Sevgili
Okurlar bu vesile ile;
Başta
Merkez Sağ seçmenler olmak üzere; kime oy vereceğim diye bir arayış içinde
olanların, ya da alternatif olarak gösterilen CHP ve MHP’nin liderlerine güven
duymadıkları, inanmadıkları için;
Sandığa
gitmem, ya da boş oy kullanırım diyen çok sayıdaki seçmenin oylarına talibim.
Muhtemelen
Ankara’da benim haricimde başka Bağımsız Adaylarda çıkacaktır.
Toplumda
dik duruşları ile tanınan v oy olarak karşılığı da olan insanların,
kazanabilecekleri yerlerden Bağımsız Aday olmalarını ve bu gibi Arkadaşların
Toplum tarafından desteklenmesi gerektiğini tekrar vurgulamak istiyorum…
Bu dönemde Bağımsız
Milletvekillerinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu anlamak için;
7 HAZİRAN 2015’deki Seçimde
Sürpriz Bir Sonuçla Karşılaşmamak için; Minimum 25-30 Bağımsız Milletvekilinin
Meclise Girmesi Lazım başlığını taşıyan makaleyi okumanızı öneririm.
Böylesi bir formül, mevcut siyasi
partilere ve onların liderlerine güven duymayan seçmenler için yeni bir adres
olduğundan;
Katılımın
yüksek olacağını düşünüyorum…
Seçimde
Oylarınızı Ya CHP’ye, ya da MHP’ye Verin Diyorlar Ama
Acaba
Kemal KILIÇDAROĞLU ile Devlet BAHÇELİ, Kendilerine Yakın Partilerle Niye
İttifak Yapmak İstemiyorlar başlığını taşıyan makaleye de bir göz atın...
Türkiye’de
Siyaseten Gelinen Nokta da Çözüm Önerileri başlığını taşıyan makalede çok
önemli.
Hulki
CEVİZOĞLU’’nun da vurguladığı çok önemli bir husus şu:
AKP ve
Tayyip ERDOĞAN parlatılıp, iktidara hazırlanırken; Merkez Sağ da bir
operasyonla çökertilmiştir.
Bu gün
yaşadığımız siyasi kargaşa ve tehlikeli durumun asıl nedeni de budur…
Sonuç
olarak şunu söyleyebiliriz:
Türkiye’yi
bizler yönetmiyoruz. Proje ve senaryo Dışarda hazırlanıp; uygulaması içinde
birilerinin eline veriliyor…
Bazı vatandaşlarımız ise,
yaşananları Demokrasinin gereği sanıyor…
2.
Dünya Savaşından sonra 1947’de Amerika Birleşik Devletleri’nin başlattığı Marshall
Yardımı çerçevesinde; TC Hükümetlerine, yardım ve destek karşılığında şartlar
getirildiğini,
Ayrıca birde bu tarihte
FULLBRİGHT KOMİSYONU kurulup, amaca uygun siyasetçi aranıp, bulunması
yetiştirilmesi de amaçlanmıştır.
Bu Komisyon bu gün FULLBRİGHT
Vakfı adı altında Türkiye’de çalışmalarına devam etmektedir.
1947’den bu yana Türkiye’yi
yönetenlerin; bir şekilde bu Komisyonla ilgili olduğunu,
Çizilen Çemberin dışına
çıkanların bir şekilde dışlandığı, ya da zarar gördüğü de bilinmektedir…
Türkiye’nin
içinde bulunduğu acı durum ile gelinen nokta maalesef bu dur…
Bu
sarmaldan kurtulmanın tek yolu; Halkımızın bilinçlenmesi, Türkiye
Cumhuriyeti’ni yönetmeye talip olanların da; ATATÜRK ilke ve İnkilâplarını esas
alarak;
Her konu da gelişmiş bir Dünya
Devleti olmayı, kendi imkânlarımız ile başarmayı hedef olarak önlerine
koyarlarsa;
Tüm sorunların çözümü konusunda
iyi bir başlangıç yapılmış olur. Ülkemize ve Dünyaya barış ve huzur gelir,
Türkiye güçlü ve müreffeh, Halkımız
da mutlu olur…
UZLAŞMA KÜLTÜRÜ BİZDE HENÜZ
GELİŞMEMİŞ…
DEMOKRAT PARTİ’de Yönetim
zafiyeti olduğundan, YURT PARTİ’si ve Onun Genel Başkanı Saadettin TANTAN
öncülüğünde, 3-4 Partiyi birleştirip, barajı geçebilecek bir gücün
oluşturulması yönünde çok çaba sarf ettim.
Ama maalesef gördüm ve anladım
ki, bu Partilerden her birinin Genel Başkanı;
Halkın kendisini tanıyıp,
tanımadığına bakmadan, kişisel imkân ve kabiliyetlerini de göz önünde
bulundurmadan; birleşmenin kendi çatısı altında olmasını, Aslan Payının
kendisinde kalmasını istiyor…
Bu hususun Siyaseti tıkayan temel
sorun olduğu anlaşılmaktadır…
Bunu Kemal KILIÇDAROĞLU ile
Devlet BAHÇELİ’nin tutum ve davranışlarında da gördük…
Ben böylesi bir hususun genetik
yapımız ve kültürümüzle de yakından ilgili olduğunu düşünüyorum…
Ve ben sonuç itibarı ile gelinen
noktada; Bağımsız Aday olmaya karar verdim.
ÜZERİNDE
BİLHASSA DURACAĞIM BAZI PROJELER VE KONULAR ŞUNLAR:
1-Ben
enerji uzmanı ve işin içinden gelen bir Yüksek Mühendisim. Türkiye’nin enerji
sorunlarını çözmeye talibim.
Bu
konuda Türkiye’de en kapsamlı araştırmalar bende. Eğer dik durş sergileyen
Televizyon kanalları, bana ekranlarını açarlarsa;
HES’ler
dahil, elektrik üretimi ile ilgili tüm sorunları ve çözüm yollarını ortaya koyacağım,
Halkımızın merak ettiği soruları da cevaplandıracağım.
Öncelikle
bu gibi konuları merak edenler;
Benim sitedeki, bazı
Televizyonlarda yaptığım konuşmalar ile
Elektrik Kurumunda yaptığım
araştırmaları ve bu gibi konularda yazdığım makaleleri bir okusunlar…
2- Üretim olmadan, sanayinin
sorunları çözülmeden, kalkınma ve gelişme sağlanamaz.
Sanayicilerimize bu konularda
kendilerine yardımcı olacağımı, bu sorunları çözebilecek bilgi, tecrübe ve
donanıma sahip olduğumu bilsinler…
3-Eğitim olmadan, en önemlisi
çağdaş bir eğitim olmadan
Eğitimin amacını bir şeyler
üretmeye, yapmaya dayandırmadan; hiçbir sorunun çözülemeyeceğini de herkes
bilmeli ve anlamalıdır.
Bu kapsamda özellikle iyi niyetle ve büyük
amaçlarla kurulup, kısa süre sonra kapatılan KÖY ENSTİTÜLERİ’ni incelemeye
alıp, daha gelişmiş şekli ile yeniden Eğitim sistemimize dahil dilmesini arzu
ediyorum…
4-Gelişme yolundaki ülkelerde
Atanamayan Öğretmenler sorunu olamaz…
Hele teknik ve branş
öğretmenlerinin açıkta olması, asla kabul edilemez.
Bu itibarla, bu gibi konularda da
çaba sarf edeceğimi
Ve tüm sorunlarda hep Halkımızın
yanında olacağıma söz veriyorum
Ve bu itibarla tüm
vatandaşlarımıza, beni tanıyan ve sevenlere en içten saygı ve selamlarımı
sunuyorum,
Desteğinizi bekliyorum. 4 Nisan
2015 Cumartesi.
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
Enerji Uzmanı-Gazeteci-Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder