20 Aralık 2013 Cuma

Türkiye’nin etnik yapısı-1

Türkiye’nin etnik yapısı-1
Ahmet YALVAÇ
Sevgili Anayurt Okurları, Türkiye’de Siyasi Denge Nasıl Sağlanır başlığı altında ele aldığım konulara bir süre ara verip, sonrasında kaldığımız yerden tekrar devam etmek istiyorum.
Aslında bu yeni başlık altında ele alacağım konular da, Türkiye’de siyasi dengenin nasıl sağlanacağının başka bir boyutudur. Ama konu bu defasında biraz farklı.
Bu noktada, özellikle Kürtlerin etnik kökeni konusunda bilimsel araştırmalara dayalı önemli bilgiler vermek istiyorum.
Zira Türkiye’de Kürtlerden başka etnik gruplar da olmasına rağmen, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut Arap gibi, bunların Türk kimliği ile bir sorunları yok.
Özerlik falan gibi istekleri de yok.
Bunların tamamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına saygılı vatandaşlarımız.
Aslında Türkiye’de kimseye etnik kökeninden dolayı ayrımcılık yapılmıyor.
Terör yanlısı Kürt grupların Ana dilde eğitim talepleri ile sözde kültürel haklar bağlamında ileri sürülen talepler ile, özerklik gibi talepler, aslında Türkiye Cumhuriyeti’ni bölüp, parçalamaya yönelik girişimlerdir.
Bunların arkasında da, emperyalist güçler vardır.
1800 lü yıllar ile,1900 lü yılların başlarında en büyük  emperyalist devlet, Büıyük Britanya İmparatorluğu idi, yani İngilizler idi. Günümüzde ise, en büyük emperyalist devlet, Amerika Birleşik Devletleri, yani Amerikalılardır.
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet döneminde çıkan Kürt isyanları ile, Ermeni isyanlarının arkasında da, hep emperyalist devletler vardır.
Bir de Çerkez Ethem ayaklanması gibi,başka ayaklanmalar, ya da ayaklanma girişimleri de olmuştur tabi ki. Bunların hepsi etnik temele de dayalı değil. Bütün bu grişimleri, tarihten gelen husumetlerinden dolayı, Batı’nın Türkleri engelleme, ya da yıkmaya çalışma faaliyetleri olarak değerlendirebiliriz.
Eğer bu gün bile bazı vatandaşlarımız, ayrılık yanlısı Kürtlerin yukarda saydığım ana dilde eğitim, Kürtçe televizyon, ana dilde savunma gibi taleplerini, masumane talepler olarak değerlendirebiliyorsa, emperyalist devletlerin talepleri doğrultusunda hareket eden Adalet ve Kalkınma Partisi AKP’ye Dindardır, dürüsttür gibi gerekçelerle oy verebiliyorsa, özellikle de Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’a  açılım-saçılım söylemleri ile Türkiye’yi getirdiği nokta orta da iken, hala alkış tutabiliyorsa, durumumuz gerçekten vahim demektir.
Bu gibi hususlarda çok yazdım, çok şeyler söyledim. Merak edenler, Gazetenin web sayfasına girip, önceki yazılarıma ulaşabilirler.      
* Ahmet YALVAÇ -ANAYURT- 25 Mart 2013 Pazartesi
¥ DEVAMI VAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder