20 Temmuz 2015 Pazartesi

UFUKTA BİR ERKEN SEÇİM GÖRÜNÜYOR…Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ

BİR KOALİSYON HÜKÜMETİ KURMA İHTİMALİ HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA AZALIYOR…
UFUKTA BİR ERKEN SEÇİM GÖRÜNÜYOR…
Sevgili Okular, bu seçimde AKP İktidarının oy kaybedeceği; sonuçta hiçbir Partinin tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamayacağı biliniyordu. Nitekim de öyle oldu.
Halkımız Meclis’se giren siyasi Partilere aranızda anlaşıp, bir koalisyon Hükümeti kurun ve Ülkenin sorunlarını çözün dedi ama
Seçimin yapıldığı 7 Haziran 2015’den bu yana aradan bir aydan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, henüz bir koalisyon Hükümeti kurulmuş değil…
Bu noktada Ülkemizin gündemi ile siyasi Parti Liderlerinin ve Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN’ın gündeminin farklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk…
 Bu itibarla öncelikle, bu konuda yaşanan bazı sorunları ve çıkar hesaplarını ortaya koymaya çalışacağım.
Ama şu kanaatimi de şimdiden söylemek istiyorum:
 Türkiye’nin içinde bulunduğu kaos ortamından kurtulması noktasında;
Bir şeyler yapma gereğini duyup, elini taşın altına koymayan, koymak istemeyen, kendi çıkar hesapları doğrultusunda hareket eden ve Halkımızı aptal yerine koyan Siyasilere;
Muhtemel bir erken seçimde gerekli cevabı, Halkımız mutlaka verecektir.
BAZI VATANDAŞLARIMIZ HDP’YE NİÇİN OY VERDİ?...
Halkımızın bir kısmı; buna CHP’lilerde dahil, Adalet ve Kalkınma Partisi AKP İktidarından kurtulma noktasında;
PKK Terör Örgütünün sözcüsü durumunda olduğunu bildiği, barış ve demokrasi söylemleri ile de Ülkemiz bölüp, parçalamaya çalışan HDP’ye; sırf seçim barajını aşsın diye oy verdi.
Böylece ona da bir imkân tanıyıp, Türkiye’nin bir Partisi olma yönünde hareket edip, etmeyeceğini görmek istedi…
HDP’NİN SEÇİM BARAJINI AŞMASI; CUMHURBAŞKANI TAYYİPERDOĞAN’IN PLANLARINI BOZDU…
 Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN, HDP’nin barajı aşmasını istemiyordu…
Bu itibarla tarafsızlık yeminini bozup, Anayasanın açık hükmünü hiçe sayıp sahalara inmiş ve AKP adına Halkımızdan oy isteyip, 400 Milletvekili talebinde bulunmuştu…
Ama olmadı. HDP seçim barajını aşıp, 80 Milletvekili ile Meclis’e girdi…
 Bu nedenle, bizlerde HDP’nin izlediği politikaları tasvip etmiyoruz ama
HDP’nin seçim barajını aşıp, Meclis’e girmesi Türkiye’ye gerçekten bir rahat nefes aldırttı.
Eğer AKP 400 Milletvekili çıkarabilmiş olsaydı;
Türkiye artık geri dönüşü olmayan bir yola girerdi. Bu açıdan HDP’nin barajı aşması şimdilik yararlı oldu.
CUMHURBAŞKANI TAYYİP ERDOĞAN, AHMET DAVUTOĞLU’NA NEDEN GÜVENMİYOR?...
Bu sorunun birkaç nedeni var…
Bu sorunun cevabı, koalisyon çalışmalarının neden yavaş ilerlediği ile de ilgili olduğundan; konuyu biraz açmak istiyorum.
1-Eğer Tayip ERDOĞAN, seçimde Ahmet DAVUTOĞLU’nun oy toplama konusunda Halkı ikna edebileceğine İnanmış olsaydı;
Herhalde tarafsızlık yeminini bozup, Anayasa hükümlerini çiğnemek pahasına sahalara inip, AKP adına oy isteme gereğini duymazdı…
2-Ahmet DAVUTOĞLU, Tayyip ERDOĞAN’ın ataması ile Başbakanlık koltuğuna oturdu.
Ahmet DAVUTOĞLU’nun bu noktada bir eziklik duyduğu ve bu eziklikten kurtulup, bağımsız hareket etme eğilimi içinde olduğu da gözlenmektedir.
İşte sorun burada başlıyor olmalı…
Tayyip ERDOĞAN, kendi kontrolünde olmadığı, ya da kontrolden çıkma eğiliminde olan bir kişinin Başbakanlık koltuğunda oturmasını kendi çıkarları açısından uygun görmediği anlaşılıyor…
3-Bu noktada iddia edilen husus şudur:
Deniliyor ki Tayyip ERDOĞAN; Eylül ayında yapılacak olan AKP Büyük Kongesini, Ağustos’a çekip;
Ahmet DAVUTOĞLU’nun yerine Mustafa ŞENTOP’’u AKP Genel Başkanlığına getirmek istemektedir.
Bu da Tayyip ERDOĞAN, Mustafa ŞENTOP’un Başbakan olmasını istiyor anlamınadır…
İşte koalisyon çalışmalarının yavaş ilerlemesinin nedenlerinden birinin bu olduğu söyleniyor.
CUMHURBAŞKANI TAYYİP ERDOĞAN, ASLINDA BİR KOALİSYON HÜKÜMETİ KURULMASINI KENDİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA İSTEMİYOR… AMA YENİ BİR HÜKÜMET KURMA GÖREVİNİ AHMET DAVUTOĞLU’NA VERDİ…
Seçimde, Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN’nın 400 Milletvekili istemesinin asıl nedeni; kendi ihtiyaçlarından kaynaklanıyordu…
Bu itibarla Başbakanlığı döneminde patlak veren 17 ve 25 Aralık 2013 yolsuzluk skandalları ile daha birçok uygulamalarının soruşturulmasını asla istemiyordu…
Bu sebepten dolayı, mümkün olduğunca işi uzatıp, zaman kazanmak ve eğer bir koalisyon Hükümeti kurulacaksa;
Yeni kurulacak bir koalisyon Hükümetinin; kendisi açısından hayati önemde olan bu gibi Kırmızı Çizgilerden uzak durması gerekiyordu…
Ama böylesi bir koalisyon Hükümetinin kurulması çok zordu. Ama bu iş bir şekilde engellenebilir ve umutlar tükenirse; o zaman da, bir erken seçim kararı ile Muhalefet Partilerinin de iştiraki ile bir Seçim Hükümeti kurulabilirdi.
Seçim dönemine girildiğinde de;
Hükümet kurma aşamasında adı geçen Muhalefet Partileri, sorumluluk almaktan kaçındılar gibi gerekçelerle suçlanacaklar ve oylar AKP tarafından devşirilmeye çalışılacaktı…
Ama ben gelinen bu noktadan sonra, bazı Yazarlar gibi AKP’de erimenin devam edeceğini ve AKP’nin 2-3 yıl içinde dağılacağını düşünüyorum…
İşte böylesi bir korku ve senaryonun gereği olarak, koalisyon kurma çalışmaları hafife alındı ve zaman kazanılmaya çalışıldı…
Ve bu günlere gelindi.
Ama mutlaka birilerini görevlendirmek gereği de ortada olduğundan;
Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN teamüller gereği, en çok Milletvekili çıkaran AKP Hükümetinin Başbakanı Ahmet DAVUTOĞLU’nu
 32 Gün sonra; 8 / 7 / 2015 tarihinde görevlendirdi.
Eğer Ahmet DAVUTOĞLU bir koalisyon Hükümeti kurmayı başaramazsa; teamüller gereği Hükümeti kurma görevi diğer Liderlere verilecektir…
Eğer 45 gün içerisinde Koalisyon çalışmalarından bir sonuç alınamazsa; Anayasamızın Cumhurbaşkanına tanıdığı yetki gereği;
Cumhurbaşkanı, erken seçim kararı alabiliyor…
BİR KOALİSYON HÜKÜMETİ KURMA NOKTASINDA CHP, MHP VE HDP LİDERLERİ GERÇEKTEN SAMİMİLER Mİ?...
 MHP Lideri Devlet BAHÇELİ, CHP Lideri Kemal KILIÇDAROĞLU ile HDP Lideri Selahattin DEMİRTAŞ’ın, seçim kampanyası esnasında ki ve daha önceki söylemleri nedeni ile
Kırmızı Çizgilerin, koalisyon Hükümeti kurulması aşamasında, büyük bir engel olduğu da anlaşılmaktadır…
3 Muhalefet Lideri de,17 ve 25 Aralık 2013’de patlak veren yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının, bırakıldığı yerden devam etmesini istiyorlar ama
MHP Lideri Devlet BAHÇELİ, Açılım-Saçılım politikaları nedeni ile HDP’nin içinde olduğu bir Hükümette yer almam diyor…
CHP Lideri Kemal KILIÇDAROĞLU, zaten Açılm-Saçılım’a karşı değil…
Bu noktada CHP; AKP ve HDP ile aynı noktada… 
Bu gibi konularda bizler için sürpriz olan tavır şudur:
Peki Milliyetçi söylemleri ile bilinen MHP Lideri Devlet BAHÇELİ Meclis Başkanı seçiminde;
İşi döndürüp-dolaştırdı, sonunda AKP’nin Adayı İsmet YILMAZ’ın seçilmesinde;
 Grubuna boş oy kullandırmak suretiyle;
AKP’ye  dolaylı yoldan da olsa neden destek verdi?...
Aslında Devlet BAHÇELİ’nin zor anlarda AKP’ye destek olması ilk defada değil…
BAHÇELİ’’nin son desteğini, AKP ile bir koalisyon Hükümetinde yer alacağı şeklinde yorumlayanlarda var…
Bu gibi konularda şu hususu öncelikle hatırlatmak isterim:
Türkiye bölünüp- parçalanma noktasına kendiliğinden gelmedi. Bu konuda Dış projeler olduğu da bilinmektedir.
Bu itibarla benim, sitemde de yer alan Seçim Bildirgeme bir göz atmanızı öneririm…
Bu nedenle şu anda Türkiye’de Hükümet kurulması aşamasında da Dış müdahale, ya da telkinlerin ekin olduğu da söylenebilir…
Şu hususu da tekrar belirtmeliyim:
Amerika Birleşik Devletleri ABD;
Özellikle IŞİD ile mücadele konusunda isteksiz davrandığı, illâki ESAD gidecek gibi saplantıları ve nihayet kontrol edilemezliği gibi nedenlerle;
Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN’ın üstünü çizdi…
Ama Türkiye’yi bölüp-parçalama projesinden vazgeçtiği söylenemez. Bu noktada HDP’nin desteklenip, barajı geçmesini istedi.
Şartlar bu yönde gelişti ve HDP seçim barajını aşıp, Meclis’e girdi…
CHP, MHP VE HDP LİDERLERİNİN BİR DEKLERASYONLA, BİRLİKTE KOALİSYONDA YER ALMAK İSTEDİKLERİNİ AÇIKLASALARDI; SORUNLAR KENDİLİĞİNDEN ÇÖZÜLÜRDÜ…
Eğer adı geçen Siyasi Partilerin Liderleri başlangıçta böyle bir mutabakat yayınlamış olsalardı;
Cumhurbaşkanı Hükümeti kurma görevini, bu Liderlerden birine verirdi ve sorunda kendiliğinden çözülürdü.
Kemal KILIÇDAROĞLU; MHP Lideri Devlet BAHÇELİ’ye daha ilk başta, Başbakan sen ol dedi ama Devlet BAHÇELİ bunu hakaret gibi algılayıp, Kılıçdaroğlu’na sert çıktı…
AKP ve Tayyip ERDOĞAN’a set oluşturulmasında;
 CHP, MHP ve HDP Liderleri sınıfta kaldılar…
Ve tarihi bir fırsatı kaçırmak üzereler!...
TÜRKİYE’NİN BU SİYASİ LİDERLERDEN ARTIK KURTULMASI LAZIM…
Halkımızın artık duygusallığı bir tarafa bırakıp, bu Liderlerle bir yere varılamayacağını görmeli ve gereğini yapmalı…
Seçim kampanyası esnasında her vesile 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandallarından hesap soracaklarını söylüyorlardı…
İşte kendilerine bir fırsat…
Her 3 Partinin toplam Milletvekili sayısı hesap sormaya yeterli…
Peki bir önerge verip te; kaldır parmak, indir parmakla gereğini niye yerine getirip, sözlerinde durmuyorlar?...
Halkımız beceriksiz, ya da İki Yüzlü bu siyasetçilerden artık kurtulmak için, gereğini yerine getirmelidir…
Ben Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye sınırına yığınak yapıp, emir verildiğinde Suriye topraklarına girilecek şekilde hazır beklemesini de;
Muhtemel bir erken seçim öncesinde;
  AKP Hükümeti’nin oy devşirmede siyasi bir manevra alanı yaratma çabası olarak görüyorum…
Saygılarımla, 12 Temmuz 2015 Pazar.
                                                                      Makine Yüksek Mühendisi
                                                       Ahmet YALVAÇ
NOT:
Bu makaleyi tamamlayıp, Siteye koymak istediğimde; bilgisayarda bir sorun oluştu. Dışarıda da araba bekliyordu. Otobüs terminaline yetişmek zorundaydım…
Bir haftalık bir tatil için, Kuşadası’nda ve Pamukkale’de idim. Ve bu gün sabahtan döndüm…
Bu vesile ile bütün Okurlarımın, Sevenlerimin ve Arkadaşlarımın Şeker bayramını da kutluyorum, sağlık ve mutlulukla nice yeni Bayramlara diyorum… 20 Temmuz 2015 Pazartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder