nde, bir gece yangın çıkartıyor ve Osmanlı’dan günümüze gelen, eski

Nüfus Kayıt Defterleri, yanıyor. Buna bağlı olarak;

Beyana dayalı kayıtla, Abdullah ÖCALAN ismini alıyor. Abdullah ÖCALAN’ın, Kürt olmadığı, Kürtçe

bilmediği,

Gerçek adının da Artin AGOP’yan olduğu hususu da;

PKK ile yapılan çatışmada, oğlu şehit düşen, bir Kürt kökenli Askerimizin, babasının;

İmralı’da, Abdullah ÖCALAN’ın yargılanması davasında, müdahil olarak;

Abdullah ÖCALAN’a, Ez Kırmanç İm, sen Kürt değilsin, sen Ermeni’sin. Eğer sen Kürt isen;

İşte ben Kürtçe konuşuyorum. Sende Kürtçe cevap ver deyince;

Kürtçe bilmediği için, bir şey anlamıyor. Bu yüzden cevap da veremiyor. Böylece, gerçek de ortaya

çıkıyor.

Bu konu dahil, daha fazlası;

Türkiye Uçurumun Kenarında-2’de

PEKİ, Abdullah ÖCALAN’ın suçu orta da ve idama da mahkûm edildiği halde,

Cezası niçin infaz edilmiyor ve İmralı Adası’nda, günlerini geçiriyor.

NETİCEDE, ARKASINDA, ASALA ve AMERİKA, varda ondan!

15)BU NEDENLE PKK, KONUSU ve istismarı;

Sayın ERDOĞAN, açısından, çok verimli bir alandır.PKK ile yapılan pazarlıklar, ortada olduğu halde,

ustaca manevralarla,

Muhalefetteki CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu’nu, irtibatlandırmaya, çalışıyor. Maalesef buna da inananlar,

Var! Bunun nedeni de şu;

Söz konusu, PKK ve arkasında, ASALA Ermeni Kurtuluş Ordusu olunca;

Günümüze kadar aktarılan hikâyelerin de etkisiyle;

Herkesin tüyleri, diken diken oluyor.

Sayın ERDO0ĞAN’da, bundan Siyaseten, çok yararlanıyor.

EĞER BİR KÜRT VATANDAŞIMIZA;

Sen Ermeni misin diye sorulsa, işin ucu, cinayete kadar gider! Gerçek Kürtler;

Ermeni yakıştırmasını, asla kabul etmez!

BU NMEDENLE, Kürt vatandaşlarımızı, HDP ve benzeri Partilerin;

Tahakkümünden kurtarmak gerekiyor.

PEKİ, BURADAKİ SORUN NE?

Örneğin; PKK, Diyarbakır’da Kürt kökenli Ailelerin çocuklarını dağa kaçırıyor. Onların Türk

değil, başka bir ırka mensup olduklarını, empoze etmeye,

Beyinlerini yıkamaya çalışıyor, PKK militanı yapmaya çalışıyor. Bu nedenle TSK’nın operasyonlarında

öldürülen, Teröristlerin bir kıs mı;

Kürt gençleridir. Bu husus, çatışmalarda öldürülen teröristlerin, sünnetsiz olmalarından anlaşılıyor

SONUÇTA, çocukları dağa kaçırılan Kürt anneleri;

Örneğin Diyarbakır Belediye Başkanlığı binasının önünde, oturma eylemi yapmaya başlıyorlar,

Günlerce orada nöbet tutuyorlar. Ve yetkililerden, dağa kaçırılan çocuklarının,

PKK’nın elinden kurtarılmasını istiyorlar.

PEKİ YETKİLİLER, ne yapıyor? Kürt annelerini, zorla dağıtmaya çalışıyor

AYNI ŞEKİLDE, İstanbul İstiklal Caddesi’nde-Galatasaray Meydanında;

Cumartesi Anneleri, Karakolda gözetim altında tutulurken çocuklarının;

Bir daha buradan çıkmadıklarından hareketle,

İşkence ile öldürüldüklerini, düşünüyorlar,

Öldürüldüyse faillerinin bulunmasını, cezalandırıl talep ediyorlar, Mesele bu!

Kaç yıl oldu, nöbet tutuyorlar.

PEKİ GÜVENLİK GÜÇLERİ, ne yapıyor? Aldıkları talimat gereği, meydanı boşaltmalarını istiyorlar,

Zor kullanıyorlar!

NİHAYETİNDE, EVLADINI, kaybeden bir Babaya da, oğlun işte burada deyip,

Bir torba içinde, oğlunun kemiklerini teslim ediyorlar1Ne kadar zor ve acı bir durum!

Allah kimseyi böylesi bir durumla, karşılaştırmasın!

İŞTE KÜRT vatandaşlarımızın bir kısmı, Devletimizden böyle soğutuldu. HDP ve benzeri Partilerin,

Kucağına böyle atıldı.

BU GİBİ KONULARDA, sormak lazım; Devlet nerede?

DEVLET ‘İN, görevi nedir?

16)Kayseri MHP Eski Milletvekili ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU;

19 Ağustos 2007’de, davet edildiği, Kayseri’de AVŞARLAR Sempozyumunda, şunları söyledi:

Avşarlar ve diğer Kürt boyları, Türk’tür. Kürt Aleviler, Ermeni’dir, dedi

BURADA ÖNCELİKLE, şu hususa vurgu yapmak istiyorum:

İnsanların, anne ve babasını seçme imkanı yok. Ermeni’den de doğabilir, Rum’dan, ya da

Daha başka bir etnik kökenli anne ve babadan, doğabilir.

ESAS OLAN; düzgün bir insan olmaktır. Vatandaşı olduğu bir Devletin, Yasalarına, uymasıdır,

Hak ve çıkarlarını koruyup, kolladığı sürece,

Hiçbir sorun olmaz!

Bunu demek istiyorum.

KİMSE GEÇMİŞTE yaşanan acı olaylardan, Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne,

Kin ve nefret duyguları beslemesin! Türkiye’nin altını oymaya, çalışmasın!

Mesele bu!

5-SEÇİME GİDERKEN, GAZETE MANŞETLERİ

3/5)8Mayıs 2023 Pazartesi SÖZCÜ



Cumhur İttifaki Ortağı MHP Lideri Devlet BAHÇELİ, Böyle tehdit etti:

Vücutlarına Mermi Alırlar

Siyasetteki Tehditler Erzurum’da miting meydanına yansıdı

İMAMOĞLU’NA TAŞLI SALDIRI

4/5)8 Mayıs 2023 Pazartesi CUMHURİYET



Erzurum’da Ekrem İMAMOĞLO’nun mitingi taşlandı

DEMOKRASİYE SALDIRI

5/5)8 Mayıs 2023 Pazartesi KARAR



TAŞLA SOPAYLA SÇİM KAZANILMAZ
5-14 MAYIS 2023, MİLLETVEKİLİ SEÇİMİ ÖNCESİ İÇİN, NE SÖYLENEBİLİR?

1)SEÇİME GİRMEYE HAK KAZANAN GURUPLAR, YA DA PARTİLER

1)6’LI MASA, ya da diğer adıyla Millet ittifakı Partileri;

Cumhuriyet Halk Partisi CHP, İYİ PARTİ, Saadet Partisi SP, Gelecek Partisi GP, Açılım ve Demokrasi

Partisi DEVA, Demokrat Parti DP

Bu 6 Partiden oluşan Millet İttifakı’nda;

Meral AKŞENER’ın Genel Başkanı olduğu İYİ PARTİ, seçime kendi amblemi ile girecek. Çıkarabildiği

kadar, Milletvekili çıkaracak. Ama 5 Aday da, CHP listesinden girecek.

İYİ PARTİ de Millet İttifakı’nın bir bileşeni ve bu ittifakın, daha fazla Milletvekili çıkarması

hedeflendiğinden;

CHP kadrosundan, ilave 5 Milletvekili ile İYİ PARTİ’nin takviye edilmek istendiği anlaşılıyor

Gelecek Partisi GP, Saadet Partisi SP,DEVA PARTİSİ,Demokrat Parti DP ise;

Cumhuriyet Halk Partisi CHP’nin amblemi altında, seçime girecekler. Bu 4 Partiye, tahsis edilen

Milletvekili sayıları ise şöyle:

SAADET PARTİSİ,SP’ye 24
GELECEK PARTİ’ GP’ye 19
DEVA Partisi’ne 26
DEMOKRAT PARTİ, DP’ye 3
İYİ PARTİ’ye de 5 kontenjan verildi

Buna göre 76 Milletvekili Adayı CHP listesinden, girecek. Burada 30 Adayın kazanabileceği, ön

görülüyor.

2)Cumhur İttifakını oluşturan Partiler;

Adalet ve Kalkınma Partisi AKP, Milliyetçi Hareket Partisi MP, Büyük Birlik Partisi BBP, HÜDAPAR,

Yeniden Refah Partisi, Demokratik Sol Parti DSP, Anavatan Partisi, Vatan Partisi

3)Seçim tarihi

Normal tarih anayasada yazdığı gibi Milletvekili Seçim Kanuna göre son genel

seçimin tarihinin beş yıllık süresinin dolmasından önceki son pazar günü işaret

edilerek 18 Haziran 2023 olarak belirtildi. [20]  Devlet Bahçeli, muhalefetin 2023ten

önce erken seçim yapılması gerektiğine dair beklentilerine birçok konuşmasında

karşı çıktı. Bahçeli, Haziran 2023;te yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimlerinde

adaylarının Erdoğan olacağını ve MHP;nin onu destekleyeceğini

açıkladı. [21]  Erdoğan 18 Ocak 2023te seçimlerin tek partili CHP iktidarının sona

erdiği 14 Mayıs 1950 seçimlerine atfen 14 Mayıs;ta yapılacağını belirtti. [22]  26 Ocak

2023;te Altılı Masa toplantısında yayınlanan bildiride liderler, meclis tarafından

seçim kararı alınmadıkça anayasanın 101. ve 116. maddesine göre Erdoğan;ın 3.

defa cumhurbaşkanlığına aday olamayacağını belirtti. [23]  10 Mart;ta Erdoğan,

milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Mayıs;ta yapılmasına dair karar

aldı ve Resmi Gazete;de yayınlandı. [24]

4)Seçim sistemi

Milletvekili genel seçimleri, 5 yılda bir, 600 üyeli Türkiye Büyük Millet Meclisi;ne

üye seçmek için,Hondt sistemiyle 87 seçim bölgesinde nispi temsil sistemi ile

yapılır. [25]

Seçim barajının düşürülmesi ve ittifak oyu[değiştir | kaynağı değiştir]

İktidardaki AK Parti ve siyasi müttefiki MHP;nin girişimiyle başlayan, 31 Mart

2022;de Türkiye Büyük Millet Meclisi;nden oy çokluğuyla geçen yasa neticesinde

bir partinin meclise girebilmesi için gereken seçim barajı yüzde 10;dan yüzde 7;ye

düşürüldü. [26]  Yeni seçim kanununda yer alan yasaların uygulanabilmesi için

yasaların mecliste kabul edilmesinin üzerinden en az 1 yıl geçmesi

gerekmektedir. Dolayısıyla yeni seçim barajı 31 Mart 2023;den sonra yapılacak

seçimler için geçerli olabilir. Bu değişiklik 1980 darbesinin ardından Milli Güvenlik

Konseyi tarafında uygulamaya konulan ana seçim barajıyla alakalı ilk

değişikliktir. [27]

Bağımsız adaylar için baraj uygulaması bulunmamaktadır. Siyasi partilerin

meclise girebilmesi için tek başlarına ya da diğer siyasi partilerle girdiği ittifakın

aldığı oy, toplam (yurt içi + yurt dışı + gümrük kapıları) en az %7 olmak

zorundadır. [28]

Ayrıca, ittifaktaki partiler için bu seçimde, önceki seçimden farklı

olarak, milletvekili dağılım hesabına toplam ittifak oyu değil, ittifak oyunun oransal

olarak partilerin kendi oyuna eklenmesiyle oluşan son parti oyu girmektedir. [29]  Tek

başına giren partiler ve bağımsız adaylar için bu durumda değişiklik yoktur.

5)Seçim bölgeleri

Milletvekillerinin seçim bölgelerine göre dağılımı [30]

Bu seçimde Antalya, Kocaeli, Sakarya ve Tekirdağ;ın milletvekili sayısı birer

artarken Denizli, Eskişehir, Muş ve Tunceli;ninki birer azalmıştır.

6)Yurt dışındaki seçmenler

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları arasında bulunan 4 milyona yakın

seçmen, bir sonraki genel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olacaktır. [31]  Bu

seçmenler, oylarını bulundukları ülkede kullanabilecektir. [32]

Seçime katılan partiler ve adaylar

Ayrıca bakınız: Türkiye;deki siyasi partiler listesi

YSK, 11 Mart 2023 tarihinde seçime girebilme yeterliliğine sahip partileri

açıkladı. [33]  

8 Nisan 2023 tarihinde ise partilerin ve ittifakların birleşik oy pusulasındaki

yerleri belirlendi. [34]  Seçime katılma yeterliliğine sahip olan 36 partiden Hür Dava

Partisi [35]  ile Demokratik Sol Parti [36]  seçime Adalet ve Kalkınma

Partisi listelerinden; Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Saadet

Partisi, Demokrat Parti ile Türkiye Değişim Partisi seçime Cumhuriyet Halk

Partisi listelerinden; [37][38]  Halkların Demokratik Partisi ve Emek Partisi ise

seçime Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi listelerinden gireceğini açıkladı. [39][40]

Yeni Türkiye Partisi, Türkiye Değişim Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti,

Demokrasi ve Atılım Partisi ile Saadet Partisi; oy pusulası kurasında yer

almasına [41]  rağmen aday listelerini 9 Nisan saat 17.00;ye kadar YSK;ye

iletmediler. [42]  Bağımsız Türkiye Partisi, Millet İttifakı; [43]  Büyük Türkiye Partisi ise

Cumhur İttifakı [44]  lehine aday listesini geri çekti.

7)Katılan tüm partilerin aday çıkardığı ve bağımsız adayların olduğu bir seçim bölgesindeki oy pusulasında sıralama aşağıdaki gibidir:


Sıra İttifak Parti Genel başkan(lar)
1 – Millet Millet Partisi Cuma Nacar
2 – HAK-PAR Hak ve Özgürlükler  Partisi Düzgün Kaplan
3- 1 Sosyalist Güç Birliği
      TKP Türkiye Komünist Partisi Kemal İbrahim Okuyan
    2 TKH Türkiye Komünist Hareketi Aysel Tekerek
    3 Sol Parti Sol Parti Önder İşleyen
4 – GENÇPARTİ Genç Parti Murat Hakan Uzan
5 – Memleket Memleket Partisi Muharrem İnce
6-1 Cumhur İttifakı Büyük Birlik Büyük Birlik Partisi Mustafa Destici
   2 AK Parti Adalet ve Kalkınma Partisi Recep Tayyip Erdoğan
   3 Yeniden Refah Yeniden Refah Partisi Muhammed Ali Fatih Erbakan
   4 MHP Milliyetçi Hareket Partisi Devlet Bahçeli
7 1 Emek ve Özgürlük Yeşil Sol Parti Yeşiller ve Sol Gelecek İbrahim Akın, Çiğdem İttifakı Partisi Kılıçgün Uçar
   2 TİP Türkiye İşçi Partisi Erkan Baş


14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimin, kazasız belasız geçmesi,


Zor günlerin geri de kalması dileği ile


Saygılar, selamlar 10 Mayıs 2023 Çarşamba

Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ

Enerji Uzmanı Gazeteci Yazar

a_yalvac@hotmail.com

https//ahmetyalvac1946blogspot.com

GAZETE MANŞTLERİ

1)23 Nisan 2023 Pazar CUMHURİYET

2)23 Nisan 2023 Pazar SÖZCÜ

3)8 Mayıs 2023 Pazartesi SÖZCÜ

4(8 Mayıs 2023 Pazartesi CUMHURİYET

5)8 Mayıs 2023 Pazartesi KARAR