TARİHTEN YETERİNCE
DERS ALMAMAK-2;
14 MAYIS 2023’DE YAPILAN MİLLETVFEKİLİ SEÇİMİ ile 28 MAYIS 2023’DE YAPILAN CUMHUR BAŞKANLIĞI SEÇİMİ KONUSUNDA; NELER SÖYLENEBİLİR?
Sevgili okurlar,
Bu günkü konuları, şu başlıklar altında incelemeye alacağız:
1-SEÇİMLER
SONRASINDA, YENİ MAKALEYE BAŞLARKEN;
BAZI NOKTALARA VURGU İLE BİR ÖZET.
1)Millet İttifakı ile aynı zamanda bu
ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı da olan;
Kemal KIÇDAROĞU;
Benim önerdiğim SÖZLÜ ve YAZILI taahhüt yöntemini
uygulasalardı,
Her 2 seçimi de kazanabilirlerdi! Bu konuyu, şöyle izah
edebiliriz:
2)Bu konu, bir aymazlıktır aslında!
Çantada keklik sandılar, seçimi kazanmayı!
Tahmin edemediler herhalde! Sayın ERDOĞAN’ın, seçimi
kazanabilmek için;
Her yola başvurabileceğini, neler yapabileceğini!
UNUTTULAR onun! Ne kadar kararlı olduğunu!
GAZETELER
ve Televizyon PROGRAMCILARI DA!
SU DÖVDÜER HAVANDA!
Bilinenleri tekrarladılar! Sorunları sıralayıp durdalar hep!
Unuttular, sebebini! Sanki, ipe sapa gelmez bu acayip
sistemin;
Türkiye’nin ihtiyacı ve Halkımızın da, talebi olmadığını!
Şimdi anladınız mı? Konunun özünü ve özetini?
BUNDAN BİZLERE DÜŞENDE!
Yaşananları, analiz etmek!
İşin en doğrusunu, yapılması gerekenleri, ortaya koymak ve
yazmak!
HER NASILSA! Millet İttifakının diğer liderleri ve Sayın
KILIÇDAROĞLU;
Benim önerdiğim, % (85-90) oranında kazanabilecekleri bir
formüle niye yanaşmadılar?
BELKİ, gizledkleri bir amaç mı vardı? Bunları da tam
bilmiyoruz!
PEKİ, neydi bu sistem? Hatırlatmak için, burada tekrar yazacağım.
BU NEDENLE benim bütün analizlerim
ve önerilerim; eski Parlamenter Sistem’e,
Geri dönünceye kadar! Yapılacak işler kapsamında olacaktır.
Ve çok uyanık olmamız gerekiyor!
2)PEKİ NEYDİ bu, yazılı ve sözlü
taahhüt?
Milletvekili ve Cumhurbaşkanı yemini var ya! Buna benzer bir
yemin!
Devletin Bağımsızlığını, Vatanın ve Milletin Bölünmez
Bütünlüğünü koruyacağıma diye başlayıp!
Namusum ve Şerefim üzerine ant içerim! Diye biten bir yemin
var ya!
İHLAL EDİLDİĞİNDE, bunun yaptırımlı hali işte!
Bu konuyu, şöyle anlamak lazım aslında!
Söz konusu vatansa! Gerisi teferruattır, derler ya!
Öyleyse, niçin kaçındılar? Bu taahhütten? Bunun cevabını,
veren de yok! Olmadı da zaten!
Yazılı taahhüt, noter tasdikli
olacaktı. Sözlü taahhütte, yazılı taahhüt’ ün, tekrarı niteliğinde olacaktı.
Gazete ve televizyonlarda beyanat şeklinde, bilgilendirme
amaçlı olacaktı.
Böylesi bir yöntem için, bir kanuna falanda gerek yoktu!
Muhalefet Liderlerinin öncülüğünde, kendileri de dahil,
Milletvekili Adayı olmak isteyenlerde;
Daha Aday Adaylığı sürecinde,
Böylesi bir Yazılı
taahhüt vermeleri gerekiyordu. Böylesi bir taahhütte bulunmayanlar!
Aday Adayı dahi yapılmayacaklardı
NOTER TASDİKLİ, yazılı taahhütte
şöyleydi!
Milletvekili seçilip, Meclis’e girdiğimde;
Cumhurbaşkanının Halk tarafından seçilmesini ön gören,
16 Nisan 2017 tarihli referandum öncesindeki, Eski
Anayasa’yı başlangıç kabul edip,
Eski Parlamenter Sisteme geri döneceğimi, şimdiden kabul
ediyorum.
Seçimi kazanıp, Meclis’e girdiğimde;
Eğer herhangi bir nedenle bu taahhütümden vazgeçecek
olursam;
Herhangi bir işleme gerek kalmadan,
Milletvekilliğimin kendiliğinden düşürülmüş sayılacağını; şimdiden
kabul ve taahhüt ediyorum.
BÖYLESİ bir taahhüt karşısında bütün
oylar, kendiliğinden, Millet ittifakına akardı!
Böylesi bir formülde, Cumhur İttifakı ve Sayın ERDOĞAN, ne
yaparsa yapsın!
Seçimi kazanamazdı!
BÖYLESİ BİR FORMÜLDE, Millet İttifakı;400 Milletvekili de
çıkarırdı, 500’de çıkarırdı.
Meclis’in ilk toplantısında,
kaldır el, indir el yapılır, sessiz sedasız, Eski Parlamenter Sisteme,
De geçilmiş olurdu.
En çok oy alan Aday, Cumhurbaşkanı seçilir, arkasından da
bir koalisyon çalışmaları başlatılır,
Bir anlaşma ile örneğin Meral Akşener, Başbakan olur, diğer
ortaklardan isteyenler,
Örneğin bir Bakan olarak, kabinede görev alabilirlerdi.
DAHA İYİ bir Anayasa içinde, çalışmalara hemen
başlayabilirlerdi
Böylesi bir fırsat, heba edildi, işte!
3)PEKİ
ŞMDİ NE YAPILABİLİR? Geleceğe umutla, bakabilmek için?
Öncelikle CHP’nin elindeki, başta Ankara, İstanbul, İzmir,
Adana, Mersin, Antalya olmak üzere,
2024’ün, Mart ayında yapılacak Yerel seçimlerde, toplamda 11
Büyük Şehir Belediyesini tekrar,
Kazanabilmek! birde yenilerini ilave etmek, gerekiyor!
Bunun içinde! Bilinenleri tekrarlamanın, sorunları
sıralamanın dışında!
Farklı bir şeyler yapmak gerekiyor! Bu konuda da
söyleyeceklerim var!
4)Ben şahsen, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun;
Başlangıçta kulağa hoş gelen, değişim söylemlerinden ve bu
konuda ki ısrarından, şunu anlıyorum:
Ekrem İMOĞLU, açıkça söylemese de, Kemal KILIÇDAROĞLU’nun
yerine;
CHP’de Genel Başkan olmak istiyor. Sözün kısası bu!
BU NEDENLE Ekrem
İMAMOĞLU’nun, öncelikle İstanbul Belediye Başkanlığını, yeniden kazanması ve
kendini ispat etmesi gerekiyor! Doğrusu da bu!
SEÇİMİN niye kazanılamadığının
nedenlerinden birini yukarı da, YAZILI ve SÖZLÜ taahhüt konusun da, söyledim!
ŞİMDİ BİRKAÇ, başka örnek, daha vermek istiyorum
5)2023’Ün, Ocak ayının
3.haftasında, başta Sayın KILIÇDAROĞLU’na ve 6’lı Masa’nın diğer 5 Genel
Başkanına ortak bir mektup yazdım. Mektup aynı ama her mektubun başlığında, bir
Genel Başkanın ismi yazılı.
Kemal KILIÇDAROĞLU’nun Özel Kalemine, faksla gönderdim. Diğer
Genel Başkanların özel Kalemlerine de, bir zarf içinde teslim ettim.
MEKTUP ŞÖYLE: bir Yazar olarak kendimi
tanıttıktan sonra, web site adresini, telefon numaramı da yazdım. Özellikle
üzerinde konuşmak istediğim konunun, sitedeki adresini de verdikten sonra, çok
kısa olarak, şunları söyledim.
Türkiye’de
Ekonominin çöktüğü, Siyaseten de çok zorda olduğu bir zamanda;
Bu sorunların çözümünde ve Türkiye’nin rahatlamasında,
kişisel olarak ta kjatkı koymak istiyorum,
Dedim. Davet ederlerse, seve seve geleceğimi de söyledim. Ama
davet eden falan da olmadı.
Asıl gariplik, ya da yanlış olan şey de, burada zaten!
BELLİKİ şöyle düşünmüşlerdir: Bizler bu kadar kadro ve
teşkilat ile bu işleri yapamıyoruz!
Bu nasıl yapacakmış gibi yaklaşımlarla görmezden
gelmişlerdir! Herhalde.
SİYASİ
KONU: yazılı ve sözlü taahhüt’ün faydası ve uygulamaya konulması,
EKONOMİK konularda ise seçim dönemine girdiğimiz bir
zamanda, benim buluşum olan,
Yağmur Tutma Projelerinin, uygulamaya sokulması ve bundan
siyaseten de yararlanmaları idi
26 OCAK 2023’de de Ankara Büyük Şehir
Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ’a,
Bir mektüp yazdım. Ona da dedim ki;
Bu Yağmur Tutma Projelerinin diğer 10 Büyükşehirde
uygulamaya eş zamanlı olarak başlanması için;
Siz bu işin öncülüğünü yapın, diğer 10 Büyük Şehir Belediye
Başkanı ile de irtibatı sağlayın,
Seçime kadar bu proje, 11 Büyük Şehirde uygulamaya
girer.Bundan Millet ittifakı da siyaseten istifade eder
Bu Proje örneğin, yarın başlansa,
2,5-3 ay içerisinde tamamlanırdı.Yüzlerce Mühendise, teknisyene, ustaya,
işçiye, malzeme üreten sanayiciye, malzeme satan, bayilere para akacaktı
11 Büyük Şehirde binlerce daireye, yağmur tesisatı
döşenecekti. Bu konu şöyle:
Binalarda çatıya düşen yağmurlar, dikey borulardan,
Cadde ve sokaklara dökülüyor. Selin oluşma nedenlerinden
biri bu. Biz bu yağmur sularını arıtmadan, geçiriyoruz. Banyo ve tuvaletlerde,
çamaşır ve bulaşık makinelerinde kullanıyoruz
YAĞMUR SUYU, saf olduğundan, çamaşır
ve bulaşık makinelerinde, deterjan sarfiyatı azalıyor, her 2 Makine yıkamayı,
daha kısa zamanda yapacaklarından,
Elektrik faturaları daha az geliyor. Vatandaşlarımız,
bedavaya yakın su kullanacaklarından,
Su faturaları düşüyor…
ŞİMDİ SORUYORUM, bunu anlamayan var
mı? Yanlış mı? söylediklerim!
4 Yılı aşkın bir süredir, bu işi, beceremediler! Bunun
içinde Ekrem İMAMOĞLU’ da var.
Kaç defa onun özel kalemine telefon ettim. Yönlendirdikleri
kişileri aradım Onlara da söyledim. Ayaklarına kadar gittim. Ama yetkililerle
bir türlü görüşemedim!
EĞER BEN, Batı standartlarında uygulaması da iyi olan Enerji
Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisi,
5 Kıtada okunan bir Yazar isem!
Yetkililerle görüşemiyor isem, Milletvekili Adayı bile
yazmıyorlarsa beni! ve benim gibileri!
Bu ülke nasıl düzelecek? Beni ve benim gibileri, el üstünde
tutmaları gerekirken;
Ricacı, durumuna düşürüyorlar! Yanlış olan da bu!
NEYSE! Eğer CHP ve Millet İttifakı, önümüzdeki yerel
seçimleri kazanıp, gelecek adına,
Bir umut olmak için, bu projelerin, hayata geçirilmesi
gerekiyor Ben yine üzerime düşeni, yapacağım.
Sayın KILIÇDAROĞLU, benimle irtibat kursun!
ÇÜNKÜ BİZDE YARDIMCILAR; görevlerini, gereği gibi
yapmıyorlar, sıradan ve basit işlerle uğraşmayı,
İş yapmak sanıyorlar! Daha dorusu, şunu demek istiyorum:
Bizim insanımız, Batı standartların da iş yapmayı, sorun çözmesini de
bilmiyorlar!
6)Bu seçimlerin yıldızı, CHP lideri Kemal
KILIÇDAROĞLU’dur.
Sakın kişiliği, Demokrasiye inancı ve bağlılığı, mücadeleci
ruhu, sadece kendini düşünmediği,
Paylaşmayı bildiği gibi nedenlerle;Türkiye siyasetine bir
renk kattı.
Bilgi ve tecrübesi ile Yolsuzluğa bulaşanlara ve Sayın
ERDOĞAN’a da, seçimi kaybetme korkusu yaşattı.
Sayın KILIÇDAROĞLU;
BABALA TV’DE, 7 Saat gibi uzunca bir süre içinde, AKP’yi
destekleyip, oy veren,
Her siyasi görüşten gençlerin;
İster bilgilenmek açısından, isterse yanıltmak ve zora
sokmak amacına yönelik olsun, bütün sorulara;
Hiç kızmadan, akıl, mantık ve bilgiye dayalı olarak, cevap
verdi!
BU HUSUS, inanılmaz bir performans! herkesin yapabileceği,
cesaret edebileceği bir işte değil!
Kemal KILIÇDAROĞLU;
Kaç defa, Sayın ERDOĞAN’ı, istediği bir televizyonda,
tartışmaya davet etti. AMA,
KENDİNE GÖRE NEDENLERLE,
Sayın ERDOĞAN böylesi bir teklife, hiç yanaşmadı, İlgisiz
cevaplarla işi geçiştirdi,
Her defasında, geri çevirdi İ Böylesi bir durum, Batı
ülkelerinde asla yaşanmaz!
EĞER ORALARDA, bir siyasetçi, kendine göre nedenlerle, muhataplarının
televizyonda tartışma, Önerisini reddetse; seçimi kesinlikle kaybederdi. Burada
ise, kazanmaya vesile olabiliyor.
Batı ile aramızdaki fark, burada işte!
2-BÜTÜN BAŞARISIZLIĞA ve BEKLENTİLERE RAĞMEN, bir İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ OLMADI,
ESKİ PARLAMENTER SİSTEME GEÇEBİLMEKDE, şimdilik BAŞKA BİR
BAHARA KALDI.
1)Türkiye’nin geleceği açısından
çok önemli olan, Milletvekili seçimi ile Cumhurbaşkanlığı Seçimi de, artık
geride kaldı. AMA;
Herkesin büyük bir umutla bağlandığı, ayrıca Millet
ittifakının kazanacağı görüntüsünün;
BİR ABARTI olmadığını da söylememiz, gerekiyor.
2)Devletin Tepesinde,
Cumhurbaşkanlığı Koltuğunda oturan, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın
Devletin başı olarak, Anayasa’ya ve Yasalara uymaması, ya da
buna gerek duymaması;
Kabul edilebilir bir durum değil!
Sayın ERDOĞAN, aynı zamanda kendi
Partisi AKP’nin de Genel Başkanı ise;
Nasıl tarafsız
davranacak? Bütün Siyasi Partilere, nasıl eşit mesafede olacak? Burada akla ve
mantığa da ters düşen, bir durum söz konusu.
BU NOKTADA, edilen Cumhurbaşkanlığı yeminin de bir işe
yaramadığı, sadece bir formalite gereği,
Olduğu anlaşılıyor.
3)BU KONUDA, Siyası Partilere,
özelliklede kazanmaya en yakın Millet İttifakı ve bu ittifakın motoru
durumundaki CHP’ye,
Ve bu Partinin hem Genel Başkanı, hem de Muhalefet
ittifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı Adayı;
Kemal KILIÇDAROĞLU’na, haklı olarak, şöyle bir soru yöneltilebilirdi:
Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN’ın,
3.defa Cumhurbaşkanlığına, aday olmasını önlemek için;
Hukuksal zeminde bir dava açılması, başlatılamaz mıydı?
EVET BÖYLESİ BİR DAVA, açılabilirdi ama;
SEÇMEN nezdinde bir mağduriyet yaratılması endişesi ile
Böylesi bir girişime, gerek duyulmadığı anlaşılıyor. Bunun
dayanağı da şu:
4)2019’Daki yerel seçimlerde,
CHP’nin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İMAMOĞLU;
Seçimi, 13 Bin küsur farkla kazanmıştı ama Sayın EROĞAN,
buna itiraz etti. Bu kadar büyük ve önemli bir şehir, bu kadar farkla, kazanan
birine teslim edilemez, dediği için;
Dayanaksız olduğu halde, Kemal KILIÇDAROĞLU pekâlâ! dedi ve
seçim yenilendi.
AMA Bu defasında İstanbul Halkı, yasal olmayan bu duruma
tepki olarak;
Ekrem İMAMOĞLU’nu, 806 Bin küsur farkla seçti…
Bu nedenle geçmişte
yaşanan bu örnekten hareketle;
Nasıl olsa seçimi kazanacağız varsayımı ile Sayın
ERDOĞAN’ın, 3.defa adaylığını önlemek için,
Dava açmadıkları, anlaşılıyor.
EĞER DAVA açsalardı, muhtemelen, bir sonuç da alamazlardı
ama;
Yararlı olurdu!
5)Sayın
ERDOĞAN, sadece yukarıdaki örneklerde değil! Her konuda bildiğini okuyor.
Onun açısından, aklın, bilimin bir önemi yok! Birde bugün
söylediğinin, yârin tamamen, tersini söyleyebiliyor. Bu, günü birlik
değişikliğin nedenini sorgulayıp, anlamadan; her defasında alkış tutanlar var. Bu
gibi konuların nedenini araştırıp bulmak; Psikologların, Sosyologların ve tarihçilerin
işi!
DAHADA ÖNEMLİSİ, başta deprem bölgesinde yaşanan sorunlar, ihmaller
ve perişanlık da ortada iken;
Sayın ERDOĞAN’ın, kara propagandalarla, Sayın
KILIÇDAROĞLU’nu, PKK ile iş birliği yapıyor, görüntüsünü verebilmek için,
Terörist elebaşlarından, Murat Karayılan’ın bir videosu ile
Kemal KILIÇDAROĞLU’nu, bu videoya montajlamaya, ne
diyeceğiz?
Sayın ERDOĞAN, bu gibi şikâyetleri önemsizleştirip, ne var?
bunda dercesine;
İster montaj, ister şu ya da bu! Gibi benzetmelerle üstünde
debeleniyorlar diyerek:
Bir kurgu yapıldığını itiraf etti. Bu gibi işlerin, Sayın
ERDOĞAN’ın deyimi ile
ATI ALAN, ÜSKÜDAR’I GEÇTİ İSE;
Bu örnek, Sayın ERDOĞAN’dan başka, kimsenin işine yaramaz!
Doğru bir şeyde değil!
6) Bugün Türkiye’de, ekonominin
çöktüğü bir zamanda, herkesin canı burnunda iken,
Özelliklede 11 İlimizde ki deprem felaketinde, yalnız
bırakıldığının ve çaresizliğin ne olduğunu, herkesten daha iyi bilen, gören
vatandaşlarımızdan, önemli bir kısmının da;
Sadece Türkiye’nin güvenliği açısından,
Sayın ERDOĞAN’ın, Kemal KILIÇDAROĞLU’na attığı PKK
çamurunun, çok etkili olduğunu,
Sadece bu sebepten Cumhur ittifakına ve Sayın ERDOĞAN’a oy
verdikleri anlaşılıyor
Sayın
ERDOĞAN;
Seçimi Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, kazanmasından, niye bu kadar
çok çekiniyordu ki?
İşin püf noktası burada!
Çünkü Kemal
KILIÇDAROĞLU. Örneğin 5’li çete diye de özetleyebileceğimiz, bazı şirketlere;
Hazine garantili yollar, köprüler, hava alanları ve şehir
hastaneleri gibi konularda;
Bazı şirketlere, fazladan para ödeme yapıldığını, bu
paraları da geri alacağını, hep söylüyordu.
Hesap uzmanı ve de Muhalefet Lideri de olan bir Kişinin
böylesi bir beyan ve iddiasını, kimse göz ardı edemez di! Bunlar işin sadece,
bir kısmı!...
AMA TÜRKİYE’nin önünü görmesi için, 21 Yıllık bir AKP
iktidarının, getirisi ve götürüsü ile
Bir muhasebenin yapılması gerekiyor ve sonuç ta bir iktidar
değişikliği ihtiyacının olduğu da ortada!
Bu gibi konular; er ya da geç, bir gün mutlaka gündeme
gelir.
7)SONUÇTA Sayın ERDOĞAN örneğinde
gördüğümüz gibi Siyasetçiler, bazen kendi siyasi Amaçları ve daha başka
nedenlerle,
Bir şekilde yanlış işlere bulaşabilirler ama Halkımızın da,
olup, bitenleri duygusallıktan uzak,
Akıl ve mantık çerçevesinde, doğru anlaması gerekiyor.
Eğitime, bilgi ve tecrübeye
dayalı işleri geçtik! Tarımda hayvancılıkta bile dışarıya bağımlı hayale
geldikse! Dolar temininde de zorlanıyorsak!
Dünya bizi hangi sebepten kıskansın ki!? Bu ve buna benzer
sözler ile bunlara inanan, çok sayıda Vatandaşımız olmasına ne diyeceğiz?
8)Sayın ERDOĞAN’ın, her 2 seçimi
de kazanmasında;
Yurt dışından gelen oylarla, önce vatandaş yapılıp,
sonrasında oy kullanma hakkı da tanınan,
Çok sayıda ki sığınmacının verdiği oylar ile
Birde Türkiye’de oturma şartı aranmaksızın; Türkiye’den
Toprak ya da Mülk alan yabancıların,
400 Bin Dolar karşılığında, vatandaşlık verilip,oy
kullanmalarının da sağlanması ile
Gelen oylar, belirleyici olmuştur!
Bu gibi uygulamalar, Dünyanın neresinde var? Ama Türkiye’de oluyor işte!
Bu konuyu da, biraz açmamız gerekiyor.
Bugün
Türkiye’de kayıtlı kayıtsız, toplamda 13 Milyon sığınmacının olduğu söyleniyor.
Bunların büyük bir kısmı Suriyeli. Diğerleri, Afganistanlı, İranlı, Iraklı,
Afrikalı…Bunların içinde IŞID dahil, her türlü teröristin olduğu da
anlaşılıyor.
TÜRKİYE’den Mülk alan yabancıların içinde, zengin Araplar
var.Her Milletten mafya babaları, uyuşturucu ticareti yapanlar var. Türkiye’nin
topraklarında gözü olup, toprak ve mülk alan, yabancı uyruklular var!
Örneğin Araplarda, bizde olduğu gibi, tek kadınla evlenmek
yok! 2-3 eşi olanlar var. Bir de
Bunlardan türeyen çocukları düşünün! Geleceğimiz için, büyük bir tehlike!
AMA GÜNÜMÜZDEKİ, bu 2 seçimde, bu gibilerin oyları ile
Cumhur ittifakı’nın, ve Sayın ERDOĞAN’nın,
Kazanması;
Türkiye’nin çıkarlarına uygun bir şey mi? Bu gibi
uygulamaların;
Milletvekili, ya da Cumhurbaşkanı yemini ile bağdaşan bir
yanı var mı?
Elbette yok!
9)İsrail
Devletinin, verimli ya da verimsiz olduğuna bakılmaksızın;
Filistinli Araplardan satın aldıkları topraklarda
kurulduğunu, kimse aklından çıkarmasın!
FİLİSTİNLİ Araplar, şimdi kendi
topraklarında bir mülteci durumunda! Ve İsrail Devleti’nin uyguladığı baskı ve
şiddet politikası ile
Sindirilmeye çalışılıyorlar!
BU GİBİ siyaseten yapılan yanlış işler ve uygulamaların, yakın
bir gelecekte;
Türkiye’nin demografik yapısını da bozacak, tehlikeli ve
sakıncalı işlerdir.
BU GİBİ yanlış uygulamaların, bir tesadüf olmadığını da
herkes bilsin ve anlasın!
BU NEDENLE zaman geçirmeden, Eski Parlamenter Sisteme geri
dönmemiz gerekiyor.
3-100 YIL ÖNCESİNDEKİ SEVR HARİTASI İLE GÜNÜMÜZDE Kİ BOP HARİTASI ARASINDA, BÜYÜK BİR BENZERLİK!
Bu 2 Harita herkes için, bu günü anlayabilmek açısından bir
zihin jimnastiği olsun.
2)PKK, bir Ermeni Terör Örgütüdür. PKK’nin
ele başı Abdullah ÖCALAN, bir Ermeni’dir. Gerçek adı, Artin AGOPYAN’dır.
Kürtler, Türkün bir koludur. PKK ile de bir ilişkileri
yoktur. Dolayısıyla Kürt vatandaşlarımızı:
HDP ve benzeri Partilerin, tahakkümünden kurtarmak lazım.
HALKIMIZIN zihninde yer eden;
babadan oğula, anadan kıza aktarılan, geçmişte yaşanan; Ermenilerin
yaptıkları katliam hikayeleri ve çatışmalar vardır!
Bu nedenle PKK ve Ermeni vurgusu, söz konusu olunca,
Bizim insanımızın tüyleri, diken diken olur!
3) Sayın ERDOĞAN;
Halkımızın bu konudaki hassasiyetini bildiğinden, seçimleri
kazanabilmek için;
Rakibi Kemal KILIÇDAROĞLU’nu,
Montaj videolarla, PKK elebaşlarından Murat KARAYILAN ile
aynı karede gösteren,
PKK ile işbirliği yapıyor. Bu gibi kurgu mahsulü,
çarpıtmalar;
Her 2 seçimi de Sayın ERDOĞAN’ın, kazanmasında, etkili
oluyor.
BU DA, doğru bir yaklaşım değil!
Devletin En Üst Makamı, Cumhurbaşkanlığı koltuğu’nda oturan
Bir Görevli’nin;
Sebebi ne olursa,olsun! Hak, Hukuk ve Adalete de uygun
olmayan,
Bu gibi işlerden, uzak durması gerekir!
ASIL SORUNDA BURADA!
4)BUGÜN BURADA, bize uymayan tek
kişinin Egemen olduğu, Başkanlık Sistemi tuzağına nasıl düştüğümüzü anlamak
için;
Merkez Sağ’ın, nasıl çökertildiğini, bilmek lazım!
AKP’yi ayakta tutan seçmenlerin, büyük bir kısmının, Merkez
Sağ seçmen olduğunu da söylemek isterim
5)AKP, Merkez Sağ’ın çökertilmesi
neticesinde iktidar olmuş ve bu günlere gelinmiştir.
Şu anda CHP, kontenjanından 3 Milletvekili ile temsil edilen
DEMOKRAT PARTİ’ de
Genel Başkan Gültekin UYSAL’ın başarılı olduğunu, Merkez
Sağ’ın gücünü, temsil ettiğini de,
Söyleyemem!
O da bu günkü sürecin ve tıkanıklığın, bir parçası! Merkez
Sağ’ı kilitledi. Koltuğu da bırakmak İstemiyor!
Bilgisayardan benim web siteme
girerseniz, ekranın sol tarafında, en çok okunan Yazılarım arasında,
Türkiye Siyasetinde Merkez Sağ, niçin çok önemlı?
Merkez Sağ Partiler, bir çatı altında nasıl, toparlanır?
gibi akla ve mantığa da uyan,
Önerilerdir ama Gültekin UYSAL, hiçbirine yanaşmıyor!
Nedenini, siz düşünün!
6)Bugün siyaseten içinde bulunduğumuz
zor durumun nedenini, anlayabilmek için;
Önce MERKEZ SAĞIN nasıl çökertildiğini, iyi bilmek,
SONRASINDA DA;
Sayın ERDOĞAN’ın kimler tarafından ve nasıl, iktidara
taşındığını bilmek ve anlamak, gerekiyor.
7)Cumhuriyet
HALK PARTİSİ;
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Partidir. Mustafa Kemal
ATATÜRK’ün Partisidir.
AMA BİZİM insanımızın, büyük bir çoğunluğu, MERKEZ SAĞ,
düşüncededir, ılımlı insanlardır.
1950 ÖNCESİNDE, CHP zamanında, EZAN’ın
Tanrı uludur,Tanrı uludur gibi Türkçe sözlerle okutulması,
Çağdaş Eğitimi
başlatabilmek, öğrenci sayısını artırabilmek açısından,
Mahalle Hocalarına ve Sözde kuran kurslarına yapılan
baskınlar;
HALKIMIZ tarafından yanlış algılandı. CHP, Din düşmanı
olarak algılandı.
Faydalı ,Türk Devrimine direnen, HATTA Emperyalist Devletlerle
iş birliği içinde olan, hacı ve hocalardan bazıları idam edildi Bu gibi
uygulamalar;
Halkımızın bir kısmı tarafından, ATATÜRK, hacı ve hocaları,
katletti gibi algılar;
GEÇMİŞTEN, günümüze CHP’ye maledildi.
BU GİBİ algıları zihinlerden silmek, öyle kolay bir şey
değil!
Bu gün AKP ile gelinen nokta da ortada! Eski karanlık ve zor
günlere geri, getirilmek isteniyor!
8)MERKEZ SAĞ İÇİN, YENİ FÖRMÜL şöyle:
DEMOKRAT PARTİ, ADALET PARTİSİ, DOĞRU PARTİ ve buna benzer,
birkaç Parti daha ilave edilebilir; Bu Partiler, Toparlayıcı bir Genel Başkan
etrafında, birleşecekleri şartı ile
Kendi kongrelerini yaparlar. Ve bu Partilerin Genel
Başkanları bu yapı da;
Genel Başkan Yardımcıları olarak, yerlerini alacaklar.
Peki Toparlayıcı Genel Başkan kim olacak? Ben kendi fikrimi
söylüyorum.
Örneğin Prof. Dr. Süheyl BATUM olabilir.
Suheyl Hoca, her ne kadar, CHP’de
Milletvekilliği yapmış olsa Da! Ailesi tarafından, Merkez Sağ mensubu dur. Seçmen,
Süheyl Hocayı, bu yönü ile tanır. Buna da Kimse itiraz etmez!
Prof. Dr. Süheyl BATUM’un, toplum nezdinde bir ağırlığı da
var. Hemde donanımlı bir kişi,
Ve bir ANAYASA Profesoru ve düzgün bir insan Bende şahsen
tanıyorum
BENCE böylesi bir formül, Türkiye açısından, çok yararlı
olur. Böylesi bir formülü;
Şahsen yakından tanıdığım; aramızda bir gönül bağı da olan, Merkez
Sağ’ın eski Büyüklerinin de tasvip Edeceklerini düşünüyorum
Böylesi bir Yapı;
Eski Parlamenter Sisteme geri dönüşü de hızlandırır!
9)ŞU TESPİTLERİMİ DE, sizlere
aktarmak istiyorum:
BÖYLESİ BİR
YAPILANMADA; AKP ve Sayın ERDOĞAN, siyasette tutunamaz. Yani AKP’yi iktidar
yapan, Merkez Sağ seçmendir. Merkez Sağ seçmen, İYİ PARTİ,’ye de gitmez. CHP’ye
de genelde oy vermez!
Şimdi anladınız mı, mevcut durumu?
10)Sayın ERDOĞAN;
Siyasette yükselmeyi,
daha REFAH PARTİSİ-İstanbul Beyoğlu İlçe Başkanı iken, siyasette yükselmeyi kafasına
koymuş ve tutunacak bir dal arayışında!
Bu nokta da, Gazeteci Yazar Sebahattin ÖNKİBAR’ın yıllar
öncesinden kaleme aldığı, Hasan EKİNCİ,başlıklı bir yazısından bahisle;
Konuya bir giriş yapmak istişyorum.Hasan EKİNCİ, Artvinli ve
rahmetli Süleyman DEMİREL zamanında,
Doğru Yol Partisi DYP’de Genel Başkan Yardımkcısı ve eski
Orman Bakanı.
Sayın ERDOĞAN’da, Rizeli.Bu nedenle
hemşehrilik açısından,
Sayın ERDOĞAN ile Sayın Hasan Ekinci arasında, bir samimiyet
olduğu da anlaşılıyor.
Sayın ÖNKİBAR’ın anlatımıyla, bu 2 kişi arasında geçen bir
telefon konuşmasını Aktarıyorum:
SAYIN ERDOĞAN; Hasan Abii!
Sayın Hasan EKİNCİ; Ne var. TAYYİP?
Sayın ERDOĞAN: Ya Abi, bana DYP’den bir yer ayarlayamaz
mısın?
Sayın Hasan EKİNCİ: Bakarız Tayyip, bakarız! Gibi sözlerle
geçiştiriyor.
11)Bu arada Amerika’da BOP
kapsamında, kullanabileceği, yararlanacağı birisini arıyor
Sayın ERDOĞAN’ da siyasete girmek için, tutunacak bir dal arıyorya!
NETİCEDE, Sayın ERDOIĞAN, ABD Büyük Elçiliği, Siyasi İşler
Müsteşar Yardımcı ile görüşüyor.
12)Ve Sayın ERDOĞAN, tekrar, Sayın Hasan
EKİNCİ’yi arıyor.
Sayın ERDOĞAN: Hasan Abii!
Sayın Hasan EKİNCİ: yine ne var TAYYİ?
Sayın ERDOĞAN: Abi ben, işi baştan hallettim, ABD
Büyükelçiliğİ’ndan, falanca kişi ile konuştum
Ve size gerek kalmadı gibi ifadeler, kullanıyor,
13) Hasan EKİNCİ,benimde tanıdığım, saygı
duyduğum, konuştuğum birisi.
ONUNLA bir görüşmemde, bana şunları söyledi:
BOP kapsamın da, AKP’nin ve Sayın ERDOĞAN’ın Amerika
tarafından desteklenip, iktidara nasıl taşındığını, ortaya koyan bir kitap
yazmış,
Sayın Hasan EKİNCİ’nin anlatımıyla, ABD Büyük Elçisi,
RİCHARDONE, görüşmek için;
Sayın Hasan EKİNCİ’ye gelmiş! Büyük Elçi, Türkçeyi de iyi
bildiğinden, bir aracı olmadan,;
Uzunca bir süre, baş başa bir görüşme olmuş! Belli ki Amerika,
BOP Kapsamında;
DYP’den destek talep ediyor. Ve Sayın Hasan EKİNCİ’nin,
böylesi bir talebe de;
Olumsuz bir yanıt verdiği,
anlaşılıyor .Bu konu da, birde kitap
yazmış!
14)Bu kitaplardan birini, Sayın
KILIÇDAROĞLU’a da vermiş!
PEKİ, BAŞTA halk TV, olmak üzere! Muhalif Televizyon
kanalları, HALKIMIZI bilgilendirmek adına,
Hasan EKİNCİ’yi, niye davet etmezler? Bunu, ben söylüyorum! Hasan EKİNCİ değil!
15) Tek Kişinin Egemen olduğu
şimdiki Başkanlık Sistemi, Türkiye’nin ihtiyacı ve Halkımızın,
Talebi değildi. BOP ve BOP Eş Başkanlığı kapsamında,
Amerika’nın ihtiyacı ve talebiydi. Zaten bütün aşamasında bir zorlama, bir
oldubitti vardı. Referandumda, mühürsüz oyların da, geçerli sayılmasıyla,
Kabul edilmişti. Bu nedenle ben;
Bu 2 seçimde de yaşanacakları, ön görüyordum. Bu itibarla,
işi garantiye almak açısından;
Yazılı ve sözlü taahhütün verilmesini de, gerekli
görüyordum!
Bunu bilmek için, Kâhin olmaya gerek yok! Harita ortada!
ŞİMDİ ANMLADINIZ MI? Meselenin özünü! Gerisi teferruat!
16)Televizyonlarda gördük, Türkçe de
bilmeyen, ama vatandaşlık da alan, yaşlı
bir Arabın, ki, muhtemelen mülk karşılığı, vatandaşlık almıştır. Sayın
ERDOĞAN’ın, seçimi kazanmasına, nasıl sevinip, oynadığını görmek!, Her her şeyi,
anlatıyor.
17)Sayın ERDOĞAN’ın, BOP ve BOP Eş
Başkanlığı ile ilgili olarak söyledikleri de ortada!
Fatih ALTAYLI ile yaptığı bir söyleşide, Sayın ERDOĞAN:
Eyaletler sisteminin faziletlerinden bahisle,
Türkiye’nin 2023’de, Eyaletler Sistemine geçebileceğini,
söylüyordu.
İŞTE ŞLİMDİ yıl 2023 ve Sayın ERDOĞAN, bütün şartları zorlayıp,
bir şekilde bu seçimi de kazandı
Ve yeniden Cumhurbaşkanı!
Türkiye Eski Parlamenter Sisteme geri dönünceye kadar;
HERKES, bu 2 Haritayı, hep göz önünde bulundursun. Aradaki
benzerliğin, nedeni konusunda,
Bir zihin jimnastiği
yapsın!
18)Sayın ERDOĞAN, hep dış güçler
vurgusu ile kırsal kesimlerden,
Okuma ve araştırma alışkanlığı olmayan vatandaşlarımızdan,
oy alıyor ama
Bu gibi vatandaşlarımız;
Sayın ERDOĞAN’ı, iktidara taşıyanın da, bir dış güç
olduğunu, bilseler!
Bunun da Amerika olduğuna, bir inansalar!
Türkiye rahat ve huzura kavuşurdu.
19ŞİMDİ SEÇİM SONUÇLARI ve bu konu da
ki, analizlere giriyorum.
Sayın EDOĞAN,algı yönetimi ile hjer 2 seçimi de kazandı ama;
Ekonomi deki ç.öküş, tarım ürünlerinde bile dışa bağımlılık
nedeniyle DOLAR’a duyulan aşırı ihtiyaç ve dış borçlar nedeniyle, bu işin
altından kalkmanın, çok zor olduğunun farkında!
BU
NEDENLE faiz sebep, enflasyon sonuç gibi iktisat Bilimi ile bir ilgisi olmayan
bu inattan vaz geçip,
Rasyonel sisteme, yani akılcı sisteme geçmek, mecburiyetini
gördüğünden;
Eski Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’i, tekrar kadrosuna katmak
zorunda kaldı,
Merkez Bankası’nın başına da hepimizin gururu olan, Amerika
Merkez Bankasında çalışan,
Hafize Gaye ERKAN’ı da Merkez Bankası’nın başına getirdi
ama!
BU GİBİLERİ, rahat bırakır mı? Bu gibi konularda endişelerimiz
var!
BİRDE Başka konularda da doğru adımların atılması gerek!
SONUÇTA HERKES! Şimdiden bir erken seçime hazır olsun!
Sayın ERDOĞAN: ekonomide ki zor durum ve tarım ürünlerinde
bile yetersiz kalıp, dışa bağımlı hale
4-GAZETE MANŞETLERİ
1/4)4Haziran 2023 Pazar SÖZCÜ
Erdoğan 3.kez C. Başkanı yeminini edip göreve başladı
İNŞALLAH BU DEFA TUTAR!
Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin
varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma,
Anayasa’ya hukukun üstünlüğüne. demokrasiye, Atatürk ilke ve
inkilâplarına ve laik cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve
refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve
temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye
Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak,yüceltmek ve üzerime aldığım görevi
tarafsızlıkla yerine getirmek için, bütün gücümle çalışacağıma,
Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim
üzerine, ant içerim
ERDOĞAN’ın 21 YILLIK YÖNETİMİNDE;
Gerilen, kutuplaşan. Türkiye, şimdi ondan trafsızlık olmak
üzere, yeminindeki sözlere,
Bağlı kalmasını bekliyor.
İŞTE ERDOĞANIN KABİNESİ:
Cevdet YILMAZ; Cumhurbaşkanı
Yardımcısı. Yılmaz TUNÇ; Adalet Bakanı.Mahnur GÖKTAŞ;Aile Bakanı.
Vedat IŞIKHAN; Çalışma Bakanı, Mahmut
ÖZHASEKİ; Çevre Bakanı, Hakan FİDAN; Dışişleri Bakanı, Alparslan BAYRAKTAR; Enerji
Bakanı, Osman Aşkın BAK; Gençlik Spor Bakanı. Mehmet ŞİMŞEK; Hazine Bakanı, Ali YERLİKAYA; İçişleri
Bakanı, Mehmet ERSOY; Turizm Bakanı, Yusuf TEKİN; Milli Eğitim Bakanı, Yaşar
GÜLER; Milli Savunma Bakanı, Fahrettin KOCA; Sağlık Bakanı,Mehmet Fatih KACIR; Sanayi
Bakanı, İbrahim YUMAKLI; Tarım Bakanı, Ömer BOLAT; Ticaret Bakanı, Abdülkadir
ORALOĞLU; Ulaştırma Bakanı
Bakanlar, bugün yemin edecek
2/4)3Haziran
2023 Cumartesi SÖZCÜ
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu
SÖZCÜ’ ye önemli açıklamalar yaptı:
Yalan söylüyorsanız, iftira
atıyorsanız; C. Başkanlığı koltuğunda oturamazsınız.
599 VEKİL YEMİN EDİP, GÖREVE BAŞLADI,1 VEKİL YEMİN EDEMEDİ.NEDEN?
Açılım öncesinde, PKK’dan hapiste
yatan Sebahat TUNCEL, vekil seçilince, anın da tahliye olmuştu.
Ama Gezi’den tutuklu olan TİP’li
vekil Can ATALAY, dün bırakılmadı.
Diğer
bir önemli haber de şöyle:
AKP’den milletvekili seçilen 4
HÜDAPAR’lı, dün Meclis’te yemin etti.
BURASI T.C, YEMİN EDERSİN
HECE HECE
5-MİLLETVEKİLİ SEÇİMİNDE;
MİLLET İTTİFAKI; İKTİDARI SALLADI AMA ŞİMDİLİK SONUÇ ALAMADI.
3/5)15 Mayıs 2023 Pazartesi KARAR
SEÇMEN BİR KERE DAHA DÜŞÜNECEK
En kritik sandıkta bıçak sırtı sonuç…Erdoğan ve Kılıçdaroğlu
arasındaki yarışta kazanan çıkmadı.
Resmen kesinleşmemiş sonuçlara göre, cumhurbaşkanlığı
seçimi, ikinci tura kaldı. Seçim 2019’da olduğu gibi AA’nın veri akışı damga
vurdu. Erdoğan’ın oyları, ilk saatlerde yüzde 59 olarak açıklandı, giderek
yüzde 50’nin altına kadar geriledi. Milletvekili seçiminde ise, cumhur ittifakı
üstünlük sağlarken, AK Parti oyları, yüzde 36’ya kadar düştü.
4/5)15 Mayıs 2023Pazartesi SÖZCÜ
Sonuçları geç vererek, manipülasyon yaptılar.
YİNE AYNI FİLM
Türkiye’nin kader seçimine AKP’lilerin, CHP’nin güçlü olduğu
sandıklarda, sayımı durdurmak için,
Sürekli olarak itiraz etmesi, yurt dışı oylarının sayımında,
manipülasyon iddiaları ve Devlet’in Anadolu Ajansı’nın verileri geç girmesi, damga
vurdu…Saat 02 30’itibarıyla seçim bitmemişti.
Recep Tayyip ERDOĞAN, resmi
olmayan sonuçlara göre % 49, 4,
Sinan OĞAN; %5,2
Kemal KILIDAROĞLU; %44,8 oy aldı
DİĞER
KONULARDA ŞÖYLE:
1)Milletvekili seçiminde AKP, umduğunu bulamadı. AKP’nin
vekilleri azaldı
2)CHP’nin vekilleri arttı.
3)2018 SEÇİMİNDE, AKP 295 vekil çıkarmıştı. Şimdi 269’a
düştü.
2018 SEÇİMİNDE CHP146 vekil çıkarmıştı. Şimdi 168’e
yükseltti.
4)Cumhur’un terör propagandası
meyvesini verdi
SEÇİMİN SÜRPRİZİNİ MHP YAPTI, vekil sayısı arttı. Baraj
altında kalacağı söylenen MHP;
2018 Seçiminde,49 vekil çıkarmıştı. Bu seçimde;
% 10,55 Oy alıp vekil
sayısını, 52’ye yükseltti
5)Yukarıda
KARAR gazetesindeki Türkiye haritasında, kırmızı renkteki bölgelerde Millet
İttifakının, daha fazla oy aldığını görüyoruz.
BURADA, seçim çalışmalarına, Cumhurbaşkanı Yardımcıları
olarak, sonradan eklenip, seçim çalışmalarına da katılan Ankara ve İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanları,
Mansur YAVAŞ ile Ekrem İMAMOĞLU’nun, canla, başla
çalışmalarına rağmen;
Kendi bölgeleri dışında,
Oy artışı konularında, etkili olamadıklarını görüyor ve anlıyoruz.
BU NEDENLE, Ekrem İMAMOĞLU, kendi memleketi, kendi bölgesi
olan Karadeniz Bölgesinde,
Aynı şekilde Mansur YAVAŞ’ta kendi memleketi ve kendi
bölgesi, İç Anadolu’da oy toplayamadıkları anlaşılıyor. Bu noktada;
Lidere bağlılığın, ön plana çıktığı anlaşılıyor.
5)PARTİLER ve İTTİFAKLARIN, çıkardıkları
Milletvekili sayıları, iktidarı değiştirebilecek kadar olmadı.
BUNUN CEVABI;
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal
ATATÜRK’ün, gençliğe hitabesinde var. Asırlar geçse de önemini ve güncelliğini
yitirmeyecek bu veciz sözler ve yapılan uyarılar;
Her Türk vatandaşının kulağında küpe olması gerekir
BURADAKİ UYARILAR;
Aslında Osmanlı İmparatorluğunun, kimler tarafından ve hangi
sebeplerden, yıkıldığının da;
Gerçek bir Hikayesidir.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, 10.Yıl Nutkunu da okumak,
10.Yıl Marşında ki çoşkuyu da hissetmek gerekir.
5)BURADA yaptığım vurgulardan
hareketle şunları da söylemek istiyorum:
Emperyalist Devletler açısından temel hedeflerinin;
100 Yıl öncesindeki SEVR HARİTASI İLE, günümüzdeki BOP
Haritası arasındaki, büyük bir benzerlik;
BİR TESADÜF MÜ DÜR? Elbette değil!...
Çünkü bu haritaya göre,
Türkiye’nin Üniter Devlet Yapısı, ya da Ulus Devlet yapısı
bozuluyor, Türkiye bölünüp, parçalanıyor,
Türkiye Eyaletler Sistemine geçiyor. Daha doğrusu;
Amerika öyle istiyor. Bu durum Anayasamıza da uyan bir şey
değildir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti;
Vatanı ve Milleti ile bölünmez bir bütündür.
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan
herkes, Türk’tür
Seçimler
sonrasındaki siyasi gelişmelere de;
Eski Parlamenter Sisteme geri dönmeye ne kadar yaklaştık, ya
da ne kadar uzaklaştık, şeklinde,
Bakmamız gerekiyor
Bu gün burada, makalenin sonuna
gelirken, herkesin Kurban Bayramını da kutluyor,
Sağlık ve mutlulukla, nice yeni bayramlara, ulaşmanızı,
dilerim.
Herkese selam ve saygılar. 26 Haziran 2023 Pazartesi
Mak. Yük. Müh. Ahmet Yalvaç
Enerji Uzmanı Gazeteci Yazar
a_yalvac@hotmail.com
https://ahmetyalvac1946.blogspot.com/
Gazete Manşetleri