YENİDEN KURULAN ADALET PARTİSİ AP;
TÜRKİYE’DE İSTİKRARIN
VE GÜVENİN YENİDEN İNŞASI İÇİN, YENİ BİR FIRSAT, YENİ BİR UMUT VE YENİ BİR IŞIK
MIDIR?…
Sevgili
Okurlar, yeniden kurulan Adalet Partisi; Türkiye’de güven ve istikrarın yeniden
inşası için;
Yeni bir fırsat, yeni bir umut ve
yeni bir ışıktır.
Ben burada bu sorunun cevabını,
ortaya koymaya çalışacağım.
Bu soruya verilecek en kestirme
cevap şudur:
1-Türkiye’yi 13 yıldır idare
etmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisi AKP’nin, haktan adaletten uzak, keyfi
uygulamaları ile Türkiye’nin bölünüp-parçalanma noktasına nasıl geldiği, ya da
getirildiğidir,
2-Son zamanlarda,7 Haziran 2015
tarihinde yapılan Milletvekili seçiminden sonra ve özellikle de 1 Kasım 2015’de
yapılacak olan bir erken seçim öncesinde PKK terör örgütü ile yaşanan
çatışmaların giderek artması, Türkiye geneline yayılma eğiliminin baş
göstermesi, Polis, Jandarma, Asker gibi güvenlik güçlerimizden, her gün
duyduğumuz şehit haberleridir.
3-7 Haziran seçiminin sonucuna
göre Halkımız AKP’nin oylarını düşürdüğü, sonuçta HDP’nin de seçim barajını
aşıp, Meclis’e girmesi ile bir koalisyon Hükümeti’nin kurulması gerekirken;
Buna imkân tanınmadığı, ya da
tanınmak istenmediği, adil davranılmadığı ve sonuçta AKP’nin fiili Genel
Başkanı görüntüsü veren ve şimdinin Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN’ın,
Anayasamızın kendisine verdiği yetkiye dayanarak; 1 Kasımda bir erken seçim
kararı almasıdır
Hâlbuki bazı vatandaşlarımızın,
HDP’nin politikalarına katılmadığı halde; sırf AKP’nin oylarını aşağıya çekmek
için, HDP’ye oy verip, onun seçim barajını aşıp, Meclis’e girmesini
sağladıkları da bilindiği halde;
Bu gün gelinen noktada Millet
iradesinin hiçe sayıldığıdır.
4-7 Haziran 2015 seçimi
öncesinde;
17-25 Aralık 2013 Yolsuzluk ve
Rüşvet Operasyonları, 4 eski Bakanı Yüce Divana gönderme konusunda mangalda kül
bırakmayan, seçim barajının aşağı çekilmesi gerektiğini her fırsatta
savunan Muhalefet Partileri;
CHP, MHP ve HDP, ellerine geçen
bu tarihi fırsatı kullanamamışlar, ya da kaçırmışlardır…
5-Sonuç itibarı ile
Her 3 Muhalefet Partisinin Genel
Başkanları, Kemal KILIÇDAROĞLU, Devlet BAHÇELİ, Selahattin DEMİRTAŞ
Cumhurbaşkanı Tayyip
ERDOĞAN, daha kimseye Hükümet kurma
görevini vermeden;
Kendi aralarında anlaşıp, bir
koalisyon Hükümeti kurmaya hazır olduklarını, bir deklerasyonla yayınlasalardı;
Cumhurbaşkanı istemese de, görevi
onlara vermek zorunda kalırdı ve bu günlere gelinmezdi…
Dolayısıyla da bu nokta da, bu 3
Lider;
Türkiye’yi yönetebilecek beceri
ve kapasitede olmadıklarını ortaya koymuşlardır.
6- 1 Kasım 2015 erken seçiminde;
HDP, seçim barajının altında
kalsa, CHP ve MHP’nin oylarında da bir düşüş yaşansa
Ve nihayetinde AKP, 400
Milletvekili çıkarsa ki, AKP’nin fiili lideri görüntüsü veren ve şimdiki Cumhurbaşkanı
Tayyip ERDOĞAN, her fırsatta bu hususu, zaten dile getiriyor;
Türkiye’de hiçbir sorunun
çözülemeyeceği, hatta artarak devam edeceğidir
7-Dolayısıle Türkiye’de güven ve
siyasi istikrarın yeniden sağlanabilmesi açısından;
Merkez sağda bir siyasi partinin
kurulması ve Meclis’e girmesinin gerektiği, bu örneklerle de görülmüş ve
anlaşılmıştır.
ADALET PARTİSİ MERKEZ SAĞ BİR
PARTİDİR.
Şimdi sizlere bu konu da kısa bir
özet sunmak istiyorum.
Detaylı bilgi benim web sitemde;
siyaset bölümünde var. Dolayısıyla, siyaset bölümüne tıklarsanız; bu detaylara
ulaşırsınız.
Adalet Partisi ilk defa;27 Mayıs
1960’ta Askerlerin yaptıkları ihtilâl sonrasında, kapatılan Demokrat Parti’nin
devamı olarak;
11 Şubat 1961 tarihinde Emekli
Orgeneral Ragıp GÜMÜŞPALA tarafından kuruldu.
15 Ekim 1961 Seçimine katıldı, %
34,8 oyla, 450 Üyeli TBMM’de 158 Milletvekili, Senato’da da 70 Senatörlük
kazandı.
CHP Lideri İsmet İnönü zamanında
CHP-AP Koalisyon Hükümeti kuruldu.
Adalet Partisi asıl hamlesini,
Ragıp GÜMÜŞPALA’nın 6 Haziran 1964 yılında vefatından sonra 6 Haziran 1964 yılında yapılan kongrede, Genel Başkan seçilen
Süleyman DEMİREL zamanında yaptı..
Süleyman DEMİREL yönetimindeki
Adalet Partisi, 1965’te yapılan Milletvekili seçiminde % 46,5 oyla tek başına
İktidar oldu.
12 Eylül 1980’de Askeri darbe ile
Adalet Partisi de kapatıldı ve Süleyman DEMİREL yasaklı hale geldi.
Nihayetinde 11 Nisan 1995 yılında
Bülend Şimşek ÖZÇELİK tarafından yeniden açıldı ve 26 Kasım 2009’a kadar devam
etti.
Ve şimdi yeniden açılıyor
ADALET PARTİSİ’NİN YENİDEN
KURULUŞ AŞAMASI ŞÖYLE:
12 Eylül 2015 tarihinde İstanbul
EYÜP’te bir mekânda kurucu üyelerle, geçmişte Merkez Sağda önemli hizmetlerde
bulunan Parti Büyüklerinin de hazır bulunduğu, son hazırlık toplantısı
yapılacak.
16 Eylül 2015’de İçişleri
Bakanlığı’na kuruluş dilekçesi verilecek.
17
Eylül 2015’de yazılı ve görsel basının da davet edildiği, bir etkinlik ve
tanışma toplantısı yapılacak...
ADALET PARTİSİ, Milletimize
hayırlı ve uğurlu olsun!...
ADALET PARTİSİ’NİN KURULUŞ FELSEFESİ VE YÖNETİM KADROROSU.
Adalet
Partisi’nin temel felsefesi; Hak, Adalet ve Hukuk İlklerine bağlı kalmak,
Türkiye Cumhuriyeti’nin Vatanı ve Milleti ile Bölünmez
Bütünlüğüne yürekten inanmak.
ATATÜRK ilke ve İnkilaplarının savunucusu olmak
Adalet
Partisi’nin kurucu üyelerinin çoğunluğu genelde, tanınmış Bilim adamları ile
geçmişte Merkez Sağda önemli hizmetlerde bulunmuş profesyonel siyasetçilerden
ve konusunda uzman kişilerden oluşmaktadır.
Adalet Partisi sorunların
çözümünde, konusunda uzman kişilerden yararlanacak ve gelişmiş Batı
standartlarında çözümler üretecek ve uygulamaya koyacak,
Milletimizin
hak ve menfaatlerini, her zaman ön planda tutacaktır..
KURUCU
GENEL BAŞKAN PROF. DR. VECDET ÖZ İLE İSTANBUL'DA BAŞ BAŞA 5 SAAT KONUŞTUK.
Tabi ki
bu, uzun bir süre. Eğer ortak noktalarımız olmasaydı, görüşme böyle uzun
sürmezdi
Ben siyasete Merkez Sağda
başlayan bir teknokratım. Enerji Uzmanı bir Makine Yüksek Mühendisiyim ve bir
Yazarım.
Dolayısı
ile de bir Yazar olarak, Merkez Sağdaki gelişmeler ile biraz daha yakından
ilgileniyorum.
Prof.
Dr. Vecdet ÖZ’ü Merkez Sağda olması dolayısıyla, bazı siyasi gelişmeler
vesilesi ile tanımıştım.
Ama
Bilim adamlığının dışında, genel anlamda meselelere bakış tarzı ve çözüm
konularındaki yaklaşımları konusunda fazla bir bilgim yoktu.
Merkez
Sağdaki bazı Arkadaşların; buna bazı Bilim adamları da dahil Vecdet ÖZ konusunda, şöyle bir çekinceleri
vardı:
Vecdet ÖZ, bir Bilim adamı; onu
toplumda kaç kişi tanır, daha başka biri olsa, olmaz mıydı, gibi sorular.
Ben her zaman yapıcı tarafı ağır
basan ve bardağın dolu tarafını görmeye çalışan birisiyim. Vecdet ÖZ’ün ve
kurmaya çalıştığı Adalet Partisi’nin niçin desteklenmesi konusundaki
görüşlerimi, benim web sitemde yazdım.
Bu yazı Demokrat Zafer’de yer
aldı. Birçok iletişim kanallarında da yayınlandı.
Bu makaleyi okumayanların,
okumalarını öneririm.
Bu vesile ile bu gibi sorulara da
cevap olması ve Sayın Hocayı daha yakından tanımak vesilesi ile 29 Ağustos 2015
Cumartesi günü, Vecdet Hoca ile görüşmek için İstanbul’a gittim.
Kendisi CERRAHPAŞA Hastahanesi,
Adli Tıp Enstitüsü’nde Öğretim Üyesi.
Ayrıca Devlette Müsteşar olarak ta görev
yapmış bir kişi. Bu itibarla Devlet İdaresini de tanıyor.
Adli Tıp çok önemli, çok yönlü ve
çok zor bir branş…
Vecdet Hocanın Tıp bilgisinin
dışında, ekonomik, sosyal, siyasal ve tarih konularında da bilgisi vardı.
Vecdet Hoca çok yönlü bir kişi.
Avrupa’yı, Amerika’yı ve oradaki doğru ve güzel uygulamaları da yakından
biliyor.
Kendisi, Samsun’un, Çarşamba
ilçesinin bir köyünden. Yanı Halkın içinden çıkıp, Adli Tıp gibi çok önemli bir
konuda Profesörlüğe kadar çıkmış birisi.
Vecdet Hocanın Özgeçmişi
hakkındaki detaylı bilgileri, kendi kaleminden; benim web sitemde, siyaset
bölümünde de bulabilirsiniz…
Vecdet Hoca konusunda şu gözlemlerimi
de sizlerle paylaşmak isterim:
Hoca, Büyüklerine saygılı ve
nezaketi onlardan esirgemeyen birisi. Sonra dayatmacı ve ihtiraslı birisi de
değil. Eğer karşı tarafın söyledikleri doğru ve mantıklı ise; sonunda kabul
eden yapıcı bir kişiliği var.
Birde çalışmayı ve bir işi zamanında yapmayı
seviyor, ihmalkâr da değil.
Bu yönleri ile bana da çok
benziyor.
Saydığım bu olumlu vasıflar;
Bir siyasi parti Genel Başkanı
için yeterli hususlar…
1Eylül 2015 Salı günü,
Beşiktaş’ta bir mekânda, çoğu Bilim adamı ağırlıklı ve Kurucu olarak ta yer
alacak 10 kişi bir araya geldik. Faydalı bir toplantı oldu…
Neticede şunu söylemek isterim:
İstanbul’dan olumlu intibalarla
Ankara’ya döndüm.
Şimdi Vecdet Hocayı Toplumda ne
kadar kişinin tanıdığı konusunda da bir şeyler söylemek istiyorum.
Evet, Vecdet Hocayı Toplumun çoğu
tanımaz ama Demokrat Parti’nin çoğu teşkilatları tanır. Zaten Merkez Sağ, bir
ayağa kalkarsa; bu camianın bile oyları yeter ve artarda…
Bu itibarla yeni kurulan Adalet
Partisi’ni ve Vecdet Hocayı Topluma yeterince tanıtmak; biz Yazarlara ve Merkez
Sağ camiaya gönül verenlere düşüyor…
Merkez Sağ; 1950 yılından
başlayarak, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğruyol gibi değişik adlar altında
kurulan siyasi partilerle doğrudan, ya da birkaç koalisyonla da olmak üzere 50
yıl gibi uzun bir süre Türkiye siyasetine damgasını vurmuş, bir siyası
oluşumdur.
Merkez Sağ, her zaman bütün
inançlara saygılı olmuş, Atatürk İlke ve İnkilapları ile Cumhuriyet değerleri
ve onu kuranlarla, hiçbir zaman bir sorunu olmamıştır.
Bazıları Adnan Menderes ve
Süleyman DEMİREL dönemini ve uygulamalarını eleştirirler.
Muhtemelen onlarında yanlışları,
hataları olmuştur.
Ama Merkez Sağ İktidarlar
döneminde şimdi olduğu gibi Türkiye; hiçbir zaman bölünüp-parçalanma noktasına
gelmemiş, kardeş kardeşe düşman olmamış, komşuları ile de dostane ilişkilere,
her zaman önem vermiştir ve Türkiye şimdiki gibi terör mağduru bir ülke haline,
hiçbir zaman gelmemiştir.
Ekonomik gelişmelere ve diğer
konulara girmiyorum…
Tabi ki Türkiye’nin daha üst
noktalara gelmesini hepimiz isteriz. Ama tüm bunlar, Türkiye’nin imkânları ile
de sınırlı.
Rahhmetli Süleyman DEMİREL’in şu
sözünü unutmamak lazım:
Elimizdeki
kumaşa göre, elbise dikebiliriz…
Eğer
Merkez Sağ canlanırsa, çoğu sorun çözülür…
Bu konuda Vecdet Hocanın
başlattığı girişimi çok önemsiyorum, Bu husus, Türkiye
için önemli bir fırsattır ve bu girişim
desteklenmelidir.
Zaten AKP ve onun lideri Tayyip
ERDOĞAN’ın parlatılıp, iktidara hazırlanması ve sonuç itibarı ile bu zor
günlere gelmiş olmamız ve AKP’nin 13 yıl gibi uzun bir süre iktidarda kalması
da
Merkez Sağın çökertilmesi
sonucunda olmuştur. Bu gibi konuları merak edenler, benim web sitemde yer alan;
Türkiye’nin Siyaseten Geldiği
Noktada Çözüm Önerileri başlığını taşıyan makale ile
7 Haziran’da ki seçim bildirgeme bir göz
atsınlar.
Malûmunuz olduğu üzere ben; 7
Haziran 2015 seçiminde Ankara 1. Bölgeden Bağımsız Milletvekili Adayı idim.
Yeniden
kurulan Adalet Partisi’ne ve onun Kurucu Genel Başkanına, başarılar diliyorum.
Türkiye
için hayırlı ve uğurlu olsun. 9 Eylül 2015 Çarşamba
Saygılarımla.
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder