TÜRKİYE KISKAÇ ALTINDA
Burada
yazılanlar, Sayın Cem KANIBİR’in videoya alınan konuşmasından özetlenmiştir.
Sayın
KANIBİR, kendi konusunun eğitim sistemimizde yaşanan sorunlara açıklık getirmek
olduğunu belirterek;
Eğitimimizin de kıskaç altında
olduğuna vurgu yapmış ve nihayetinde bu günlere gelindiğini söylemiştir.
Başında Milli ifadesi bulunan 2
Bakanlığımız vardır. Bunlardan biri Milli Eğitim Bakanlığı, diğeri ise; Milli
Savunma Bakanlığı.
Ama bu gün, bu Bakanlıkların
milli olup olmadıkları, ya da ne kadar milli oldukları tartışılır hale
gelmiştir.
Eğitim sistemimizde bu gün
gelinen nokta;1949 Yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından Ankara’da
kurulan FULLBRİGHT Komisyonunun çalışmalarına dayanmaktadır.
1949’dan
itibaren Milli Eğitimimiz de her geçen gün milli olmaktan uzaklaşmaya
başlamıştır…
Bu Komisyonda alınan kararlar
1950 Yılının Mart ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiştir.
Bu Komisyonun masrafları Amerika
Birleşik Devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından ortaklaşa
karşılanmıştır.
Bu oluşumun merkezi Ankara’da
olup İstanbul’da da bir şubesi bulunmaktaydı.
Ülkelerin
kendi menfaatleri doğrultusunda başkalarına savaş açmalarının zor ve çok masraflı
olduğu görüldüğünden;
Savaş
yerine sonradan geliştirilen, çok daha az masraflı ve de daha etkili olan bu
gibi içten çökertme metotları kullanılmaya başlanmıştır…
Bu
Komisyon, Osmanlı’nın yaptığı gibi;
Zeki ve kabiliyetli gençler ile
kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebileceği bazı kişileri, kendi
yöntemleri ile devşirip;
Onları burs ve eğitim imkânı ile
de yetiştirdikten sonra, bürokraside ve bazı şirketlerde önemli yerlere
getirerek imkân sağlamakta, basın ve yayını da kullanarak parlatmaktadır. Süreç
bu şekilde başlayıp, devam etmektedir.
Bu güne kadar 6000 kişi bu
komisyonun çarkından geçmiştir.
Bu gibi toplantılara katılımın
niçin az olduğunu da şu şekilde açıklayabiliriz:
Bizler bu gibi konferanslarda
Türkiye’nin hak ve menfaatleri doğrultusunda yapmamız gerekeni yapıyoruz…
Yolumuz ve metodumuz; Mustafa
Kemâl ATATÜRK’ün bize gösterdiği yol ve metottur.
ATASEN adı da buradan
gelmektedir.
Bu itibarla bizim söylemlerimiz
çoğu insanın hoşuna gitmiyor…
Bu gün burada dinlemiş olduğumuz
Eski CHP Milletvekili ve Emekli Büyükelçi Sayın Onur ÖYMEN, çok saygın bir
diplomattır.
Sayın ÖYMEN, CHP Genel Başkan Yardımcılığı da yapmıştır.
Bu gün
onun koltuğunda TR…..kaç kodu ile anılan kişiler ile gerçekte yaşanmamış olan
bir Ermeni soykırımı adına; Ermenilerden özür dileyen kişiler oturmaktadır…
Malûm
olan bu gibi kişilerin açılımı-saçılımı
desteklediğini biliyoruz.
Açılım-saçılım
söylemleri ve çalışmaları ile de Türkiye’nin nereye götürülmek istendiği de
ortadadır
Bu gibi
insanların bu topraklardan nasıl çıktığını anlayamıyoruz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder