26 Haziran 2023 Pazartesi

TARİHTEN YETERİNCE DERS ALMAMAK-2;





 TARİHTEN YETERİNCE 

DERS ALMAMAK-2;

14 MAYIS 2023’DE YAPILAN MİLLETVFEKİLİ SEÇİMİ ile 28 MAYIS 2023’DE YAPILAN CUMHUR BAŞKANLIĞI SEÇİMİ KONUSUNDA; NELER SÖYLENEBİLİR?

                 Sevgili okurlar,

Bu günkü konuları, şu başlıklar altında incelemeye alacağız:

1-SEÇİMLER SONRASINDA, YENİ MAKALEYE BAŞLARKEN;
BAZI NOKTALARA VURGU İLE BİR ÖZET.

               1)Millet İttifakı ile aynı zamanda bu ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı da olan;

Kemal KIÇDAROĞU;

Benim önerdiğim SÖZLÜ ve YAZILI taahhüt yöntemini uygulasalardı,

Her 2 seçimi de kazanabilirlerdi! Bu konuyu, şöyle izah edebiliriz:

               2)Bu konu, bir aymazlıktır aslında! Çantada keklik sandılar, seçimi kazanmayı!

Tahmin edemediler herhalde! Sayın ERDOĞAN’ın, seçimi kazanabilmek için;

Her yola başvurabileceğini, neler yapabileceğini!

UNUTTULAR onun! Ne kadar kararlı olduğunu!

               GAZETELER ve Televizyon PROGRAMCILARI DA!

SU DÖVDÜER HAVANDA!

Bilinenleri tekrarladılar! Sorunları sıralayıp durdalar hep!

Unuttular, sebebini! Sanki, ipe sapa gelmez bu acayip sistemin;

Türkiye’nin ihtiyacı ve Halkımızın da, talebi olmadığını!

Şimdi anladınız mı? Konunun özünü ve özetini?

                BUNDAN BİZLERE DÜŞENDE! Yaşananları, analiz etmek!

İşin en doğrusunu, yapılması gerekenleri, ortaya koymak ve yazmak!

HER NASILSA! Millet İttifakının diğer liderleri ve Sayın KILIÇDAROĞLU;

Benim önerdiğim, % (85-90) oranında kazanabilecekleri bir formüle niye yanaşmadılar?

BELKİ, gizledkleri bir amaç mı vardı? Bunları da tam bilmiyoruz!

PEKİ, neydi bu sistem? Hatırlatmak için, burada tekrar yazacağım.

               BU NEDENLE benim bütün analizlerim ve önerilerim; eski Parlamenter Sistem’e,

Geri dönünceye kadar! Yapılacak işler kapsamında olacaktır.

Ve çok uyanık olmamız gerekiyor!

                2)PEKİ NEYDİ bu, yazılı ve sözlü taahhüt?

Milletvekili ve Cumhurbaşkanı yemini var ya! Buna benzer bir yemin!

Devletin Bağımsızlığını, Vatanın ve Milletin Bölünmez Bütünlüğünü koruyacağıma diye başlayıp!

Namusum ve Şerefim üzerine ant içerim! Diye biten bir yemin var ya!

İHLAL EDİLDİĞİNDE, bunun yaptırımlı hali işte!

Bu konuyu, şöyle anlamak lazım aslında!

Söz konusu vatansa! Gerisi teferruattır, derler ya!

Öyleyse, niçin kaçındılar? Bu taahhütten? Bunun cevabını, veren de yok! Olmadı da zaten!

               Yazılı taahhüt, noter tasdikli olacaktı. Sözlü taahhütte, yazılı taahhüt’ ün, tekrarı niteliğinde olacaktı.

Gazete ve televizyonlarda beyanat şeklinde, bilgilendirme amaçlı olacaktı.

Böylesi bir yöntem için, bir kanuna falanda gerek yoktu!

Muhalefet Liderlerinin öncülüğünde, kendileri de dahil, Milletvekili Adayı olmak isteyenlerde;

Daha Aday Adaylığı sürecinde,

 Böylesi bir Yazılı taahhüt vermeleri gerekiyordu. Böylesi bir taahhütte bulunmayanlar!

Aday Adayı dahi yapılmayacaklardı

               NOTER TASDİKLİ, yazılı taahhütte şöyleydi!

Milletvekili seçilip, Meclis’e girdiğimde;

Cumhurbaşkanının Halk tarafından seçilmesini ön gören,

16 Nisan 2017 tarihli referandum öncesindeki, Eski Anayasa’yı başlangıç kabul edip,

Eski Parlamenter Sisteme geri döneceğimi, şimdiden kabul ediyorum.

               Seçimi kazanıp, Meclis’e girdiğimde;

Eğer herhangi bir nedenle bu taahhütümden vazgeçecek olursam;

Herhangi bir işleme gerek kalmadan,

Milletvekilliğimin kendiliğinden düşürülmüş sayılacağını; şimdiden kabul ve taahhüt ediyorum.

               BÖYLESİ bir taahhüt karşısında bütün oylar, kendiliğinden, Millet ittifakına akardı!

Böylesi bir formülde, Cumhur İttifakı ve Sayın ERDOĞAN, ne yaparsa yapsın!

Seçimi kazanamazdı!

BÖYLESİ BİR FORMÜLDE, Millet İttifakı;400 Milletvekili de çıkarırdı, 500’de çıkarırdı.

                Meclis’in ilk toplantısında, kaldır el, indir el yapılır, sessiz sedasız, Eski Parlamenter Sisteme,

De geçilmiş olurdu.

En çok oy alan Aday, Cumhurbaşkanı seçilir, arkasından da bir koalisyon çalışmaları başlatılır,

Bir anlaşma ile örneğin Meral Akşener, Başbakan olur, diğer ortaklardan isteyenler,

Örneğin bir Bakan olarak, kabinede görev alabilirlerdi.

               DAHA İYİ bir Anayasa içinde, çalışmalara hemen başlayabilirlerdi

Böylesi bir fırsat, heba edildi, işte!

                3)PEKİ ŞMDİ NE YAPILABİLİR? Geleceğe umutla, bakabilmek için?

Öncelikle CHP’nin elindeki, başta Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Antalya olmak üzere,

2024’ün, Mart ayında yapılacak Yerel seçimlerde, toplamda 11 Büyük Şehir Belediyesini tekrar,

Kazanabilmek! birde yenilerini ilave etmek, gerekiyor!

Bunun içinde! Bilinenleri tekrarlamanın, sorunları sıralamanın dışında!

Farklı bir şeyler yapmak gerekiyor! Bu konuda da söyleyeceklerim var!

               4)Ben şahsen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun;

Başlangıçta kulağa hoş gelen, değişim söylemlerinden ve bu konuda ki ısrarından, şunu anlıyorum:

Ekrem İMOĞLU, açıkça söylemese de, Kemal KILIÇDAROĞLU’nun yerine;

CHP’de Genel Başkan olmak istiyor. Sözün kısası bu!

 BU NEDENLE Ekrem İMAMOĞLU’nun, öncelikle İstanbul Belediye Başkanlığını, yeniden kazanması ve kendini ispat etmesi gerekiyor! Doğrusu da bu!

               SEÇİMİN niye kazanılamadığının nedenlerinden birini yukarı da, YAZILI ve SÖZLÜ taahhüt konusun da, söyledim!

ŞİMDİ BİRKAÇ, başka örnek, daha vermek istiyorum

               5)2023’Ün, Ocak ayının 3.haftasında, başta Sayın KILIÇDAROĞLU’na ve 6’lı Masa’nın diğer 5 Genel Başkanına ortak bir mektup yazdım. Mektup aynı ama her mektubun başlığında, bir Genel Başkanın ismi yazılı.

Kemal KILIÇDAROĞLU’nun Özel Kalemine, faksla gönderdim. Diğer Genel Başkanların özel Kalemlerine de, bir zarf içinde teslim ettim.

               MEKTUP ŞÖYLE: bir Yazar olarak kendimi tanıttıktan sonra, web site adresini, telefon numaramı da yazdım. Özellikle üzerinde konuşmak istediğim konunun, sitedeki adresini de verdikten sonra, çok kısa olarak, şunları söyledim.

                Türkiye’de Ekonominin çöktüğü, Siyaseten de çok zorda olduğu bir zamanda;

Bu sorunların çözümünde ve Türkiye’nin rahatlamasında, kişisel olarak ta kjatkı koymak istiyorum,

Dedim. Davet ederlerse, seve seve geleceğimi de söyledim. Ama davet eden falan da olmadı.

Asıl gariplik, ya da yanlış olan şey de, burada zaten!

BELLİKİ şöyle düşünmüşlerdir: Bizler bu kadar kadro ve teşkilat ile bu işleri yapamıyoruz!

Bu nasıl yapacakmış gibi yaklaşımlarla görmezden gelmişlerdir! Herhalde.

               SİYASİ KONU: yazılı ve sözlü taahhüt’ün faydası ve uygulamaya konulması,

EKONOMİK konularda ise seçim dönemine girdiğimiz bir zamanda, benim buluşum olan,

Yağmur Tutma Projelerinin, uygulamaya sokulması ve bundan siyaseten de yararlanmaları idi

               26 OCAK 2023’de de Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ’a,

Bir mektüp yazdım. Ona da dedim ki;

Bu Yağmur Tutma Projelerinin diğer 10 Büyükşehirde uygulamaya eş zamanlı olarak başlanması için;

Siz bu işin öncülüğünü yapın, diğer 10 Büyük Şehir Belediye Başkanı ile de irtibatı sağlayın,

Seçime kadar bu proje, 11 Büyük Şehirde uygulamaya girer.Bundan Millet ittifakı da siyaseten istifade eder

               Bu Proje örneğin, yarın başlansa, 2,5-3 ay içerisinde tamamlanırdı.Yüzlerce Mühendise, teknisyene, ustaya, işçiye, malzeme üreten sanayiciye, malzeme satan, bayilere para akacaktı

11 Büyük Şehirde binlerce daireye, yağmur tesisatı döşenecekti. Bu konu şöyle:

Binalarda çatıya düşen yağmurlar, dikey borulardan,

Cadde ve sokaklara dökülüyor. Selin oluşma nedenlerinden biri bu. Biz bu yağmur sularını arıtmadan, geçiriyoruz. Banyo ve tuvaletlerde, çamaşır ve bulaşık makinelerinde kullanıyoruz

               YAĞMUR SUYU, saf olduğundan, çamaşır ve bulaşık makinelerinde, deterjan sarfiyatı azalıyor, her 2 Makine yıkamayı, daha kısa zamanda yapacaklarından,

Elektrik faturaları daha az geliyor. Vatandaşlarımız, bedavaya yakın su kullanacaklarından,

Su faturaları düşüyor…

               ŞİMDİ SORUYORUM, bunu anlamayan var mı? Yanlış mı? söylediklerim!

4 Yılı aşkın bir süredir, bu işi, beceremediler! Bunun içinde Ekrem İMAMOĞLU’ da var.

Kaç defa onun özel kalemine telefon ettim. Yönlendirdikleri kişileri aradım Onlara da söyledim. Ayaklarına kadar gittim. Ama yetkililerle bir türlü görüşemedim!

EĞER BEN, Batı standartlarında uygulaması da iyi olan Enerji Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisi,

5 Kıtada okunan bir Yazar isem!

Yetkililerle görüşemiyor isem, Milletvekili Adayı bile yazmıyorlarsa beni! ve benim gibileri!

Bu ülke nasıl düzelecek? Beni ve benim gibileri, el üstünde tutmaları gerekirken;

Ricacı, durumuna düşürüyorlar! Yanlış olan da bu!

NEYSE! Eğer CHP ve Millet İttifakı, önümüzdeki yerel seçimleri kazanıp, gelecek adına,

Bir umut olmak için, bu projelerin, hayata geçirilmesi gerekiyor Ben yine üzerime düşeni, yapacağım.

Sayın KILIÇDAROĞLU, benimle irtibat kursun!

ÇÜNKÜ BİZDE YARDIMCILAR; görevlerini, gereği gibi yapmıyorlar, sıradan ve basit işlerle uğraşmayı,

İş yapmak sanıyorlar! Daha dorusu, şunu demek istiyorum: Bizim insanımız, Batı standartların da iş yapmayı, sorun çözmesini de bilmiyorlar!

                 6)Bu seçimlerin yıldızı, CHP lideri Kemal KILIÇDAROĞLU’dur.

Sakın kişiliği, Demokrasiye inancı ve bağlılığı, mücadeleci ruhu, sadece kendini düşünmediği,

Paylaşmayı bildiği gibi nedenlerle;Türkiye siyasetine bir renk kattı.

Bilgi ve tecrübesi ile Yolsuzluğa bulaşanlara ve Sayın ERDOĞAN’a da, seçimi kaybetme korkusu yaşattı.

Sayın KILIÇDAROĞLU;

BABALA TV’DE, 7 Saat gibi uzunca bir süre içinde, AKP’yi destekleyip, oy veren,

Her siyasi görüşten gençlerin;

İster bilgilenmek açısından, isterse yanıltmak ve zora sokmak amacına yönelik olsun, bütün sorulara;

Hiç kızmadan, akıl, mantık ve bilgiye dayalı olarak, cevap verdi!

BU HUSUS, inanılmaz bir performans! herkesin yapabileceği, cesaret edebileceği bir işte değil!

               Kemal KILIÇDAROĞLU;

Kaç defa, Sayın ERDOĞAN’ı, istediği bir televizyonda, tartışmaya davet etti. AMA,

KENDİNE GÖRE NEDENLERLE,

Sayın ERDOĞAN böylesi bir teklife, hiç yanaşmadı, İlgisiz cevaplarla işi geçiştirdi,

Her defasında, geri çevirdi İ Böylesi bir durum, Batı ülkelerinde asla yaşanmaz!

EĞER ORALARDA, bir siyasetçi, kendine göre nedenlerle, muhataplarının televizyonda tartışma, Önerisini reddetse; seçimi kesinlikle kaybederdi. Burada ise, kazanmaya vesile olabiliyor.

Batı ile aramızdaki fark, burada işte!

2-BÜTÜN BAŞARISIZLIĞA ve BEKLENTİLERE RAĞMEN, bir İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ OLMADI,

ESKİ PARLAMENTER SİSTEME GEÇEBİLMEKDE, şimdilik BAŞKA BİR BAHARA KALDI.

                1)Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli olan, Milletvekili seçimi ile Cumhurbaşkanlığı Seçimi de, artık geride kaldı. AMA;

Herkesin büyük bir umutla bağlandığı, ayrıca Millet ittifakının kazanacağı görüntüsünün;

BİR ABARTI olmadığını da söylememiz, gerekiyor.

               2)Devletin Tepesinde, Cumhurbaşkanlığı Koltuğunda oturan, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın

Devletin başı olarak, Anayasa’ya ve Yasalara uymaması, ya da buna gerek duymaması;

Kabul edilebilir bir durum değil!

                Sayın ERDOĞAN, aynı zamanda kendi Partisi AKP’nin de Genel Başkanı ise;

 Nasıl tarafsız davranacak? Bütün Siyasi Partilere, nasıl eşit mesafede olacak? Burada akla ve mantığa da ters düşen, bir durum söz konusu.

BU NOKTADA, edilen Cumhurbaşkanlığı yeminin de bir işe yaramadığı, sadece bir formalite gereği,

Olduğu anlaşılıyor.

               3)BU KONUDA, Siyası Partilere, özelliklede kazanmaya en yakın Millet İttifakı ve bu ittifakın motoru durumundaki CHP’ye,

Ve bu Partinin hem Genel Başkanı, hem de Muhalefet ittifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı Adayı;

Kemal KILIÇDAROĞLU’na, haklı olarak, şöyle bir soru yöneltilebilirdi:

               Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN’ın, 3.defa Cumhurbaşkanlığına, aday olmasını önlemek için;

Hukuksal zeminde bir dava açılması, başlatılamaz mıydı?

EVET BÖYLESİ BİR DAVA, açılabilirdi ama;

SEÇMEN nezdinde bir mağduriyet yaratılması endişesi ile

Böylesi bir girişime, gerek duyulmadığı anlaşılıyor. Bunun dayanağı da şu:

                4)2019’Daki yerel seçimlerde, CHP’nin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İMAMOĞLU;

Seçimi, 13 Bin küsur farkla kazanmıştı ama Sayın EROĞAN, buna itiraz etti. Bu kadar büyük ve önemli bir şehir, bu kadar farkla, kazanan birine teslim edilemez, dediği için;

Dayanaksız olduğu halde, Kemal KILIÇDAROĞLU pekâlâ! dedi ve seçim yenilendi.

AMA Bu defasında İstanbul Halkı, yasal olmayan bu duruma tepki olarak;

Ekrem İMAMOĞLU’nu, 806 Bin küsur farkla seçti…

 Bu nedenle geçmişte yaşanan bu örnekten hareketle;

Nasıl olsa seçimi kazanacağız varsayımı ile Sayın ERDOĞAN’ın, 3.defa adaylığını önlemek için,

Dava açmadıkları, anlaşılıyor.

EĞER DAVA açsalardı, muhtemelen, bir sonuç da alamazlardı ama;

Yararlı olurdu!

                5)Sayın ERDOĞAN, sadece yukarıdaki örneklerde değil! Her konuda bildiğini okuyor.

Onun açısından, aklın, bilimin bir önemi yok! Birde bugün söylediğinin, yârin tamamen, tersini söyleyebiliyor. Bu, günü birlik değişikliğin nedenini sorgulayıp, anlamadan; her defasında alkış tutanlar var. Bu gibi konuların nedenini araştırıp bulmak; Psikologların, Sosyologların ve tarihçilerin işi!

DAHADA ÖNEMLİSİ, başta deprem bölgesinde yaşanan sorunlar, ihmaller ve perişanlık da ortada iken;

Sayın ERDOĞAN’ın, kara propagandalarla, Sayın KILIÇDAROĞLU’nu, PKK ile iş birliği yapıyor, görüntüsünü verebilmek için,

Terörist elebaşlarından, Murat Karayılan’ın bir videosu ile

Kemal KILIÇDAROĞLU’nu, bu videoya montajlamaya, ne diyeceğiz?

Sayın ERDOĞAN, bu gibi şikâyetleri önemsizleştirip, ne var? bunda dercesine;

İster montaj, ister şu ya da bu! Gibi benzetmelerle üstünde debeleniyorlar diyerek:

Bir kurgu yapıldığını itiraf etti. Bu gibi işlerin, Sayın ERDOĞAN’ın deyimi ile

ATI ALAN, ÜSKÜDAR’I GEÇTİ İSE;

Bu örnek, Sayın ERDOĞAN’dan başka, kimsenin işine yaramaz! Doğru bir şeyde değil!

                6) Bugün Türkiye’de, ekonominin çöktüğü bir zamanda, herkesin canı burnunda iken,

Özelliklede 11 İlimizde ki deprem felaketinde, yalnız bırakıldığının ve çaresizliğin ne olduğunu, herkesten daha iyi bilen, gören vatandaşlarımızdan, önemli bir kısmının da;

Sadece Türkiye’nin güvenliği açısından,

Sayın ERDOĞAN’ın, Kemal KILIÇDAROĞLU’na attığı PKK çamurunun, çok etkili olduğunu,

Sadece bu sebepten Cumhur ittifakına ve Sayın ERDOĞAN’a oy verdikleri anlaşılıyor

               Sayın ERDOĞAN;

Seçimi Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, kazanmasından, niye bu kadar çok çekiniyordu ki?

İşin püf noktası burada!

 Çünkü Kemal KILIÇDAROĞLU. Örneğin 5’li çete diye de özetleyebileceğimiz, bazı şirketlere;

Hazine garantili yollar, köprüler, hava alanları ve şehir hastaneleri gibi konularda;

Bazı şirketlere, fazladan para ödeme yapıldığını, bu paraları da geri alacağını, hep söylüyordu.

Hesap uzmanı ve de Muhalefet Lideri de olan bir Kişinin böylesi bir beyan ve iddiasını, kimse göz ardı edemez di! Bunlar işin sadece, bir kısmı!...

AMA TÜRKİYE’nin önünü görmesi için, 21 Yıllık bir AKP iktidarının, getirisi ve götürüsü ile

Bir muhasebenin yapılması gerekiyor ve sonuç ta bir iktidar değişikliği ihtiyacının olduğu da ortada!

Bu gibi konular; er ya da geç, bir gün mutlaka gündeme gelir.

               7)SONUÇTA Sayın ERDOĞAN örneğinde gördüğümüz gibi Siyasetçiler, bazen kendi siyasi Amaçları ve daha başka nedenlerle,

Bir şekilde yanlış işlere bulaşabilirler ama Halkımızın da, olup, bitenleri duygusallıktan uzak,

Akıl ve mantık çerçevesinde, doğru anlaması gerekiyor.

                Eğitime, bilgi ve tecrübeye dayalı işleri geçtik! Tarımda hayvancılıkta bile dışarıya bağımlı hayale geldikse! Dolar temininde de zorlanıyorsak!

Dünya bizi hangi sebepten kıskansın ki!? Bu ve buna benzer sözler ile bunlara inanan, çok sayıda Vatandaşımız olmasına ne diyeceğiz?

                8)Sayın ERDOĞAN’ın, her 2 seçimi de kazanmasında;

Yurt dışından gelen oylarla, önce vatandaş yapılıp, sonrasında oy kullanma hakkı da tanınan,

Çok sayıda ki sığınmacının verdiği oylar ile

Birde Türkiye’de oturma şartı aranmaksızın; Türkiye’den Toprak ya da Mülk alan yabancıların,

400 Bin Dolar karşılığında, vatandaşlık verilip,oy kullanmalarının da sağlanması ile

Gelen oylar, belirleyici olmuştur!

Bu gibi uygulamalar, Dünyanın neresinde var?  Ama Türkiye’de oluyor işte!

Bu konuyu da, biraz açmamız gerekiyor.

               Bugün Türkiye’de kayıtlı kayıtsız, toplamda 13 Milyon sığınmacının olduğu söyleniyor. Bunların büyük bir kısmı Suriyeli. Diğerleri, Afganistanlı, İranlı, Iraklı, Afrikalı…Bunların içinde IŞID dahil, her türlü teröristin olduğu da anlaşılıyor.

TÜRKİYE’den Mülk alan yabancıların içinde, zengin Araplar var.Her Milletten mafya babaları, uyuşturucu ticareti yapanlar var. Türkiye’nin topraklarında gözü olup, toprak ve mülk alan, yabancı uyruklular var!

Örneğin Araplarda, bizde olduğu gibi, tek kadınla evlenmek yok!  2-3 eşi olanlar var. Bir de Bunlardan türeyen çocukları düşünün! Geleceğimiz için, büyük bir tehlike!

AMA GÜNÜMÜZDEKİ, bu 2 seçimde, bu gibilerin oyları ile Cumhur ittifakı’nın, ve Sayın ERDOĞAN’nın,

Kazanması;

Türkiye’nin çıkarlarına uygun bir şey mi? Bu gibi uygulamaların;

Milletvekili, ya da Cumhurbaşkanı yemini ile bağdaşan bir yanı var mı?

Elbette yok!

                9)İsrail Devletinin, verimli ya da verimsiz olduğuna bakılmaksızın;

Filistinli Araplardan satın aldıkları topraklarda kurulduğunu, kimse aklından çıkarmasın!

                FİLİSTİNLİ Araplar, şimdi kendi topraklarında bir mülteci durumunda! Ve İsrail Devleti’nin uyguladığı baskı ve şiddet politikası ile

Sindirilmeye çalışılıyorlar!

BU GİBİ siyaseten yapılan yanlış işler ve uygulamaların, yakın bir gelecekte;

Türkiye’nin demografik yapısını da bozacak, tehlikeli ve sakıncalı işlerdir.

BU GİBİ yanlış uygulamaların, bir tesadüf olmadığını da herkes bilsin ve anlasın!

BU NEDENLE zaman geçirmeden, Eski Parlamenter Sisteme geri dönmemiz gerekiyor.

3-100 YIL ÖNCESİNDEKİ SEVR HARİTASI İLE GÜNÜMÜZDE Kİ BOP HARİTASI ARASINDA, BÜYÜK BİR BENZERLİK!

                 1)Bu gibi konuları merak edenler, Türkiye Uçurumun Kenarında-2 başlıklı Makaleyi, okuyabilirler.

Bu 2 Harita herkes için, bu günü anlayabilmek açısından bir zihin jimnastiği olsun.

               2)PKK, bir Ermeni Terör Örgütüdür. PKK’nin ele başı Abdullah ÖCALAN, bir Ermeni’dir. Gerçek adı, Artin AGOPYAN’dır.

Kürtler, Türkün bir koludur. PKK ile de bir ilişkileri yoktur. Dolayısıyla Kürt vatandaşlarımızı:

HDP ve benzeri Partilerin, tahakkümünden kurtarmak lazım.

               HALKIMIZIN zihninde yer eden;

babadan oğula, anadan kıza aktarılan, geçmişte yaşanan; Ermenilerin yaptıkları katliam hikayeleri ve çatışmalar vardır!

Bu nedenle PKK ve Ermeni vurgusu, söz konusu olunca,

Bizim insanımızın tüyleri, diken diken olur!

               3) Sayın ERDOĞAN;

Halkımızın bu konudaki hassasiyetini bildiğinden, seçimleri kazanabilmek için;

Rakibi Kemal KILIÇDAROĞLU’nu,

Montaj videolarla, PKK elebaşlarından Murat KARAYILAN ile aynı karede gösteren,

PKK ile işbirliği yapıyor. Bu gibi kurgu mahsulü, çarpıtmalar;

Her 2 seçimi de Sayın ERDOĞAN’ın, kazanmasında, etkili oluyor.

BU DA, doğru bir yaklaşım değil!

Devletin En Üst Makamı, Cumhurbaşkanlığı koltuğu’nda oturan Bir Görevli’nin;

Sebebi ne olursa,olsun! Hak, Hukuk ve Adalete de uygun olmayan,

Bu gibi işlerden, uzak durması gerekir!

ASIL SORUNDA BURADA!

               4)BUGÜN BURADA, bize uymayan tek kişinin Egemen olduğu, Başkanlık Sistemi tuzağına nasıl düştüğümüzü anlamak için;

Merkez Sağ’ın, nasıl çökertildiğini, bilmek lazım!

AKP’yi ayakta tutan seçmenlerin, büyük bir kısmının, Merkez Sağ seçmen olduğunu da söylemek isterim

               5)AKP, Merkez Sağ’ın çökertilmesi neticesinde iktidar olmuş ve bu günlere gelinmiştir.

Şu anda CHP, kontenjanından 3 Milletvekili ile temsil edilen DEMOKRAT PARTİ’ de

Genel Başkan Gültekin UYSAL’ın başarılı olduğunu, Merkez Sağ’ın gücünü, temsil ettiğini de,

Söyleyemem!

O da bu günkü sürecin ve tıkanıklığın, bir parçası! Merkez Sağ’ı kilitledi. Koltuğu da bırakmak İstemiyor!

               Bilgisayardan benim web siteme girerseniz, ekranın sol tarafında, en çok okunan Yazılarım arasında,

Türkiye Siyasetinde Merkez Sağ, niçin çok önemlı?

Merkez Sağ Partiler, bir çatı altında nasıl, toparlanır? gibi akla ve mantığa da uyan,

Önerilerdir ama Gültekin UYSAL, hiçbirine yanaşmıyor!

Nedenini, siz düşünün!

               6)Bugün siyaseten içinde bulunduğumuz zor durumun nedenini, anlayabilmek için;

Önce MERKEZ SAĞIN nasıl çökertildiğini, iyi bilmek,

SONRASINDA DA;

Sayın ERDOĞAN’ın kimler tarafından ve nasıl, iktidara taşındığını bilmek ve anlamak, gerekiyor.

                7)Cumhuriyet HALK PARTİSİ;

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Partidir. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Partisidir.

AMA BİZİM insanımızın, büyük bir çoğunluğu, MERKEZ SAĞ, düşüncededir, ılımlı insanlardır.

               1950 ÖNCESİNDE, CHP zamanında, EZAN’ın Tanrı uludur,Tanrı uludur gibi Türkçe sözlerle okutulması,

Çağdaş  Eğitimi başlatabilmek, öğrenci sayısını artırabilmek açısından,

Mahalle Hocalarına ve Sözde kuran kurslarına yapılan baskınlar;

HALKIMIZ tarafından yanlış algılandı. CHP, Din düşmanı olarak algılandı.

Faydalı ,Türk Devrimine direnen, HATTA Emperyalist Devletlerle iş birliği içinde olan, hacı ve hocalardan bazıları idam edildi Bu gibi uygulamalar;

Halkımızın bir kısmı tarafından, ATATÜRK, hacı ve hocaları, katletti gibi algılar;

GEÇMİŞTEN, günümüze CHP’ye maledildi.

BU GİBİ algıları zihinlerden silmek, öyle kolay bir şey değil!

Bu gün AKP ile gelinen nokta da ortada! Eski karanlık ve zor günlere geri, getirilmek isteniyor!

               8)MERKEZ SAĞ İÇİN, YENİ FÖRMÜL şöyle:

DEMOKRAT PARTİ, ADALET PARTİSİ, DOĞRU PARTİ ve buna benzer, birkaç Parti daha ilave edilebilir; Bu Partiler, Toparlayıcı bir Genel Başkan etrafında, birleşecekleri şartı ile

Kendi kongrelerini yaparlar. Ve bu Partilerin Genel Başkanları bu yapı da;

Genel Başkan Yardımcıları olarak, yerlerini alacaklar.

Peki Toparlayıcı Genel Başkan kim olacak? Ben kendi fikrimi söylüyorum.

Örneğin Prof. Dr. Süheyl BATUM olabilir.

               Suheyl Hoca, her ne kadar, CHP’de Milletvekilliği yapmış olsa Da! Ailesi tarafından, Merkez Sağ mensubu dur. Seçmen, Süheyl Hocayı, bu yönü ile tanır. Buna da Kimse itiraz etmez!

Prof. Dr. Süheyl BATUM’un, toplum nezdinde bir ağırlığı da var. Hemde donanımlı bir kişi,

Ve bir ANAYASA Profesoru ve düzgün bir insan Bende şahsen tanıyorum

BENCE böylesi bir formül, Türkiye açısından, çok yararlı olur. Böylesi bir formülü;

Şahsen yakından tanıdığım; aramızda bir gönül bağı da olan, Merkez Sağ’ın eski Büyüklerinin de tasvip Edeceklerini düşünüyorum

Böylesi bir Yapı;

Eski Parlamenter Sisteme geri dönüşü de hızlandırır!

                9)ŞU TESPİTLERİMİ DE, sizlere aktarmak istiyorum:

  BÖYLESİ BİR YAPILANMADA; AKP ve Sayın ERDOĞAN, siyasette tutunamaz. Yani AKP’yi iktidar yapan, Merkez Sağ seçmendir. Merkez Sağ seçmen, İYİ PARTİ,’ye de gitmez. CHP’ye de genelde oy vermez!

Şimdi anladınız mı, mevcut durumu?

               10)Sayın ERDOĞAN;

 Siyasette yükselmeyi, daha REFAH PARTİSİ-İstanbul Beyoğlu İlçe Başkanı iken, siyasette yükselmeyi kafasına koymuş ve tutunacak bir dal arayışında!

Bu nokta da, Gazeteci Yazar Sebahattin ÖNKİBAR’ın yıllar öncesinden kaleme aldığı, Hasan EKİNCİ,başlıklı bir yazısından bahisle;

Konuya bir giriş yapmak istişyorum.Hasan EKİNCİ, Artvinli ve rahmetli Süleyman DEMİREL zamanında,

Doğru Yol Partisi DYP’de Genel Başkan Yardımkcısı ve eski Orman Bakanı.

               Sayın ERDOĞAN’da, Rizeli.Bu nedenle hemşehrilik açısından,

Sayın ERDOĞAN ile Sayın Hasan Ekinci arasında, bir samimiyet olduğu da anlaşılıyor.

Sayın ÖNKİBAR’ın anlatımıyla, bu 2 kişi arasında geçen bir telefon konuşmasını Aktarıyorum:

 SAYIN ERDOĞAN; Hasan Abii!

Sayın Hasan EKİNCİ; Ne var. TAYYİP?

Sayın ERDOĞAN: Ya Abi, bana DYP’den bir yer ayarlayamaz mısın?

Sayın Hasan EKİNCİ: Bakarız Tayyip, bakarız! Gibi sözlerle geçiştiriyor.

               11)Bu arada Amerika’da BOP kapsamında, kullanabileceği, yararlanacağı birisini arıyor

Sayın ERDOĞAN’ da siyasete girmek için, tutunacak bir dal arıyorya!

NETİCEDE, Sayın ERDOIĞAN, ABD Büyük Elçiliği, Siyasi İşler Müsteşar Yardımcı ile görüşüyor.

               12)Ve Sayın ERDOĞAN, tekrar, Sayın Hasan EKİNCİ’yi arıyor.

Sayın ERDOĞAN: Hasan Abii!

Sayın Hasan EKİNCİ: yine ne var TAYYİ?

Sayın ERDOĞAN: Abi ben, işi baştan hallettim, ABD Büyükelçiliğİ’ndan, falanca kişi ile konuştum

Ve size gerek kalmadı gibi ifadeler, kullanıyor,

               13) Hasan EKİNCİ,benimde tanıdığım, saygı duyduğum, konuştuğum birisi.

ONUNLA bir görüşmemde, bana şunları söyledi:

BOP kapsamın da, AKP’nin ve Sayın ERDOĞAN’ın Amerika tarafından desteklenip, iktidara nasıl taşındığını, ortaya koyan bir kitap yazmış,

Sayın Hasan EKİNCİ’nin anlatımıyla, ABD Büyük Elçisi, RİCHARDONE, görüşmek için;

Sayın Hasan EKİNCİ’ye gelmiş! Büyük Elçi, Türkçeyi de iyi bildiğinden, bir aracı olmadan,;

Uzunca bir süre, baş başa bir görüşme olmuş! Belli ki Amerika, BOP Kapsamında;

DYP’den destek talep ediyor. Ve Sayın Hasan EKİNCİ’nin, böylesi bir talebe de;

 Olumsuz bir yanıt verdiği,  anlaşılıyor .Bu konu da, birde kitap yazmış!

               14)Bu kitaplardan birini, Sayın KILIÇDAROĞLU’a da vermiş!

PEKİ, BAŞTA halk TV, olmak üzere! Muhalif Televizyon kanalları, HALKIMIZI bilgilendirmek adına,

Hasan EKİNCİ’yi, niye davet etmezler? Bunu, ben söylüyorum!  Hasan EKİNCİ değil!

                15) Tek Kişinin Egemen olduğu şimdiki Başkanlık Sistemi, Türkiye’nin ihtiyacı ve Halkımızın,

Talebi değildi. BOP ve BOP Eş Başkanlığı kapsamında, Amerika’nın ihtiyacı ve talebiydi. Zaten bütün aşamasında bir zorlama, bir oldubitti vardı. Referandumda, mühürsüz oyların da, geçerli sayılmasıyla,

Kabul edilmişti. Bu nedenle ben;

Bu 2 seçimde de yaşanacakları, ön görüyordum. Bu itibarla, işi garantiye almak açısından;

Yazılı ve sözlü taahhütün verilmesini de, gerekli görüyordum!

Bunu bilmek için, Kâhin olmaya gerek yok! Harita ortada!

ŞİMDİ ANMLADINIZ MI? Meselenin özünü! Gerisi teferruat!

               16)Televizyonlarda gördük, Türkçe de bilmeyen, ama vatandaşlık  da alan, yaşlı bir Arabın, ki, muhtemelen mülk karşılığı, vatandaşlık almıştır. Sayın ERDOĞAN’ın, seçimi kazanmasına, nasıl sevinip, oynadığını görmek!, Her her şeyi, anlatıyor.

               17)Sayın ERDOĞAN’ın, BOP ve BOP Eş Başkanlığı ile ilgili olarak söyledikleri de ortada!

Fatih ALTAYLI ile yaptığı bir söyleşide, Sayın ERDOĞAN:

Eyaletler sisteminin faziletlerinden bahisle,

Türkiye’nin 2023’de, Eyaletler Sistemine geçebileceğini, söylüyordu.

İŞTE ŞLİMDİ yıl 2023 ve Sayın ERDOĞAN, bütün şartları zorlayıp, bir şekilde bu seçimi de kazandı

Ve yeniden Cumhurbaşkanı!

Türkiye Eski Parlamenter Sisteme geri dönünceye kadar;

HERKES, bu 2 Haritayı, hep göz önünde bulundursun. Aradaki benzerliğin, nedeni konusunda,

 Bir zihin jimnastiği yapsın!

               18)Sayın ERDOĞAN, hep dış güçler vurgusu ile kırsal kesimlerden,

Okuma ve araştırma alışkanlığı olmayan vatandaşlarımızdan, oy alıyor ama

Bu gibi vatandaşlarımız;

Sayın ERDOĞAN’ı, iktidara taşıyanın da, bir dış güç olduğunu, bilseler!

Bunun da Amerika olduğuna, bir inansalar!

Türkiye rahat ve huzura kavuşurdu.

               19ŞİMDİ SEÇİM SONUÇLARI ve bu konu da ki, analizlere giriyorum.

Sayın EDOĞAN,algı yönetimi ile hjer 2 seçimi de kazandı ama;

Ekonomi deki ç.öküş, tarım ürünlerinde bile dışa bağımlılık nedeniyle DOLAR’a duyulan aşırı ihtiyaç ve dış borçlar nedeniyle, bu işin altından kalkmanın, çok zor olduğunun farkında!

                BU NEDENLE faiz sebep, enflasyon sonuç gibi iktisat Bilimi ile bir ilgisi olmayan bu inattan vaz geçip,

Rasyonel sisteme, yani akılcı sisteme geçmek, mecburiyetini gördüğünden;

Eski Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’i, tekrar kadrosuna katmak zorunda kaldı,

Merkez Bankası’nın başına da hepimizin gururu olan, Amerika Merkez Bankasında çalışan,

Hafize Gaye ERKAN’ı da Merkez Bankası’nın başına getirdi ama!

BU GİBİLERİ, rahat bırakır mı? Bu gibi konularda endişelerimiz var!

BİRDE Başka konularda da doğru adımların atılması gerek!

SONUÇTA HERKES! Şimdiden bir erken seçime hazır olsun!

Sayın ERDOĞAN: ekonomide ki zor durum ve tarım ürünlerinde bile yetersiz kalıp, dışa bağımlı hale

                4-GAZETE MANŞETLERİ

1/4)4Haziran 2023 Pazar SÖZCÜ

 


Erdoğan 3.kez C. Başkanı yeminini edip göreve başladı

                        İNŞALLAH BU DEFA TUTAR!

                Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma,

Anayasa’ya hukukun üstünlüğüne. demokrasiye, Atatürk ilke ve inkilâplarına ve laik cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak,yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için, bütün gücümle çalışacağıma,

Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine, ant içerim

                ERDOĞAN’ın 21 YILLIK YÖNETİMİNDE;

Gerilen, kutuplaşan. Türkiye, şimdi ondan trafsızlık olmak üzere, yeminindeki sözlere,

Bağlı kalmasını bekliyor.

                İŞTE ERDOĞANIN KABİNESİ:

Cevdet YILMAZ; Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Yılmaz TUNÇ; Adalet Bakanı.Mahnur GÖKTAŞ;Aile Bakanı.

Vedat IŞIKHAN; Çalışma Bakanı, Mahmut ÖZHASEKİ; Çevre Bakanı, Hakan FİDAN; Dışişleri Bakanı, Alparslan BAYRAKTAR; Enerji Bakanı, Osman Aşkın BAK; Gençlik Spor Bakanı. Mehmet ŞİMŞEK;  Hazine Bakanı, Ali YERLİKAYA; İçişleri Bakanı, Mehmet ERSOY; Turizm Bakanı, Yusuf TEKİN; Milli Eğitim Bakanı, Yaşar GÜLER; Milli Savunma Bakanı, Fahrettin KOCA; Sağlık Bakanı,Mehmet Fatih KACIR; Sanayi Bakanı, İbrahim YUMAKLI; Tarım Bakanı, Ömer BOLAT; Ticaret Bakanı, Abdülkadir ORALOĞLU; Ulaştırma Bakanı

Bakanlar, bugün yemin edecek  

                2/4)3Haziran 2023 Cumartesi SÖZCÜ

 


CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu SÖZCÜ’ ye önemli açıklamalar yaptı:

Yalan söylüyorsanız, iftira atıyorsanız; C. Başkanlığı koltuğunda oturamazsınız.

               599 VEKİL YEMİN EDİP, GÖREVE BAŞLADI,1 VEKİL YEMİN EDEMEDİ.NEDEN?

Açılım öncesinde, PKK’dan hapiste yatan Sebahat TUNCEL, vekil seçilince, anın da tahliye olmuştu.

Ama Gezi’den tutuklu olan TİP’li vekil Can ATALAY, dün bırakılmadı.

                Diğer bir önemli haber de şöyle:

AKP’den milletvekili seçilen 4 HÜDAPAR’lı, dün Meclis’te yemin etti.

                   BURASI T.C, YEMİN EDERSİN HECE HECE                                                                                                               

 

               5-MİLLETVEKİLİ SEÇİMİNDE;
MİLLET İTTİFAKI; İKTİDARI SALLADI AMA ŞİMDİLİK SONUÇ ALAMADI.

               3/5)15 Mayıs 2023 Pazartesi KARAR

 


SEÇMEN BİR KERE DAHA DÜŞÜNECEK

En kritik sandıkta bıçak sırtı sonuç…Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki yarışta kazanan çıkmadı.

Resmen kesinleşmemiş sonuçlara göre, cumhurbaşkanlığı seçimi, ikinci tura kaldı. Seçim 2019’da olduğu gibi AA’nın veri akışı damga vurdu. Erdoğan’ın oyları, ilk saatlerde yüzde 59 olarak açıklandı, giderek yüzde 50’nin altına kadar geriledi. Milletvekili seçiminde ise, cumhur ittifakı üstünlük sağlarken, AK Parti oyları, yüzde 36’ya kadar düştü.

                4/5)15 Mayıs 2023Pazartesi SÖZCÜ

 


Sonuçları geç vererek, manipülasyon yaptılar.

                           YİNE AYNI FİLM

Türkiye’nin kader seçimine AKP’lilerin, CHP’nin güçlü olduğu sandıklarda, sayımı durdurmak için,

Sürekli olarak itiraz etmesi, yurt dışı oylarının sayımında, manipülasyon iddiaları ve Devlet’in Anadolu Ajansı’nın verileri geç girmesi, damga vurdu…Saat 02 30’itibarıyla seçim bitmemişti.

                Recep Tayyip ERDOĞAN, resmi olmayan sonuçlara göre % 49, 4,

Sinan OĞAN; %5,2

Kemal KILIDAROĞLU; %44,8 oy aldı

                DİĞER KONULARDA ŞÖYLE:

1)Milletvekili seçiminde AKP, umduğunu bulamadı. AKP’nin vekilleri azaldı

2)CHP’nin vekilleri arttı.

3)2018 SEÇİMİNDE, AKP 295 vekil çıkarmıştı. Şimdi 269’a düştü.

2018 SEÇİMİNDE CHP146 vekil çıkarmıştı. Şimdi 168’e yükseltti.

               4)Cumhur’un terör propagandası meyvesini verdi

SEÇİMİN SÜRPRİZİNİ MHP YAPTI, vekil sayısı arttı. Baraj altında kalacağı söylenen MHP;

2018 Seçiminde,49 vekil çıkarmıştı. Bu seçimde;

 % 10,55 Oy alıp vekil sayısını, 52’ye yükseltti

                5)Yukarıda KARAR gazetesindeki Türkiye haritasında, kırmızı renkteki bölgelerde Millet İttifakının, daha fazla oy aldığını görüyoruz.

BURADA, seçim çalışmalarına, Cumhurbaşkanı Yardımcıları olarak, sonradan eklenip, seçim çalışmalarına da katılan Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları,

Mansur YAVAŞ ile Ekrem İMAMOĞLU’nun, canla, başla çalışmalarına rağmen;

Kendi bölgeleri dışında,

Oy artışı konularında, etkili olamadıklarını görüyor ve anlıyoruz.

BU NEDENLE, Ekrem İMAMOĞLU, kendi memleketi, kendi bölgesi olan Karadeniz Bölgesinde,

Aynı şekilde Mansur YAVAŞ’ta kendi memleketi ve kendi bölgesi, İç Anadolu’da oy toplayamadıkları anlaşılıyor. Bu noktada;

Lidere bağlılığın, ön plana çıktığı anlaşılıyor.

                 5)PARTİLER ve İTTİFAKLARIN, çıkardıkları Milletvekili sayıları, iktidarı değiştirebilecek kadar olmadı.

BUNUN CEVABI;

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, gençliğe hitabesinde var. Asırlar geçse de önemini ve güncelliğini yitirmeyecek bu veciz sözler ve yapılan uyarılar;

Her Türk vatandaşının kulağında küpe olması gerekir

BURADAKİ UYARILAR;

Aslında Osmanlı İmparatorluğunun, kimler tarafından ve hangi sebeplerden, yıkıldığının da;

Gerçek bir Hikayesidir.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, 10.Yıl Nutkunu da okumak,

10.Yıl Marşında ki çoşkuyu da hissetmek gerekir.

               5)BURADA yaptığım vurgulardan hareketle şunları da söylemek istiyorum:

Emperyalist Devletler açısından temel hedeflerinin;

100 Yıl öncesindeki SEVR HARİTASI İLE, günümüzdeki BOP Haritası arasındaki, büyük bir benzerlik;

BİR TESADÜF MÜ DÜR? Elbette değil!...

Çünkü bu haritaya göre,

Türkiye’nin Üniter Devlet Yapısı, ya da Ulus Devlet yapısı bozuluyor, Türkiye bölünüp, parçalanıyor,

Türkiye Eyaletler Sistemine geçiyor. Daha doğrusu;

Amerika öyle istiyor. Bu durum Anayasamıza da uyan bir şey değildir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti;

Vatanı ve Milleti ile bölünmez bir bütündür.

Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, Türk’tür

                Seçimler sonrasındaki siyasi gelişmelere de;

Eski Parlamenter Sisteme geri dönmeye ne kadar yaklaştık, ya da ne kadar uzaklaştık, şeklinde,

Bakmamız gerekiyor

                Bu gün burada, makalenin sonuna gelirken, herkesin Kurban Bayramını da kutluyor,

Sağlık ve mutlulukla, nice yeni bayramlara, ulaşmanızı, dilerim.

Herkese selam ve saygılar. 26 Haziran 2023 Pazartesi

                                                                                              Mak. Yük. Müh. Ahmet Yalvaç

                                                                                              Enerji Uzmanı Gazeteci Yazar

                                                                                                a_yalvac@hotmail.com

                                                                                                https://ahmetyalvac1946.blogspot.com/

                                                    


Gazete Manşetleri

-4Haziran 2023 Pazar SÖZCÜ

3Haziran 2023 Cumartesi SÖZCÜ
15 Mayıs 2023 Pazartesi KARAR
15 Mayıs 2023Pazartesi SÖZCÜ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder