11 Ocak 2014 Cumartesi

Vatanseverlik Nedir ve Ne Değildir?...

AHMET YALVAÇ
VATAN SEVERLİK NEDİR!?...
Ahmet YALVAÇ
       Makine Yüksek Mühendisi
            Sevgili Anayurt Okurları, bu gün ele alacağımız konularla ilişkilendirebilmek, uyumlu olmasını sağlayabilmek açısından, vatan severlik konusunu başka örneklerle, başka yönlerden ele almak istiyorum. Bu itibarla asıl konuya geçmeden önce, özellikle bir şeyler söylemek istiyorum
            Eğer birilerine vatanınızı sever mi siniz diye sorduğunuz da, elbette severim der. Yani genelde herkes vatanını sevdiğini, vatan sever olduğunu söyler. Ama böyle bir soru sorulduğunda, bazıları bu soruya ilave olarak, günlük sorunlarını, şikayetlerini de dile getirerek, ilaveler yapmak ister.
            Kimisi şöyle der:ben vatanımı, devletimi seviyorum ama, devlet benim için ne yapıyor der, işsizliğini,haksızlığa uğradığını söyler, kimisi,vatan doğduğun yer değil; doyduğun yer der....vs..vs Şu anda Türkiye yi idare edenlere sorsanız, onlar da vatan sever olduklarını, üstelik ülkemiz adına hayırlı işler yaptıklarını,söylerler, iddia ederler.
            Peki bizleri yönetenlerin bu söylemleri, bu iddiaları doğru mu? Elbette değil. Peki niye!?...Türkiye Cumhuriyeti nin mevcut Anayasa hükmü ve kanunlar çerçevesinde seçilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi nde göreve başlamadan önce, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, demokratik laik hukuk devleti ilkelerine, halkın refah ve mutluluğu için çalışacaklarına, namus ve şerefleri üzerine yemin etmişlerdir. Peki öncelikle siyasi iktidarı elinde bulunduranların ettikleri yemine bağlı kaldıklarını söyleyebilir mi yiz; elbette söyleyemeyiz.
            Anayasamızda vatandaşlığın tanımı belli; Türkiye Cumhuriyeti ne vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türk tür denilmesine rağmen,  başta Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve daha bir çokları, başında oldukları ülkenin adının da Türkiye Cumhuriyeti olduğunu bildikleri halde, Türk üm dediklerini duyan var mı!?...Hatta Türk kelimesini Anayasadan bile çıkarmak istiyorlar. Peki şimdi soru şu:
            Mevcut durum bu ise, Türkiye yi idare edenlerin, çıkardıkları her kanunun, yaptıkları her işin doğru olduğunu, Türkiye nin yararına olduğunu söyleyebilir mi yiz? Elbette söyleyemeyiz
            Bölücülük yapmak, Anayasaya aykırı hareket etmek, siyasi iktidar tarafından hoş görülür, hatta özendirilir olmuş Bu itibarla bu gün, adı Barış ve Demokrasi Partisi olan BDP, açıktan bölücülük yapıyor, özerklikten, eyalet sisteminden bahsediyor, siyasal iktidar da ona yardımcı olmaya çalışıyor
            Peki bölücülükle mücadele etmeyen, açıktan bölücülük yapan BDP li Milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırıp, hukuki süreci başlatmayan, görevlerini yapmayan Devlet ve Hükümet Erkanı ile, açıktan bölücülük yapan, Anayasa hükümlerine uymayan BDP Milletvekillerinin hareketlerinin, davranışlarının, vatan severlik tanımına uyduğunu söyleyebilir mi yiz? Elbette söyleyemeyiz. 
            Toprak vatandır Vatan kutsal bir mekandır .Peki durum bu iken, Türkiye yi idare eden AKP hükümetinin vatan topraklarına sahip olduğunu, koruduğunu söyleyebilir mi yiz; elbette söyleyemeyiz. Anadolu da binlerce dönüm arazinin ve binlerce konutun, mütekabiliyet esasına dayanmadan yabancılara, özellikle de İsraillilere satıldığını biliyoruz. Eğe Denizi ve Akdeniz de bulunan 16 adamızın, 2004 ten itibaren Yunanistan tarafından işgal edildiğini biliyoruz. Peki şimdi soru şu:
            Toprak ve mülk satışlarında Anayasa mahkemesinin gerekçeli kararına, uyarılarına rağmen, Hükümetin bu karara uymadığını, satışlara devam ettiğini, işgal edilen adaların geri alınması hususunda da, gereğini yapmadığını biliyoruz ,
            Peki toprak ve mülk satışlarına, 16 adamızın Yunanistan tarafından işgal edilmesine karşı çıkmayan, tepki koymayan, gereğini yapmayan, özellikle iktidar millet vekillerinin görevlerini yaptıklarını, vatanı sevdiklerini söyleyebilir mi yiz? Elbette söyleyemeyiz.
            Peki bu durumda bile AKP ye, özellikle de Başbakan Sayın TAYYİP Erdoğan a gözleri kapalı destek veren, alkış tutan vatandaşlarımıza ne demeli!?...
            Peki Hükümetin kendi vatandaşlarının mal ve can güvenliğini sağladığını, sağlayabildiğini, terörle mücadelede başarılı olduğunu söyleyebilir mi siniz, elbette söyleyemeyiz
            Zira bu gün PKK nın Amerika Birleşik Devletleri tarafından desteklendiği, bitirilmek istenmediği, hatta Türkiye nin de bölünüp parçalanmak istendiği ortaya çıknış, ve bu husus, artık çoğu vatandaşımız tarafından bilinir olmuştur.
            Ayrıca, Tunus ta başlayıp, Mısır ve Libya ya sıçrayan karışıklıklar, bu ülkelerdeki Hükümetler ve Liderlerinin devrilmesi, ya da öldürülmesi ile sonuçlanan sözde Arap Baharı, sonun da komşumuz Suriye nin de istikrarsızlaşmasına neden olmuş ve Türkiye nin güvenliğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
            Ve Türkiye Cumhuriyeti nin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İçinde Türkiye nin de bulunduğu 22 İslam ülkesinin sınırlarının değişeceği söylenen Büyük Orta Doğu Projesi BOP un Eş Başkanı olduğunu söylüyor. Bu hususa daha önceleri de, müteaddit defalar değinmiştim. Şimdi soru şu:
            Biz Irak sınırını PKK sızmalarına karşı koruyamazken, şimdi birde Suriye sınırımızda güvenlik sorunu ortaya çıktı, sorunumuz 1 iken, şimdi 3 e, 4 e katlandı Zira Suriye sınırımız, Irak sınırından çok daha uzun; 900 Kilometreye yakın
            Daha önceleri de belirtmiştim ama, şimdi hatırlatmak için, vurgu yapmak için, vatan severlik nedir konusunu sorguladığımız için, tekrar söylüyorum Suriye krizi ve dolayısı ile bu sınırımızda da güvenlik sorununun yaşanır hale gelmesi, kendiliğinden olmamıştır.  Kendiliğinden çıkmamıştır, daha doğrusu çıkartılmıştır.
            Suriye ile ilişkilerimiz, hiç bir sorunumuz olmadığı bir zamanda, aksine ilişkilerimizin çok iyi olduğu, karşılıklı ticaretin de, maksimum olduğu bir dönemde bozulmuştur ve şimdi Suriye ile savaşın eşiğine geldik,Acaba niye?...
            Bütün bu yanlış işler BOP kapsamında ve Amerika Birleşik Devletlerinin emri ve Türkiye yi kışkıretması sonucunda meydana gelmiştır ve Türk Silahlı Kuvvetleri nin Suriye ye müdahalesi istenmektedir..
            Suriye Yönetiminin düşmesinin hızlandırılması; yani Beşşar  Esad ın biran önce gitmesini sağlamak maksadı ile, Amerika Birleşik Devletleri ajanlarının Suriye ye giriş çlkışlarını kolaylaştırmak, Amerika nın askeri malzeme sokmasına imkan sağlamak,,paralı askerlerin, Suriyeli muhaliflerin, Suriye ye giriş çıkışını kolaylaştırmak için, Güney Sınırımızda kontrol ve güvenlik, bilinçli olarak ya gevşetilmiş, ya da kaldırılmıştır. Bu konuda basında çok haber çıktı, örnekler verildi
            Yaratılan bu gibi fiili durumlar karşısında, Suriye Hükümeti nin  Slahlı  Kuvvetleri, Türkiye sınırından geriye çekilmek zorunda kalmış, ya  toparlanmak, ya da Türkiye ye misilleme olarak, siyasi hesaplarla, bu topraklardan çekilmiş, haliyle muhalifler ve  PKK nın Suriye kolu olan PYD li teröristler, bu topraklara yerleşmiştir. Böylece Türkiye nin Güney Sınırında da bir güvenlik sorunu, ya da güvenlik zafiyeti ortaya çıkmıştır. Vurgulamaya çalıştığım üzere bunun yegane sorumlusu iktidardaki AKP Hükümetidir. Bu gibi hususları da daha önceleri yazmıştım. Ama hiçbir konuda işler iyi gitmediği gibi, terör eylemleri de bir türlü azalmıyor, artarak devam ediyor, herkes görevini yaptığını söylüyor ama, Türkiye şu anda bölkünme tehlikesi ile karşı karşıya. Bende ülkesini seven, yüksek öğrenimli bir kişi ve bir yazar olarak, olup bitenlerden büyük bir kaygı duyuyorum. Bir şeyler yapmak adına, sorunların nereden kaynaklandığının ipuçlarını bulmak için, vatan  severlik başlığı altında tahliller yapmaya çalışıyorum Şimdi vatan severlik konusunu sorguladığımız için,bazı konuları tekrar hatırlatmak, değinmek durumu hasıl olmuştur.
            Suriye krizinin devam etmesi, İran ın ve Rusya nın Beşşar  Esad a destek çıkması, Suriye ye müdahale durumunda, önce Malatya – Kürecik deki Amerikan radar üssünü vururuz gibi tehditler, sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi nin onayı alınmadan, NATO Kara Kuvvetleri Komutanlığının İzmir e taşınması, Amerikan özel kuvvetleri Delta  Force nin de Türkiye ye gelip yerleşmesi, İran ve Rusya nın tehditlerine karşı Patriot füzelerinin de, Türkiye ye getirilmesine karar  verilmesi.. Bu  gibi konuları da daha önce yazmıştım Şimdi Türkiye, nasıl sonuçlanacağı belli olmayan belalarla karşı karşıya.Şimdi şu hususu vurgulamak ve ardından bir soru daha yöneltmek istiyorum:
            Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan ın BOP Eş Başkanı olduğu yönündeki açıklamalarını, beyanlarını, gazetelerden ve televizyonlardan müteaddit defalar okuduk gördük. BOP, Türkiye yi de bölmeye çalışan Amerika Birleşik Devletleri nin bir projesidir, ve bu devletin çıkarları doğrultusunda hazırlanmış bir proedir. Dolayısı ile, sir yandan BOP Eş Başkanı olduğunu söylemek, diğer taraftan, Türkiye adına hayırlı işler yaptığını, yapacağını söylemek, iddia etmek, maalesef mümkün değil. Sayı Başbakan 2 görevden birini tercih etmeli
            Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan ın, BOP Eş Başkanlığı sorgulanmadan, Türkiye adına ne gibi vaadlerde bulunduğu anlaşılmadan, Türkiye’nin sükuna kavuşması, tüm konulardaki sorunların çözülmesi, çözülebilmesi de, maalesef mümkün değil. Bu hususu bütün vatandaşlarımızın görüp anlaması lazım
            Sorunun çözüm yeri, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Siyasi görüşü ne olursa olsun, vatan severlik adına, Türkiye nin birlik ve bütünlüğünün sağlanması konusunda, Türkiye nin çıkarlarının korunması konularında, tüm Milletvekillerinin, görevlerini yapmak adına, kendilerini sorumlu hissetmeleri gerekir. Önemli olan da budur.
            Saygılarımla, (Anayurt Gazetesi 24 Aralık 2012 Pazartesi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder