SEVGİLİ OKURLAR, BURADA İZLEDİĞİNİZ VİDEO;
İlmi
Eser Sahipleri Meslek Birliği İLESAM’ın,28 Ocak 2017 Cumartesi günü, Türk Tarih
Kurumu Konferans Salonu’nda, Azerbaycan Milletvekili Ganire PAŞAYEVA’nın;
AHISKA Türklerinin yaşadığı dramı anlatan VATAN KOKUSU adlı kitabın tanıtımı ve imza günü vesilesi ile tertiplenen etkinliğin,
AHISKA Türklerinin yaşadığı dramı anlatan VATAN KOKUSU adlı kitabın tanıtımı ve imza günü vesilesi ile tertiplenen etkinliğin,
Kısa bir
özetidir.
Ben Tük
Dünyası ile de yakından ilgilendiğim için, bu konuda bir şeylerde söylemek
istiyorum.
Konuşma kaydının tamamını yayınlamak isterdim ama
sadece haber bandının olduğunu
söylediler.
Ganire
Hanımın ve Türkolog Prof.Dr Nurullah ÇETİN Hocanın değindiği konular, bence çok
önemli Türkiye’de Parlamenter Sistemin yok edilmek istendiği bir zamanda,
Halkımızın bu gibi konuşmacıları mutlaka dinlemesi lazım…
TRT
dışında Özel Televizyon kanalları yoktu. Yazılı Basından da, gördüğüm
kadarıyla çekim yapan, not tutan kimseyi
de görmedim.
Salon
kalabalıktı ama ben bu konferansı, tesadüfen gittiğim , Milli düşünce
Merkezi’nde bir Tanıdıktan öğrendim.
Şunu demek
istiyorum::
İLESAM
telefon mesajlarından da istifade edip, bu gibi etkinliklerden , daha faza
kişinin yararlanmasını sağlasa, çok daha
yarlı olur.
Prof. Dr. Nurullah ÇETİN’in konuşması özetle
şöyle:
Türk
Milleti Dünya’nın her tarafına dağılmış olan tek Millettir.
Türk
Cumhuriyetlerinin toplam nüfusu 350 Milyon dur. Eğer biz bir araya gelip, Türk
Birliğini, Türk Ortak Pazarını oluştursak;
Dünya da
Birleşmiş Milletlerde, Güvenlik Konseyi’nde söz sahibi oluruz…
Bu
itibarla Bizlerin bir araya gelmemiz engelleniyor…
Ganire
PAŞAYEVA, ya da anlayacağımız şekilde Ganire Paşakızı’nın vurgulamak istediği
husus özetle şöyle:
Ganire
PAŞAYEVA;
Gürcistan’da
yaşayan AHISKA Türkleri'nin, 2..Dünya Savaşı’nın devam ettiği 1944 Yılında, sözde
sınır güvenliği için;
Sovyetler
Birliği Cumhurbaşkanı STALİN tarafından yurtlarından koparılarak, zorla
bilmedikleri yerlere, sürgün edilmeleri sonucunda, yaşanan bir Aile dramını
anlatırken;
Azerbaycan
ve diğer Türk Devletleri, ya da Devlet olmayan Türk soylarının;
Sovyet
İşgali altında yaşadıkları baskı ve drama da vurgu yapıyor,
Ve
Sovyetler Birliği’nin 1990’da dağılmasından sonra, Özgür olduklarına vurgu
yapıyor ve özgür olmanın, ne kadar kıymetli olduğunu, şimdi daha iyi
anladıklarını söylüyor.
Mustafa
Kemal ATATÜRK’ün de bu konuda bir vasiyeti var.
Mustafa
Kemal ATATÜRK diyor ki:
Bir gün
Sovyetler Birliği’nin dağılacağını düşünerek;
Sovyetlerin
egemenliği altında yaşayan Türk Devletlerine, şimdiden sahip çıkıp, hazırlanmamı lazım;
Sovyetler Birliği’nin dağılmasını beklememeliyiz, mealinde sözler sarf etiğini biliyoruz.
Bu konuda
günümüzle de ilgili olduğu için, bende bir şeyler söylemek istiyorum.
Başta
Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, bazı Batılı Emperyalist devletlerin,
kendi çıkarları doğrultusunda , Irak ve Suriye’de çıkartılan iç savaştan kaçan
çoğu Arp ve Ezidi olan ve aralarında her türden terörist ve ajanların
bulunduğu, 3 Milyondan fazla bir nüfusu;
Araştırıp,
kayıt altına almadan Türkiye’ye girmelerine müsaade ettiniz.
Onlara 25
Milyar Dolar para sarf ettiniz, onlara vatandaşlık hakkı vereceğinizi söyledini
ama
İş,
Irak’ta, ya da,Suriye’de yaşayan ve zorda olan Türkmenlerin, Türkiye’ye
alınmalarında ve ve yardım edilmesinde, yeterince hassas davranmadınız.
Başka
örnekler:
20
Ahıskalı Türk’ün vatandaşlık için, beklediği söyleniyor.
Bir
defasında Gazetede okudum;
Doğu
Türkistan, Uygur Türkleri’nin Başkanı, zorla Türkiye’den sınır dışı edilmiş.
Bu
örneklerden, şuraya gelmek istiyorum.
Türkiye’de
daha öncen yerleşik Arap nüfus, Cumhuriyet Döneminin de etkiyle, bizlere,
Türkiye Cumhuriyeti’ne entegre olmuşlardır.
Dolayısıyla
bunardan, bir sorun yaşanmaz.
Ama
Türkiye’de sayıları 3 Milyonu aşan
Suriyeli Arap nufus ile belki 15-20 Yıl sonra büyük sorunlar yaşayabiliriz.
Kandırılmış
bazı Kürtler gibi, Türkiye’den ayrılma ve toprak talebinde bulunabililirler.
Bizim
Askerlerimiz Suriye Topraklarında svaşıp, canlarını verirken,
Askerlik
çağında olan 20 Bin Suriyeli gencin, kafeteryalarda, ya da Tatil kentlerinde,
keyif çattığı söyleniyor.
Demek
istediğim husus şudur:
Ahıska
Türkleri dahil, Irak ve Suriye ve Irak’ta yaşayan Türkmen nüfus;
Başka bir
Devletin egemenliği altında yaşamanın ne olduğunu bildiklerinden;
Anavatan
Türkiye’de olmanın değerini bilirler,
Türk’e, Türk Askerine kurşun atmaz,
Türkiye’nin
bölünüp, parçalanmasına gönülleri razı olmaz.
TÜRK
BİRLİĞİNİN KURULMASINA VESİLE OLACAK, ÖNEMLİ BİR ADIM
Uzun
zamandır, Hazar Denizi’ni, Karadeniz’e bir Kanalla bağlanabileceği, projesi
üzerinde çalışıyordum.
Azerbaycan’ın
Eski Cumhurbaşkanı Haydar ALİYEV’in vefatının 13 Yıldönümü vesilesi ile,
katıldığım tören vesilesi ile;
Azerbaycan
Büyükelçisi ve Azeri yetkililerle tanışma fırsatım oldu.
Azerbaycan
Televizyonu’nun haber olarak geçtiği yayın bandını, hazırladığım bir Makale ile
istifadeye sundum.
Sitemde bu
yayını görmenizi ve yazdıklarımı okumanızı öneririm.
Kanal
KARHAZ adını koyduğum bu proje, eski
İpek Yolu’nu canlandırabileceği gibi,
ÇİN ve
Japonya’dan çıkan malların, daha kısa zamanda ve daha kısa mesafede, Türkiye ve
Batıya ulaşacağını söyleyebiliriz.
Hazar
Denizi’nin kıyısında olan 5 Ülke şunlar:
Azerbaycan,
Kazakistan, Türkmenistan, Rusya ve İran
Burada
Rusya’nın Asya kıtasını geçip, Japonya’nın orada, Arhanlenks LİMANINDA Denize
ulaşan, Trans Sibirya Demir Yolu Hattını, Hazar kıyılarına bağlayacağız.
İşte
Sizlere yeni bir İttifa ve Bölgesel bir güç…
Bu konu da
, İLGİLİ Türk Cumhuriyetlerinin Ankara’da ki Büyükelçileri ile irtibat kurmaya
çalışıyorum.
Türkiye’yi
İdare edenlerin de, bşlattığım bu girişime, Devlet olarak ta, katkı koymalarını,
işin ucundan tutmalarını bekliyorum.
Bu proje
Orta Asya’da ki diğer Türk Cumhuriyetlerinin de, bir araya gelmelerine vesile
olacaktır.
Saygılarımla.3
Şubat 2017 Cuma
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet
YALVAÇ
Enerji Uzmanı –
Gazeteci Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder