21 Haziran 2018 Perşembe

HALKIN TABANINDAN GELEN BİR DİP DALGASI; ARTIK ZORUNLU HALE GELEN "DEĞİŞİM VE CUMHURİYETİN KURULUŞ AYARLARINA DÖNÜŞÜM" İHTİYACI…, Makine Yüksek Mühendisi-Gazeteci, Araştırmacı-Yazar: AHMET YALVAÇ (Enerji Uzmanı)

TABANDAN YÜKSELEN DİP DALGA VE "ARTIK ZORUNLU HALE GELEN DEĞİŞİM İLE CUMHURİYETİN KURULUŞ AYARLARINA DÖNÜŞÜM" İHTİYACI!,
Sevgili Okurlar,
Bu gün bu başlık altında;
Halkın tabanından gelen bir dib dalgasının nedenlerini ortaya koymaya,
Devam etmekte olan Seçim propagandaları konusunda ki gözlemlerimi, sizlere aktarmaya
Ve Halkımızdaki seçim coşkusunu ve Demokrasiye inancını sizlere yansıtmaya,
AKP’de seçimi kaybetme endişesi ve korkusuna değinmeye çalışacağım
Seçim sonrasında ise,
Vaatlerin nasıl gerçekleşebileceği konusunda, Siyasilere öneriler de bulunmak
Ve nihayet, oylarımızı nasıl kullanacağımız ve seçim güvenliği gibi konularda, bir şeyler söylemek istiyorum.
Detayları şu başlıklar altında açmak ve özetlemek mümkün.
1-OYLARIMIZI NASIL KULLANACAĞIZ:
Bu gün itibariyle 24 Haziran’a 3 gün kaldı.
Pazar günü seçim sandığına gidip, Milletvekili ve Cumhurbaşkanı Adayları için oy kullanacağız.
% (50+1)’i alan Blok hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu sağlayacak, hem de Cumhurbaşkanlığını alacak.
Muhtarlıklardan aldığımız sandık seçmen belgeleri ile
Oy kullanacağımız, sandığa gidiyoruz.
Burada bizlere, bir zarf içinde; oylayacağımız 2 belge sunacaklar:
1)Seçime katılan Siyasi Partilerin adları ve amblemleri,
2)Cumhurbaşkanı Adaylarının Adları ve resimleri.
Kabine girdiğimizde;
Burada Milletvekilliği konusunda, hangi Siyasi Partiye oy vermek istiyorsak,
Onun hanesindeki yuvarlağın içine mührü basıyoruz.
Sonra Cumhurbaşkanı Adayları Belgesini alıyoruz,
6 Cumhurbaşkanı Adayından hangisine oy vermek istiyorsak;
İsmi ve resminin altındaki yuvarlağın içine, mührü basıyoruz.
Ve mühür basarak onay verdiğiniz 2 Belgeyi, zarfın içine koyup,
Kabinden dışarı çıkıyoruz ve zarfı oy sandığına atıyoruz.
Burada, daha zarfı alırken;
Çok dikkat edeceğimiz, önemli bir konu şu:
Zarfın üstünde ve 2 oy pusulasının üstünde de;
İlçe Seçim Kurulu’nun
Ve oy kullandığımz yerdeki, Sandık Kurulu’nun mühürlerini görmemiz lazım.
Eğer bu mühürler yoksa ya da biri noksansa,
Bu oy pusulaları kayıt dışıdır, sahtedir, geçersizdir
Bu gibi konularda, Sandık Kurullarına, Parti Görevlisi ve Müşahitlerine
Ve herkese önemli görevler düşüyor.
Halkımızın iradesinin doğru tecelli etmesi,
Seçime hile karıştırılmaması konusunda da,
Muhalefet İttifakını temsil eden Siyasi Partilerin, kendilerince önlem aldıklarını
Sistem geliştirdiklerini biliyoruz.
Bu itibarla, Seçmen vatandaşlarımız,
Hangi Partiye oy veriyorlarsa,
O, Siyasi Partinin uyarılarını dikkate almaları gerekiyor.
Zira bu güne kadarki seçimlerde de gördük;
Alavere dalavere işler ve mükerrer oyların kullanıldığı bilgileri,
Basınımıza çok yansıdı ve yansıyor da….
Aşağıdaki haberle, ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini, bir defa daha anlıyoruz.
20 Haziran 2018 Çarşamba CUMHURİYET Gazetesi.
YSK’nın yeni genelgesinin şaibeye açtığı kapıyı, sandık başkanları önleyebilir. Mühürsüz oy kalmasın.
Bu genelgeye göre üzerinde Sandık Kurulunun mührü bulunmayan oyların kabul edilmesi talimatı veriliyor.
Böylesi bir durumda çakma, ya da taşıma oyların olmayacağını, kim garanti edebilir?
Onun için bu haberi, Gazeteyi büyüterek okuyun.
20 Haziran 2018 Çarşamba KORKUSUZ Gazetesi
7 Yıl önce evimize aldık, şimdi seçmen oldular.30 Bin Suriyeli şoku
BU SEÇİM;
DEMOJRASİYE, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE, KUVVETLER AYRILIĞINA YENİDEN DÖNMEK AÇISINDAN,
ÖNÜMÜZE ÇIKAN ÇOK ÖNEMLİ BİR FIRSATTIR.
Muhalefet İttifakı kapsamında;
Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Cumhuriyet Halk Partisi CHP,
Meral AKŞENER’in İYİ PARTİ’si,
Temel KARAMOLLAOĞLU’nun Saaadet Partisi SP,
Gültekin UYSAL’ın Demokrat Partisi DP’yi temsilen Milletvekilleri olacak.
İttifakta seçim barajı söz konusu olmadığından,
Aldıkları oy aranın da Milletvekili çıkaracaklar.
Demokrat Parti 1-2 Millet Vekili ile de olsa Meclis’te olacak.
Cumhur İttifakında ise
Recep Tayyip EEUOĞAN’ın Adalet ve Kalkınma Partisi AKP,
Devlet BAHÇELİ’inin MHP’si,
Mustafa DESTİCİ’nin Büyük Birlik Partisi BBP
Bu Partilerden de Meclis’te Milletvekilleri olacak.
MHP, Grup kuracak kadar Milletvekili çıkaramayabilir,
Büyük Birlik Partisi BBP,
Belki 1-2 Milletvekili ile Meclis’e girebilir.
Bu seçimde Toplumu temsilen her görüşten Milletvekili olacak.
Sonuç ne olursa olsun;
Türkiye’nin ve Halkımızın aleyhine olan kararlar,
Öyle kolay kolay çıkamayacak artık.
Muhalefet Bloku Milletvekilliği konusunda ittifakla bir araya gelirken,
Seçim güvenliği konusunda da iş birliği yapmaları;
Çakma ve mükerrer oyların önlemesi konusunda,
Bizleri umutlandırıyor.
Muhalefet Blokunun kazanma ihtimali yüksek…
Yeni ve güçlendirilmiş, yeni bir Anayasa ile
Yasama, Yürütme ve Yargı bağımsızlığına, Kuvvetler Ayrılığı Sistemine ve Hukukun Üstünlüğüne Dayalı,
Parlamenter Sistemi geri getireceklerini vurguluyorlar.
Halkımızdan da, büyük destek var.
Cumhurbaşkanlığında da Muharrem İJNCE’nin,
Her kesimden insanın beğenisini kazandığını, ilgisini çektiğini görüyoruz.
Muharrem İNCE’nin birinci turda, Cumhurbaşkanlığını kazanabileceği gibi,
Eğer ikici tura kalırsa,
Yine Muharrem İNCE’’nin Cumhurbaşkanlığını kazanma ihtimali yüksek görünüyor
Eğer Muhalefet Bloku;
Hem Meclis çoğunluğunu, hem de Cumhurbaşkanlığını alırsa,
16 yıldır devam eden AKP dönemi de kapanmış olur.
Eğer birinci turda sonuç alınamazsa;
İkinci turda en fazla oy alan, Cumhurbaşkanı seçilecek.
Meclis’in ve Cumhurbaşkanlığının kaderini de,
Büyük ölçüde HDP belirleyecek.
Doğu ve Güney Doğu’da;
AKP ve HDP’nin güçlü olduğu biliniyor.
Eğer HDP seçim barajlının altında kalırsa
60-70 Milletvekili, AKP’ye gidecek.
Eğer HDP seçim barajını geçerse;
60-70 Milletvekili ile HDP, Meclis’e girecek
Ve Cumhur itrifakının çoğunluğu sağlama şansı, kalmayacak.
HDP konusuna, ayrıca değineceğim
HDP’nin şu an hapiste olan Lideri Selahattin DEMİRTAŞ;
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, HDP taraftarları oylarını kendisine vereceklerini
Ama Cumhurbaşkanlığı seçimi, ikinci tura kalırsa,
Ki Muharrem İNCE daha şanslı görünüyor,
O zaman da, Muharrem ince’yi destekleriz diyor.
Eğer Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.tura kalırsa;
Seçim 8 Temmuz 2018 Pazar günü yapılacak.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, HDP İLE YOLLARINI NİYE AYIRDI?
7 Haziran 2015 Milletvekili seçiminde, AKP oy kaybedip,
Tek başına iktidar olma şansını yitirince;
HDP öncelikli bir hedef haline getirildi.
PKK’nın Meclis’te ki siyasi uzantısı ve PKK’ya destek veriyor gibi gerekçelerle
HDP’li Belediyelere Kayyum atandı ama
Seçim yapılıp, Halkın iradesine başvurulmadı,
Yeni Belediye Başkanlarının gelmesinin yolu açılmadı,
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin DEMİRTAŞ da, sonuçta tutuklanıp ceza evine kondu
Ama davası görülüp, henüz cezası da kesinleşmiş değil.
Cumhurbaşkanlığına Aday olarak;
Çalışmalarını, ceza evinden yürütüyor.
Ben bir Yazar olarak;
Gerek 7 Haziran 2015 öncesinde,
AKP ve HDP arasındaki iyi ilişkilere
Gerekse 7 Haziran 2015 sonrasında AKP ve HDP arasında bozulan ilişkilere ve nedenlerine çok değindim,
Analizler yapmaya çalıştım.
Bu itibarla burada detaylara girmek istemiyorum.
Merak edenler, sitemden bu analizleri bulup, okuyabilirler.
Bizler Hiçbir Siyasi Partinin PKK’ya destek vermesini, onun bir yan kuruluşu gibi çalışmasını elbette istemeyiz.
HDP’nin Yöneticileri’nin içinde o zaman da, aşırı söylemler de bulunanlar vardı,
Şimdi de olabilir.
Önemli olan şey, hukukun içinde kalıp,
Suç işleyenler, ya da PKK’ya destek verenler varsa,
Hukuken gereği yapılabilirdi!...
Yanlışlık bura da….
7 Haziran 2015 Milletvekili seçimi öncesine kadar;
AKP ve HDP Açılım-Saçım çalışmalarında beraberdiler.
Habur’da PKK’lılar için kurulan Çadır Mahkemeleri, unutuldu mu?
Halkların Demokrasi Partisi HDP adından da anlaşıldığı üzere etnik temelde kurulan bir Siyasi Partidir.
Sadece Kürt oldukları için,
Bu Partiye oy veren vatandaşlarımızı,
Potansiyel PKK yanlısı, ya da terör destekçisi olarak görmek te yanlış
Benim en çok okunan Makalelerimden biri de;
TÜRKİYE’NİN ETNİK KÖKENİ başlığını taşıyan araştırma yazısıdır
Bu Makale aslında bir Türk Tarihidir.
Anayurt Gazetesi’nde yazarken;
Bu konu da 21 Makale yayınladım.
Bu bilgilere Web Sitemden de ulaşabilirsiniz.
Bazılarıbıb sandığı gibi Türklerin Anadolu’ya gelişleri 1071 değil,
Milattan önce, 8-10 Bin yıl öncesine, hatta daha gerilere dayandığıdır.
En önemlisi de;
Kürtlerin Türk’ün bir Kolu olduğudur.
Bu husus tarihsel olarak ta, genetik olarak ta ortada dır.
1071 tarihi Oğuz Boylarının Türkiye’ye büyük kitleler halinde geldikleri tarihtir.
Anadolu’nun adı, bu tarihten sonra, Türkiye olarak değişmiştir.
Bu adı koyanlarda bizler değiliz. İTALYANLAR dır
Turckhia, Turckho mania,Türklerin yoğun olarak yaşadığı topraklar.
Şimdi bu noktada bir şeyler söylemek istiyorum.
Devleti Yönetenler;
Türkiye’nin Birlik ve Beraberliğini de koruyup, kollamakla yükümlüdürler.
Eğer bu bilgiler, tüm iletişim imkânları kullanılarak, Halkımıza iletilse,
Bazı Kurt Vatandaşlarımız, özellikle de Kürt gençleri, kendilerini başka bir ırktanmış gibi sanıp,
Yabancıların da kışkırtmasıyla,
Türkiye’nin başına bela olmazlardı!....
Eğer Siz, bütün Milliyetçilikleri ayağımın altına alıyorum derseniz;
Bu günkünden farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Bu itibarla;
HDP’nin seçim barajının altında kalmaması, Meclis’e girmesi lazım.
Seçimden sonrasında ise
Eğer Yönetici olup ta,
PKK’ya destek veren veya onun Siyasi uzantısı olanlar varsa,
Bunlarda Yargıya havale ile
Gereği mutlaka yapılmalıdır.
BU SEFERKİ SEÇİM, REJİMİN OYLANMASIDIR.
DOLAYISIYLA VATANDAŞLARIMIZIN;
BU SEÇİMİN RUHUNU, ÖZÜNÜ ÇOK İYİ ANLAMALARI GEREKİR.…
Halkımızın büyük çoğunluğunun muhtemelen % (65-70)’inin;
16 Nisan 2017 referandumu ile önümüze konan Yeni Anayasa
Ve Tek kişinin hükümranlığına dayalı Başkanlık Sistemi’nin,
Bir dayatma olduğuna inandığı,
Bu güne kadarki uygulamalardan da,
Her alanda geriye gidişin birçok örnekleri de olduğundan;
Türkiye’nin bu sistemle yoluna devam edemeyeceği kanaatinde olduğu söylenebilir.
Bu kesimin oyları;
Muhalefet İttifakındaki Partilere gidecek.
% (30-35)’inin ise;
Cumhurbaşkanı’nın söylemlerine inandığı,
Ya da içeri de ve dışarı da kendilerine tuzak kurulduğu, ya da engellendiği gibi iddiaların etkisi altında olduklarından,
Bu kesimin Yeni Sistemle Türkiye’nin yola devam etmesinde bir sakınca görmedikleri söylenebilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN,
Örneğin Dolar ve EURO’daki artışı,
Emperyalistlerin ve kredi değerlendirme kuruluşlarının komplosuna,
Ya da bu Devletlerin;
PKK ile mücadele edilmesinden rahatsız olmalarına bağlıyor.
Bu nedenle Dindar, muhafazakâr kesimden oy istiyor.
Bu kesimin bir kısmı, değişik konularda Devlet yardımından yararlandığından, kendini,
Cumhur ittifakına oy verme konusunda, borçlu hissediyor.
Bizim insanımız biraz duygusaldır.
Bu kesimden birçok vatandaşlarımızın;
3.Boğaz köprüsü,
Osman Gazi Köprüsü,
Marmaray,
Boğaz tüneli,
Üçüncü Hava limanı,
Kanal İstanbul gibi büyük projeleri misal göstererek,
Ya da Şehir Hastaneleri gibi yeni uygulamaları savunmak adına,
Cumhurbaşkanı’nı, AKP’yi ve Cumhur ittifakını , destekleme kararı veriyor.
Aslında, yolların, köprülern, Hava limanının, Devlet’in idare şekli ile bir ilgi yok ama
Bizim bazı insanlarımız;
Bu gibi altyapı hizmetleri ile
Devlet’in idare şekli arasında, bir bağ kurmaya çalışıyor ama
Aslında böylesi bir benzetme ve müdafaa yapılamaz.
Cevap bulamadıklarında ise,
Öncekilerin ne yaptıklarını da gördük diyerek,
Savunmaya geçiyorlar.
Burada adı geçen alt yapı hizmetleri konusunda da, bir şeyler söylemek isterim
Osman Gazi Köprüsü, 3.Boğaz Köprüsü ve Boğaz tüneli ve 3. Hava limanı inşaatının,
Yap-İşlet-Devret modeli ile yapıldığı, Taahhüt edilen araçlar geçmediği için, geri kalanın hazine tarafından ödendiğini,
Bu projelerin Türkiye ekonomisi için bir kara delik olduğunu, pek düşünmüyorlar.
Kanal İstanbul, Türkiye’nin yararına olmayacağı gibi
Türkiye’nin başını, gelecekte belaya sokacak,
Üstelik çevre felaketine de sebep olacak bir konudur
Ben Kanal İstanbul yerine Kanal Karhaz diyorum.
Kanal Karhaz; Hazar Denizi’nin Karadeniz ile birleştirilmesi projesidir.
Bu proje benim önerimdir ve bu adı da ben koydum.
KANAL KARHAZ; BOP Projesini çöpe atacak ve Türkiye’nin önemini daha da artıracak,
Bir Dünya projesidir.
Bazı Vatandaşlarımızın hesaba katmadıkları bir durum var.
Her projenin ve özellikle bu gibi büyük projelerin,Kapsamlı raporlarının olması lazım.
Eğer gösteriş için, hesap kitap, bir tarafa atılırsa,
Sonuçta ekonomi çöker
Ve kuruşa muhtaç hale geliriz.
Dolar aslında yerinde saysa bile
Türkiye’de ekonomi kurallarına uyulmadığı,
Üretim ihmal edildiği için,
Bu gün her konu da, geriye gidiş söz konusudur.
İşler kötüye gittiğinde,
Hep Yabancıları suçlamak, doğru bir yaklaşım değildir.
16 YIL SONRA AKP VE ONUN LİDERİ CUKMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN NİYE ÇOK ZORDA?
İYİ PARTİ’nin seçime sokulmayacağı iddialarının yoğun olduğu bir zaman da,
CHP Lideri Kemal KILIÇDAROĞLU;
CHP’den 15 Milletvekilini istifa ettirip,İYİ PARTİ’ye gönderdi
Ve İYİ PARTİ’nin seçime girmesine vesile oldu.
Sonra Muharrem İNCE’yi Cumhurbaşkanlığına Aday göstermek suretiyle
Recep Tayyip ERDOĞAN’a laf yetiştirmekte geri kalmayacak birisini ortaya çıkardı
Bu gelişmelerden sonra, herkese bir güven ve inanç geldi,
Devamında, Muhalefet İttifakı oluştu
Ve Cumhurbaşkanlığı yarışında, bütün görüşleri temsilen,
5 Cumhurbaşkanı Adayı ortaya çıktı.
Beklenmedik bir andaki bu gelişmeler;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın;
AKP İktidarını devam ettirmek konusundaki planlarını altüst etti.
İşin diğer zorluklar şöyle özetlenebilir.
1)AKP ve onun fiili Lideri konumundaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN;
Devlet’in bütün imkânlarının ellerinde olması ve bu imkânlardan istifade etmesine rağmen,
İşin garantisi yok.
2)Seçim öncesinde emeklilere verilen 1000 TL Şeker Bayramı ikramiyesi
Kurban Bayramı öncesinde de verilecek olması,
3)FETÖ ile mücadele ediliyor görüntüsü,
Hatta Kandil’e Askeri Harekât seferi bile
Artık eskisi gibi prim yapmıyor…
3)Halkımız PKK ile mücadele edilmesini elbette ister ama
Artık büyük çoğunluk olup bitenlerin farkında
Ve bu gibi işlerin bir seçim yatırımı olduğunu düşünüyor.
4)Her alanda yaşanan olumsuz gelişmelerden de,
Türkiye’yi Yönetenlerin sorumlu olduğu görüşünde
Ve bu yüzden bir İktidar değişikliğinin olması gerektiği inancında…
Böylesi bir hususu;
Halkımızın tabanından gelen bir dip dalgası, ya da bir değişim ihtiyacı olarak değerlendirebiliriz.
5)İnsanımız artık Siyasette yeni yüzler görmek istiyor.
Halkımız artık siyaseten kavga gürültü istemiyor,
6)Siyasi hesaplar uğruna,
Sürekli olarak, kendilerinin yönlendirilmesini doğru bulmuyor.
7)Gelinen noktayı bir bıkkınlık olarak ta değerlendirebiliriz.
8)Bu gün gelinen nokta;
Bıkkınlığın da ötesinde bir şey.
Şimdi bu noktada da kısaca bir şeyler söylemek isterim.
AKP ve Recep Tayyip ERDOĞAN;
Aslında Dini ve İslam’ı kendine referans alan REFAH PARTİSİ’nden ayrılan bir grup.
Ama rahmetli ERBAKAN ile Recep Tayyip ERDOĞAN arasında asla bir mukayese yapılamaz.
Bu nedenle AKP ile REFAH PARTİSİ’nin gerçek anlamdaki ideolojisi arasın da da, bir mukayese yapılamaz.
Bu gün Refah Partisi’nin devamı olan SAADET PARTİSİ’ne gönül verenler ile
Dindar ve muhafazakâr olanlar da,
AKP’nin uygulamalarından rahatsız…
Bu gibi nedenlerle Dindar ve muhafazakâr kesimin büyük bir bölümü de,
Dine zarar verildiği, yanlış işler yapıldığına inandığından,
AKP ve Recep Tayyip ERDOĞAN’a karşı.
Dolayısı ile eğer kendi Yol Arkadaşları da,
Siyaseten gelinen noktadan rahatsız ise,
Fikren de AKP ve onun Liderine karşı olmaları normal bir şey.
Muhalif kesimin de kendilerine göre gerekçeleri var.
Bu gibi konularda da çok yazılıp, çizildi, burada tekrarlamaya gerek yok.
Bundan dolayı olmalı ki, bilge kişiliği ile herkese huzur ve güven veren Saadet Lideri Temel KARAMOLLAOĞLU da,
AKP ve Recep Tayyip ERDOĞAN’a karşı.
1-ARTIK RÜZGÂR MUHALEFET İTTİFAKINDAN YANA
Seçimi Muhalefet İttifakının kazanma ihtimalinin daha yüksek olduğu, nu
Cumhurbaşkanlığı yarışında da;
Muharren İNCE’nin ağır bastığını,
Birinci turda olmasa da, ikinci turda, Cumhurbaşkanlığını Muharrem İNCE’nin kazanma ihtimalinin daha kuvvetli olduğu anlaşılıyor.
Burada değineceğimiz bazı konular şunlar:
1)Cumhurbaşkanı ile Muharrem İNCE arasındaki şu sözlü atışma.
Recep Tayyip ERDOĞAN;, MİTİNG MEYDANINDAN YÜKSEK SESLE, Muharrem İNCE’ye bir gönderme yapıyor,
MUHARREEEEM!...
Muharrem İNCE cevap veriyor;
NE VAR TAYYİP, NE DİYORSUN?...
Eğer rahmetli mizah sanatçısı Levent KIRCA yaşamış olsaydı!;
Buna benzer durumları mizah sanatı ile çok güzel ortaya koyardı,
Gelecek kuşaklara bu günleri çok güzel aktarırdı…
Asında bu gibi hitap şekli ile
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN,
Muharrem İNCE’yi hafife alıyor, onu küçültmek istiyor ama
Ama Muharrem İNCE,hiç altında kalmıyor….
Cumhurbaşkanı’nın sıkça kullandığı sıfatlardan biri de Bay Muharrem!...
Muharrem Beyin, sıkça kullanılan bu sıfata cevabı da şöyle oluyor:
Her vesile ile bana karşı hep Bay kelimesini kullanıyorsun;
Ben de sana 25 Haziran sabahında Bay Bay derim gibi sözler, sarf ediyor.
20 Haziran 2018 Çarşamba SÖZCÜ
İlk 100 günde neler yapacağım
2)SEÇİM ÇADIRLARINDA GÖRMEYE ALIŞIK OLMADIĞIMIZ,
BÜYÜK OLGUNLUK…
Ankara’da Kızılay’da, ya da Ankara’nın diğer Merkezi yerlerinden geçerken,
Siyasi Parti çadırlarının, AKP sahil, yan yana,
Ya da birbirlerinin çok yakının da olduklarını görüyoruz.
Özellikle merak edip, birinden çıkıp, diğer çadırlara girdiğinizde,
Sizlere gerekli saygı ve nezaketi gösteriyorlar,
İlişkiler genelde hoş görü içerisinde başlıyor ve devam ediyor.
Böylesi bir manzara ve Halkımızdaki ilgi,
Siyaseten içine düştüğümüz, ya da düşürüldüğümüz, siyasi kaos, ya da belirsizlik ortamımdan,
Kurtulabileceğimiz yönündeki umutlarımızı artırıyor.
Türkiye’nin değişik yerlerinde,
Fanatik bazı AKP’liler ve bazı guruplar arasında çıkan tartışmalar neticesinde hayatını kaybedenler olsa bile
Böylesi bir durumun münferit olduğunu gözlemliyoruz.
Önlem olarak ta;
Siyasilerin gerilim yaratıcı konuşma ve beyanatlardan, mümkün olduğunca uzak durmalarını,
Yapıcı ve sakinleştirici bir üslup kullanmalarını diliyorum
Umarım ki önemli bir olay ve bir kargaşa olmadan,
Bu seçim dönemini de atlatırız.
Çadırlarda gördüğümüz hoş görü ortamından,
Kimsenin birbirinin türbanı ve kıyafetiyle de ilgilenmediğinden de anlıyoruz ki;
Halkımız artık belli bir olgunluğa da ulaştı,
Hoş görüden yana,
Gerilim de istemiyor,
Birbirine saygı çerçevesinde, birlikte yaşamak istiyor
Özellikle yaşamsal sorunlarının çözülmesini bekliyor,
Huzur ve güven içinde yaşamak istiyor.
3))SİYASİ KAVGA TABANDA DEĞİL TAVANDA
Muharrem İNCE, Meral AKŞENER ve Temel KARAMOLLAOĞLU’nun miting yaptıkları yerlerde,
Bu liderleri dinlemek için,
Meydanlarda binlerce insan toplanıyor.
Bu insanlar taşıma ve yönlendirme ile değil,
Severek, isteyerek ve büyük bir coşku ile
Kendi imkânları ile meydanlara koşuyor.
Bu manzaralar ve Halkımızdaki bu coşku, bu heyecan
Demokrasi ve gelecek adına, hepimizi cesaretlendiriyor.
Bu Liderler, akıl, mantık çerçevesinde bir seçim programı yürütüyorlar,
Beyanatları da, bu yönde.
4)15 Haziran 2018 Cuma, SÖZCÜ
Erdoğan’ın basına kapalı toplantı da ki sözleri, olay oldu.Seçim nasıl kazanılır!
Ben detaylara önem veren, plan ve projesi olan,
Türkiye’nin de Almanya, İngiltere, Fransa, Amerika, Japonya, Çin ve Rusya gibi
Kendi gücüyle, kendi teknolojisini yaratan,
Her konu da gelişmiş bir Dünya Devleti, bir Süper güç nasıl olacağı konusun da da,
Kafa yoran
Enerji Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisi bir Yazarım.
Türkiye ile Türki Cumhuriyetleri arasında Ekonomik, Sosyal, Siyasal, Kültürel, ve Teknik anlamda da, ilişkilerin geliştirilmesi konusunda, çaba sarf ediyorum.
Türkiye’nin Enerji sorununu çözmeye de talibim
Başta Meral AKŞENER olmak üzere diğer Muhalefet Kanadı Cumhurbaşkanı Adaylarının ekranlara ve Türkiye’nin gündemine taşımaları için, çok önemli önerilerde bulundum.
Daha da önemlisi bu Liderlerin,
Seçim sonrasında da bu gibi konulara eğilmelerini,
Bir şeyler yapmalarını bekliyorum.
BİZDE İKTİDARLAR RÜZGÂRLA GELİP, RÜZGÂRLA GİDİYORLAR
Ama bu defasında Akıl Mantık ve Bilimin de ışığı altında,
Türkiye’yi daha üst noktalara getirmemiz lazım.
Bu seçimin Türkiye’ye huzur ve güven getirmesini,
EĞER!...
EĞER anadan, kıza,
Babadan oğla,
Aktarılan alışkanlıklarımızı,
Onlarca, yüzlerce yıl yıl içerisinde oluşan kütür yapımızı bilmezsek,
Genetik zaaflarımızı göz önünde bulundurmazsak,
16 Büyük Türk İnparatorluğunun nasıl kurulup, nasıl yıkıldığını bilmezsek,
Bunu iyi analiz etmezsek;
Kazandığımız başarılar, sürekli olmaz,
Gün gelir, yine her defasında, duvara toslarız.
Niçin Olmamız Gereken Yerde Değiliz başlığını taşıyan kapsamlı analiz yazısını,
Herkesin okuması lâzım. Bu gibi konularda Psikologlara,
Sosyologlara,
Tarihçilere de büyük görevler düşüyor.
Milletimize hayırlı olmasını dilerim.
Bir de olup bitenleri doğru anlamak
Ve Türkiye'nin sorunlarını halledip, yükselişe geçmesi için
Sondan başlayarak, geriye doğru,
Bir kaç makaleye bir göz atmakta da,
Büyük yarar var;
Türkiye'ye hayırlı olmasını,
Ülkemize huzur, barış ve güven getirmesini dilerim.
Saygılarımla 21 Haziran 2018 Perşembe
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
Enerji Uzmanı – Gazeteci Yazar
www.ahmetyalvac1946.blogspot.com.tr
a_yalvac@hotmail.com

4 Haziran 2018 Pazartesi

Başta İYİ PARTİ Genel Başkanı MERAL AKŞENER Olmak Üzere, Diğer Muhalefet CUMHURBAŞKANI ADAYLARI'nın; DEĞİNMELERİ GEREKEN BAZI ÖNEMLİ K0NULAR VE ÖNERİLER; Araştırmacı, Gazeteci-Yazar: Ahmet Yalvaç Makine Yüksek Mühendisi

BAŞTA MERAL AKŞENER OLMAK ÜZERE, DİĞER MUHALEFET CUMHURBAŞKANI ADAYLARININ;
DEĞİNMELERİ GEREKEN BAZI ÖNEMLİ K0NULAR VE ÖNERİLER,
MİLLETVEKİLİ ADAYLARININ TESPİTİ KONUSUNDA, NELER SÖYLENEBİLİR?

Sevgili Okurlar,
CHP lideri Kemal KUILIÇDAROĞLU, İyi Partiye 15 Milletvekili transfer etmek suretiyle;
İyi Parti’nin önünü açtı,
Muharrem İNCE’yi, Cumhurbaşkanlığına Aday göstermek suretiyle de, çok iyi bir iş yaptı.
Bu 2 önemli hamleden dolayı, KILIÇDAROĞLU’nu kutluyorum.
Ayrıca SAADER Lideri Temel KARAMOLLAOĞLU ile Muhalefet İttifakına olan inancımız arttı.
VATAN PARTİSİ Lideri Doğu PERİNÇEK ve
Hapisteki HDP Lideri Selahattin DEMİRTAŞ ile de;
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, her görüşü temsilen 5 ilave Aday,
Bizlerin yeniden DEMOKRASİ ye dönüş umut ve inancımızı artırdı.
Halkımız da yeşeren bu umut ve heyecanın artarak devam etmesini,
Cumhurbaşkanı Adaylarının ve diğer Siyasilerinde, Halkımızın beklentilerini gerçekleştirmelerini,
Türkiye’yi ve Türk Milletini, Tarihine yaraşır bir Dünya Devleti yapmaları konusunda katkı koymalarını dilerim.
5 ilave Cumhurbaşkanı Asyının karşısında;
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın işi. bu defasında gerçekten çok zor.
Her Aday kendince, İktidarın ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın yanlışlarını, açıklarını ortaya koymaya çalışıyor
Ve niye bir iktidar değişikliğine ihtiyaç olduğuna, her vesile vurgu yapıyorlar…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN da
Argo kelimelerle Rakiplerini küçültmeye ve haklı iddiaları, bu yöntemle geçiştirmeye çalışıyor….
Muharrem İNCE’nin ağır bastığını,
Birinci turda da olabilir ama
İkinci tura kalırsa,
Muharrem İNCE’nin yarışı kazanacağı anlaşılıyor.
3 Haziran 2018 Pazar SÖZCÜ,
Burada Meral AKŞENER’e yapılan engelleme ile
2. Ordu Komutanı’nın, Cumhurbaşkanı’nın Muharrem İNCE’ye verdiği cevabı alkışlaması sonucu, yaşanan tatsız söz polemiğinden de;
Bu İktidarın aslında ömrünü tamamladığını anlıyoruz.
Ele alacağımız başlıca konular şunlar.
1-RÜZGÂRIN BU DEFASINDA, MUHALEFETTEN YANA OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ SMA
MUHALEFETİN FARKLI KONILARA DA GİRMESİ LAZIM.
AKP İktidarı uygulamada sınıfta kaldığından,
Üstelik yeni sorunlarda eklediğinden, Halkımızda bir bıkkınlık ta oluştuğundan;
Muhalefet lehine olumlu bir rüzgârın da esmesi sonucu bir iktidar değişikliği olabilir ama
Bu fırsat heba edilmemelidir.
Bu konuda da şunları söylemek isterim
Eğer bu gibi konular gündeme getirilirse;
Hem Türkiye açısından çok yararlı olur,
Hem de Muhalefet Adayları puan toplar.
1)KNAL İSTANBUL YERİNE, KANAL KARHAZ.
Adını bilmediğiniz, ya da ilk defa duyduğunuz Kanal Karhaz;
Hazar Denizi’nin Karadeniz’e bir kanalla bağlanması projesidir.
Karadeniz’den KAR’ı, Hazar Denizi’nden HAZ’ı alıp, birleştiriyoruz ve KANAL KARHAZ oluyor.
Bu konu ile ben ilgileniyorum ve bu adı da, ben koydum.
Bu konuya, bundan önce yazmış olduğum, TSK’nın AFRİN harekâtı ile başlayan Makale’de,
Azerbaycan ve Haydar Aliyev’i anma gününde,
Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri başlıkları altında yayınladığım Makalelerde değindim.
Şimdi özet halinde, tekrar bir şeyler söylemek istiyorum.
Bu makalelere baktığınızda, özellikle Cumhurbaşkanı Adaylarının kullanacağı çok önemli başka bilgiler de var.
KANAL İSTANBUL
Eğer bu proje gerçekleşirse, 50 Kilometre Kare diyebileceğimiz bir alan, su altında kalıyor.
Trakya bir ay çiçek yetiştirme alanı, bir sanayi bölgesi, çok önemli bir yerleşim alanı…
Ayrıca bu proje;
Çevre ve iklim felaketlerine yol açabileceği gibi,
Türkiye ile Rusya’nın arasını açacak ve boğazlar anlaşmasını delmeye yönelik bir konu.
Bu projenin Amerika’da John Hopkins Üniversitesi’nde hazırlandığı iddiaları var.
Bu proje gerçekleşirse eğer;
İki tarafında kıyı kesimi, büyük paralar karşılığı, yabancılar tarafından satın alınıp,
Zaman içerisinde, Trakya bölgesinin Türkiye’den kopmasına vesile olabilir.
Şimdilik burada rantın ön planda olduğu anlaşılıyor.
Sonuçta Kanal İstanbul, AKP’nin tek başına karar verebileceği bir konu da değil...
KANAL KARHAZ
İlk defa Kanuni Sultan Süleyman zamanında Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa döneminde gündeme gelmiş,
Don ve Volga nehirleri arasındaki mesafenin üçte biri kazılmış,
Kanuni ve nihayet Sokullu’nun da ölümü sonucu, tamamlanamamıştır.
Bu proje o zaman çıkarlarına ters düştüğü için, palazlanmaya başlayan Rus çarlığı tarafından engellenmiştir.
Ama şimdi başta Rusya olmak üzere,
Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve İran tarafından da, destek görecek bir projedir.
Bu proje Japonya, Kore, ÇİN ve diğer yakın ülkelerinin ticaretlerini de kolaylaştıracak,
Türkiye’nin önemimi artıracak,
Ve daha önemlisi BOP projesini çöpe atacak bir konudur.
Eğer bu gibi çok önemli konular;
Meral AKŞENER. Muharrem İnce ve diğer Muhalefet Cumhurbaşkanı Adayları tarafından gündeme getirilirse,
Hem Ülkemiz adına çok yararlı olur,
Hem de seçmenlerin ilgisini çeker,
2) EĞER TÜRKİYE BİR DÜNTA DEVLETL OLMAK İSTİYORSA;
ĞNCELİKLE TÜRKİ CUMHURİYETLERİ İLE İLİŞKİLER HER ALANDA GELİŞTİRİLMELİ
VE SOYDAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ.
Bu konuyu, bundan önce Türki Cumhuriyetlerine uygulanan vize uygulaması tamamen kaldırılmalı başlığı altında yayınlamıştım. Çok ta okuyan olmuş.
Eğer özellikle Muhalefet Partilerin Liderleri, ya da bu Partilerin Cumhurbaşkanı Adayları;
B u gibi konularda,
Meydanlarda bir şeyler söyleseler,
Hem kendileri için, çok yararlı olur, Halkımızdan çok oy alırlar.
Hem de böyledir girişimden, Türkiye kazanır.
Özellikle Danışmanlar ve Teşkilatlardan birileri, bu bilgileri, Cumhurbaşkanı Adaylarına iletmelidirler.
Bizler Soydaşlarımıza yardımcı olunmasını beklerken,
Şimdi ilave dorunlar eklenmiş.
Önceden bir Soydaşımız oturma müsaadedin, aldığında,
Türkiye’ye geliyordu,
Aldığı oturma izni bitinceye kadar, bir işte çalışıyor ve ülkesine döndüğünde,
Yeniden Türkiye’ye giriş yapmak istediğinde,
Yeniden oturma izninin alınması nın dışında bir talepte bulunulmuyordu.
Şimdi Türkiye’ye giriş yapmak için, bir iş yrinden, çalışma belgesi alması gerekiyor.
3 aylık oturma izni alabiliyorlar ama
Bu süre içerisinde iş bulsalar bile çalışamıyorlar,
Süre bitiminde ülkelerine, geri dönmek zorundalar.
Eğer yeni bir rahatlama yapılmayacaksa, eski sisteme geri dönülmelidir.
Soydaşlarımız canından bezdiriliyor.
Hâlbuki Suriyelilere ve diğer yabancılara böylesi zorluklar çıkartılmadığı gibi,
Vatandaşlık veriliyor,
Bizlerin kesesinden onlara 30 Milyar Dolardan fazla para harcandığı ifade ediliyor.
Böylesi bir ayrımcılık, son derece yanlış…
3)YÖK’LE İLGİLİ SORUNLAR ÇÖZÜLMELİDİR
Yıl’dan fazla süredir bu konu üzerinde çalışıyorum ama
Henüz bir sonuç alamadım.
Denklik konusunda,
Transkrip diye adlandırdığımız, görülen dersler ve alınan notlar arasında bir uyuşmazlık olmasa bile
Sudan bahaneler ile sorunlar yaratılıyor,
Bu yüzden örneğin bir Tıp Doktoru,
Türkiye’de hasta ve yaşlı bakımında çalışmak zorunda kalıyor.
Bunlar Bizlere yakışmaz.
YÖK başlığını taşıyan Makalede daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Soydaşlarımızın Türkiye’ye gelip gitmeleriyle;
Hem Türkçeyi öğreniyorlar, hem de Türkiye ile ilişkilerin, bağların gelişmesine katkı sağlıyorlar.
BU İNSANLAR, Suriyeliler, Iraklılar gibi Türkiye’ye yerleşmek niyetinde olmadıklarından, Türkiye için, ilave bir yükte oluşturmuyorlar.
Benim Makalelerim;
Alaska’dan, Vietnam’a kadar uzanan binlerce kilometre uzaklıktaki coğrafyadan, 5 Kıta’dan izlendiğinden,
İnsanlar, hem benim düşüncelerinden, bilgi ve projelerimden istifade ediyorlar,
Hem de bana sorunlarını anlatıyorlar.
Özellikle bende Türki Cumhuriyetleri ile işbirliğinin geliştirilmesine çok önem verdiğiden ve çok istediğimden,
B u Ülkeler ile buralarda yaşayan Soydaşlarımızın sorunlarını da,
Çoğu yetkiliden daha fazla biliyorum.
2-EĞER MUHALEFET KANADI ŞİMDİDEN BİRKAÇ ÖNEMLİ BAKANLIĞI KİMLERİN ÜSLENECEĞİNİ FARKEDER, YA DA ORTAYA KOYARSA;
İBRE AÇIK ARA, MUHALEFET LEHİNE DÖNER,
Bu konunun önemi şurada:
Muhalefet Kanadı kazansa bile
Uygulamada bir Koalisyon olacağı anlaşılıyor.
Halkımızın doğru bilgilendirilmesi,
Çözümlerin de konusunda uzman kişilere ortaya konulması,
Onların ikna edilmesi, yeni bir heyecan duyması açısından da çok önemlidir.
Böylece Muhalefet Kanadının, bazı önemli sorunları nasıl çözeceğinin ipuçları da verilmiş olur.
Kesin olmasa da benim önerim şudur:
İlhan KESİCİ’yi Halkımız tanıyor. Onunla aramızda, iyi bir diyalog da var.
Ekonominin başına getirilrse, çok yararlı olacağını düşünüyorum.
4 Haziran Pazartesi günü, FOX TV’de konuştu. Doğru ve güzel şeyler söyledi
Cumhurbaşkanı ve AKP’nin de Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN,
Dolardaki artışı her vesile Yabancılarım, Türkiye’yi köşeye şıkıştırmak için,
Bir araç olarak kullandıklarını söylüyor ya!
Bunun doğru olmadığına vurgu yaptı,
Yaşanan ekonomik sorunlar ve döviz krizinin,
Keyfilikten, ekonomi bilmemekten kaynaklandığını söyledi
İlhan KESİCİ Televizyonlara sıkça çıkarılmalı.
İLBER ORTAYLI:
Ben İLBER Hocayı da çok beğenirim.
Osmanlı’nın çöküş nedenlerini çok güzel ortaya koyuyor.
Eğer Kültür Bakanı yapılırsa, çok yararlı olur.
Seçime sayılı günler kala;
Eğer Prof .Dr. İlber ORTAYLI da Televizyonlara sıkça çıkarılırsa
Ve Halkımızı bilgilendirirse, çok yararlı olur..
VE BEN DE ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI’NA TALİBİM.
Ben Enerji Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisiyim
Ve Türkiye’nin Enerji Sorunlarını çözmeye talibim.
Makalelerimde her vesile bu sorunların nereden kaynaklandığınıi, ortaya koymaya çalışıyorum,
Kimsenin adını bile duymadığı projeler ortaya koyuyorum.
Web siteme girer, hakkımdakileri okur,
Plan ve Projelerime de bir göz atarsanız,
Önemli ipuçlarını görürsünüz.
Halkımıza verdiğim sözler şlunlar:
1)Elektrik birim fiyatları, minimum % 50 ucuzlatılabilir
Burada vergi indirimi ve fon kesintilerini hesaba katmıyorum.
Sorun Santrallerin iyi çalıştırılmadığından kaynaklanıyor.
Sözde Devlet Termik Santralleri, iyi çalıştıramıyoruz gibi nedenlerle
Özel kedime devretti ama
Özel kesimde, bu Santralleri Dünya standartlarında çalıştırmasını bilmiyor.
2)Termik Santraller iyi çalıştırılsa,
Hava kirliliği de olmaz,
Ya da minimum seviyeye iner.
3)Atık ısıdan yararlanılmıyor.
Örneğin İstanbul Ambarlı da 1 adet fueloil ile 2 adette doğal gazla çalışan termik Sanral var. Soğutma suyu denizden alınıyor ve atık ısı israf ediliyor.
Üstelik denizdeki canlı yaşamını da olumsuz etkiliyor.
Burada denize soğutma suyu ile atılan atık ısıdan, Anbarlı ve Avcılar semtinin sıcak su ve ısınma ihtiyacı karşılanabilir.
4)Hidro Elektrik Santraller HES’ere vatandaşlarımız;
Toprakları su altında kalıyor, suları ellerinden alınıyor gibi gerekçelerle karşı çıkıyorlar.
Geliştirdiğim Yağmur Tutma Projesi İle kimsenin arazisini su altında bırakmadan, örneğin Ayder yaylasının tepesinde,
Normal HES’lere nazaran, aynı su ile 10 kat15 kat daha fazla, elektrik elde edeceğiz.,
Türbinlerden çıkan suyu da, Ankara, İstanbul ve Konya gibi suya ihtiyaç olan yerlere göndereceğiz.
İklimler değişti. Aniden bastıran sağanak yağışlar neticesinde,
İstanbul’da, Metrobüsü bile su bastığını gördük.
Betonlaşma önemli bir sorun ama
Kısmen bu yağmur tutma projesi,
Kısmen de başka projelerle bu sorunu da, çzmek mümkün.
Bu projelerin etki alanı dışında kalp, denize giden suları da tutmak mümkün.
Daha birçok sorunu çözmeye talibim.
BİZİM KENDİ GÜCÜMÜZLE BİR DÜNYA DEVLETİ BİR SÜPER GÜÇ OLMA GİBİ BİR DERDİMİZ OLMADIĞINDAN;
UYGULAMA NOKSANLIĞINDAN KAYNAKLANAN SORUNLARIMIZ VAR.
Ben Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve Kültürel nalizler de yapan bir Yazarım.
Ve yukarıdaki iddialı amaca nasıl ulaşılacağı konusunda da, kafa yoruyorum.
Babadan oğla,
Anadan kıza geçen alışkanlıklarımızı, yüzlerce binlerce yıl içerisinde oluşan kültür yapımızı,
Genetik zaaflarımı bilmeden,
Tarihte şanla, şerefle yerini almış 16 Türk Devletinin, ya da İmparatorluğunun nasıl, kurulup, yasıl yıkıldığını bilmezsek,
Bu gün her alanda, siyaseten içine düştüğümüz, düşürüldüğümüz zor durumu, çöküntüyü anlayamayız.
Bu itibarla sondan başlayarak, geriye doğru, birkaç Makaleye bir göz atmanızı öneririm.
Bu kritik dönemde Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayları,
Önerimi kabul ederler ve benim bilgilerimden istifade etmek isterlerse
Televizyon Kanalları da ekranlarını bana açarlarsa,
Araştırmalarımı, önerilerimi Halkımıza aktaracağım.
MİLLETVEKİLİ ADAY LİSTELERİ KONUSUNDA NELER SÖYLENEBİLİR?
18-20 veya biraz daha yukarı yaşlarda ki, askerliğini yapmamış veya yüksek öğrenimini, henüz tamamlamamış Milletvekili Adayları ile
Milletvekili seçilseler bile Türkiye’nin sorunları çözülemez.
Bu gibi uygulamalarla, siyasetçilerin, kumandayla kendi uygulamalarına parmak kaldıracak Milletvekili sayısını artırmak istedikleri söylenebilir
CHP listesinde yeniden yer verilmeyen tanınmış Kişiler için, Hüsnü BOZKURT, Aykut ERDOĞDU, Eren ERDEM, Mustafa BALBAY gibi
Bu husus CHP üst yönetiminin takdiri dense bile
Bu Arkadaşları mağduriyetleri,
Seçim sonrasında, yeni Dönemde bir şekilde, mutlaka giderilmelidir
İYİ PARTİ Ankara listesi hakkında da, özellikle bir şeyler söylemek isterim.,
ADALET PARTİSİ DE ASLINDA SEÇİME GİRME NOKTASINDAYDI AMA
BASKIN ERKEN SEÇİM ÖNCESİNDE, İLAVE ŞARTLAR ORTAYA KONDU
Bu nedenle Adalet Patisi seçime girme hakkını elde edemedi
Haliyle Muhalefet kanadından İYİ PRTİ,
İttifak çalışmaları ve pazarlıklarını da,
Daha çok, seçime girme hakkını alanlarla başladı ve yoğunlaştırdı.
Bu noktada Adalet Patisi de,
Anavatan Partisi, Doğru Yol Patisi, Hak ve Adalet Partisi arasında, ittifak anlaşması yaptı ama;
Adalet Partisi eksenli bu dörtlü grup ile
Maalesef İYİ PARTİ birleşemedi
Bu noktada her 2 tarafın da, kusuru olduğuna inanıyorum
Bu konuda daha fazla bir şey söylemek istemiyorum.
Muhalefet kanadında, daha geniş tabanlı bir ittifak kurulamamasını,
Bir noksanlık olarak görüyorum.
Ama vakit geçmiş değil…
Eğer Meral Hanım, son bir hamle ile
Demokrat Parti dışındaki ADALET PARTİSİ ve adını saydığım diğer Partilerle görüşüp,
Onları da yanına alır ve resmen seçim kampanyasına dahil ederse,
Muhalefet ittifakı, Cumhur İttifakına büyük fark yapar.
Hepsi bir telefonla da halledilebilir
Meral Hanım, telefon açsın ve Vecdet ÖZ’ün de yanında yer almasını istesin.
ÖNERİM ŞU
Eğer Muhalefet İttifakı kazanırsa, yeni Anayasaya göre yeni fırsatlar var
Bakanlar kurulu, Meclis dışından, teknisyenlerden oluşuyor.
Eğer Milletvekili Bakan olmak isterse, Milletvekilliğinden istifa etmesi gerekiyor.
Bu nokta da, İttifaka yeni katılanlara, yine eğitim, meslek ve uzmanlık alanlarına bağlı olarak, bazı Bakanlıklar, ya da, Müsteşarlık gibi taltif edici görevler verilmek istenebilir.
Böylesi bir iş birliği, hem ilave oy, hem de Demokrasinin yaşaması açısından çok önemli…
ADALET PARTİSİ’NDEN KOPAN BİR GRUP
Adalet Partisi 2015’te kuruldu
Kurucularının % 10’u Prof. Dr mertebesinde Bilim Adamından oluşuyordu.
Genel Başkanı da Prof. Dr. Vecdet ÖZ .
Adli Tıp Profesörü.. Merkez Sağ geleneğinden gelen, Müsteşarlıkta yapan, Devleti de tanıyan, bir Bürokrat.
Kendisi aynı zamda bir terör uzmanı
Ben Sağlık Bakanlığı’nı çok iyi yürütür diye düşünüyorum
Bir Yazar olarak Asalet Partisi ve Vecdet ÖZ hakkında, samimi ve bilgilendirici Makaleler yazdım.
Bu Makaleleri, sitemden bulup okuyabilirsiniz.
TV yayınları da var.
Vecdet Hoca sürekli olarak, karşılaştığı sorunlar ve iktidarın baskısından şikâyet ederdi, parasal sorunlarda vardı.
Ben de Adalet Partisi’nin hem kurucularındanım, hem de Genel Sekreter Yardımcısı idim.
Sonuç itibarıyla, her Partide görüldüğü gibi Kurucu ve Yönetici bazı Arkadaşlarımız,
Kendilerine göre bazı sebeplerden dolayı,
Muhtemelen 2 ay kadar önce,
ADLET PARTİSİ’nden istifa edip, İYİ PARTİ’ye geçtiklerini duymuştum
Ben Enerji Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisiyim, bir Gazeteci Yazarım, Türkiye’nin Enerji sorununu çözmeye talip bir kişiyim,
Sanatsal konularda dahil, çok yönlü bir kişiyim.
Halkımızın birçok sorununu çözmek için,
Milletvekili olmak istiyordum
Bu itibarla Adalet Partisi’nden istifa edip,
İYİ PARTİ’den Ankara 1. Bölge Aday Adayı oldum.
Kimsenin aklına başkaca bir soru gelmesin diye,
Ben dahil bütün Arkadaşlar, ADALET PARTİSİ’ndeki tüm görevlerimizden istifa ettik
Ben evrakları son gün verdim.
Benim haricimde, 2 Milletvekili Aday Adayı daha vardı
ADALET PARTİSİ’inden kopan ve kopacak olanların sayısının 80 kadar olduğu söyleniyordu Ama buna rağmen, Başkanlar düzeyinde görüşmeler olmasına rağmen,
Tepede bir görüşme ve kabul, maalesef henüz gerçekleşmemiştir.
Tabi ki insanın kendi yuvasından ayrılmak zorunda kalması, öyle kolay bir şey değil…
İYİ PARTİ ANKARA ADAY ADAYLARI ARASINDA, EN POPÜLER BENDİM…
Ankara il Teşkilatı, Ankara Milletvekili Aday Adaylarını bir araya getirmişti. Toplam 80-90 kişi vardı.
Kısaca herkes kendini tanıttı, bende kendimi tanıttıktan sonra,
Sitede de yer alan ve TSK’nın AFRİN harekatı ile başlayıp, günümüze kadar yaşanan gelişmeleri, seçim konuları dahil, kapsamlı bir analiz yazısının fotokopisini,
Konuşmam b.tikten sonra, il Başkanının önüne koydum.
Bu analiz yazısını, Meral AKŞENER dahil, çoğu üst düzey yöneticinin sekreterine, ya  da, kendisine elden vermiştim.
Okuyup, okumadıklarını bilemem ama
Sonuçta Aday bile gösterilmedim
Böylesi bir durum, başka Partiler e de, yaşanabilir.
Hangi kademede olursa olsun;
Bizim insanımız, yetenekli ama birazda eleştirel yönü olan kişileri,
Yanında görmekten pek hoşlanmıyor.
Bizler bu gibi insanların, maalesef ayağından çekiyoruz.
Saygılarımla 4 Haziran 2018 Pazartesi
                                                             Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
                                                                    Enerji Uzmanı – Gazeteci Yazar

2 Haziran 2018 Cumartesi

MMO Ankara Şube TSM Korosu-26 Nisan 2018-Nazım Hikmet Kültür Merkezi Konseri (1)

TMMOB Makine Mühendisleri Odası
Ankara Şubesi 
TSM Koro Şefi Çiğdem Gürdal
Çiğdem Gürdal Kütahya Kılıçarslan Lisesi mezunudur. Bu dönemde Klasik Türk Müziği ile tanışmış ve Gazi Üniversitesi Müzik Eğitim Bölümünden mezun olmuştur. 1969 yılında Ankara’da doğan ses sanatçısı Çiğdem Gürdal üniversite eğitiminin ardından özel bir okulda müzik öğretmenliği yapmıştır.
1991 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından açılan sınava katılmış ve Samsun Devlet Türk Müziği Korosu’nda ses sanatçısı olmuştur.
4 sene viyolonsel ve ses sanatçısı olarak çalışmış ardından Ankara Devlet Klasik Müziği Korosuna atanmıştır. Bu dönemin adından beste çalışmalarına başlamış ve sözü, bestesi kendisine ait olan bir şarkı ile Akçay Şairler ve Bestekarlar Festivalinde ödül kazanmıştır.
Bugüne kadar Azerbaycan, Kırım, Kırgızistan, Endonezya, Amerika, Tayland, Malezya, Singapur, Almanya, Moldovya, Mısır, Bulgaristan, Hollanda ve Mısır gibi ülkelerde konserler vermiştir.
Ses sanatçısı Çiğdem Gürdal evlidir ve bu evliliğinden Duru isminde bir kızı vardır.

MMO Ankara Şube TSM Korosu-26 Nisan 2018-Nazım Hikmet Kültür Merkezi Konseri (2)

MMO Ankara Şube TSM Korosu-26 Nisan 2018-Nazım Hikmet Kültür Merkezi Konseri (3)

MMO Ankara Şube TSM Korosu-26 Nisan 2018-Nazım Hikmet Kültür Merkezi Konseri (4)

MMO Ankara Şube TSM Korosu-26 Nisan 2018-Nazım Hikmet Kültür Merkezi Konseri (5)


KONSER VESİLESİ İLE
Sevgili Okurlar,
Ben Enerji Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisi ve Türkiye’nin Enerji sorununu da çözmeye talip bir kişiyim,
Ama ben çok yönlüyüm.
Türk Sanat Müziğine de ilgi duyuyorum, birkaç Koroya katılıyorum,
Bazen solist olarak ta karşınıza çıkıyorum,
Sonuçta Sanatsal faaliyetlere de, bir Gazeteci bir Yazar olarak ta, web sitemde sıkça yer veriyorum.
Bir Ülkenin gelişmiş bir Dünya Devleti olması için, müzik ve diğer Sanatsal faaliyetler sahil,
Her alanda hamle yapması ve en iyisi olma gayret ve çabası içinde olması lazım.
Ben bu konuda da öncü olmaya, öncülük etmeye ve bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Türk Sanat Müziği TSM ile ilgili yayınladığım etkinliklerde, yazdığım Makaleler, birbirinin devamı ve birbirini tamamlayıcı mahiyette olduğundan,
Bu yayınları izlerken, yazdığım Makalelere de, bir göz atmanızı öneririm,
Yayınladığım bu TSM etkinlikleri ile
Bu konuda yetenekli olan Arkadaşlarımızı,
Ve yetenekli Koro Şeflerinin ve Müzik Hocaların teşhisine de, yardımcı olmak istiyorum.
Bu itibarla, kafamda gerçekleştirmek istediğim bir proje şu:
Bu TSM Koro yayınları, belli bir aşamaya geldikten sonra;
Yılın Ses Yarışmalarının ve Yılın Koro Şeflerinin ve Müzik Hocalarının tespit edilmedine vesile olmak istiyorum.
Bu yayınlar;
Her türlü gelişmiş.
Müzik aletlerinin de yapımına kadar uzanan süreçte,
Müzik konusunda da,
Türkiye’nin iddialı olmasını amaçlayan sürecin bir parçasıdır.
Saygılarımla, 4 Haziran 2018 Pazartesi
                                                Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
                                                     Enerji Uzmanı – Gazeteci Yazar