AKP İKTİDARINI ZOR GÜNLER BEKLİYOR…!
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
Sevgili Anayurt Okurları, konunun
başlığından Sayın Başbakan Tayyib ERDOĞAN’ı zor günlerin beklediği sonucunu
çıkarmak, daha doğru bir yaklaşım olur. Zira AKP demek, Tayyib ERDOĞAN
demektir. Eğer Sayın Başbakan çok zorda kalır ve yara alırsa, AKP de dağılma
sürecine girer.
Günden güne ısınan iç siyaset ile,
çevremizde beliren bir savaş tehlikesi, ve en önemlisi de Hükümetin iç ve dış
politikada Amerika Birleşik Devletleri’nin güdümünde olması, böyle bir
politikanın muhtemel olumsuz sonuçları, bizlere yakın bir gelecekte Türkiye de
önemli olayların yaşanacağının sinyallerini vermektedir. Böylesi bir durum AKP’nin
de sonunu hazırlayacaktır.
Ben, 4-5 ay içerisinde siyasal yaşamımız
da, meydana gelecek önemli gelişmeler konusunda ki ön görülerimi sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Öyle anlaşılıyor ki, yaşananlar ve
yaşanacak olanlar göz önünde bulundurulduğunda, Devletin, ve Hükümetin başında
bulunanların siyasal hesaplarını da, altüst edecektir. Buna göre ne Sayın Recep
Tayyib EDOĞAN, Cumhurbaşkanı, ne da Sayın Abdullah GÜL Başbakan olamayacaklardır. Tabi bu arada,
Sayın Bülent ARINÇ ın başbakanlık hayalinin başlamadan bittiğini de söylemek
lazım
MUHTEMEL SİYASİ OLUŞUMLAR
Adalet ve Kalkınma Partisi AKP ile,
Cumhuriyet Halk Partisi CHP nin içindeki kaynamalar göz önünde bulundurulursa,
yakın bir gelecekte bu 2 Partiden bazı milletvekillerinin ayrılarak, yeni bir
siyasi oluşum, ya da oluşumlar ortaya
çıkacağını düşünüyorum
AKP nin içinde Doğruyol ya da,Demokrat
Parti kökenli epeyce milletvekilinin olduğunu biliyorum. Bu milletvekilleri
ile, CHP den ayrılanlar, Mecliste bir grup oluşturabilir
Partilerinden ayrılacak milletvekillerinin
kimler olduğunu ve sayılarını şimdiden kestirmek zor. Ama ,AKP içinde
yöneticilerden memnun olmayanlarla, gidişattan Ülkemiz adına kaygı duyan
milletvekilleri ile,yeni oluşuma destek veren, ya da doğrudan katılacak
olanlarla, muhtemel oluşumun sanılandan daha büyük olacağını sanıyorum. Aslında
toplumda da bu yönde bir beklenti var.
Muhtemel oluşumun; Mecliste Demokrat
Parti adına grup kurmakla başlayacağını söyleyenler de var.
Eğer bu husus doğru çıkar sa, gelecekteki
İktidar adayının Demokrat Parti olduğunu söyleyebiliriz.
Bu husus doğru olsa bile, Demokrat Parti
yönetiminin ,Halkımıza yeni plan ve projelerle bir umut olduğunu ortaya koyması lazım
Büyük çoğunluk, Partilerin iş üretmek
yerine, birbirlerine laf yetiştirmelerinden, ve ortamı germelerinden son derece
rahatsız.!
MUHTEMEL BİR ERKEN GENEL SEÇİM.
12 Haziran 2011 Milletvekili
Seçimlerinden hemen sonra yazdığım yazıda, ortaya çıkan tabloya bakarak,
bilhassa da dış güçlerin; başta Amerika Birleşik Devletleri, ve Avrupa Birliği
Devletlerinin taleplerini, bu siyasi tablo ile karşılamanın mümkün
olamayacağından, üçüncü AKP Hükümetinin normal süresini tamamlayamadan erken
bir genel seçime gidileceğini yazmıştım. Zaman olarak ta, 2013, ya da 2014
Yılını işaret etmiştim.
Benden sonra, özellikle de
şimdilerde bazı köşe yazarları da,erken bir genel seçimi dillendirmeye
başladılar
AKP NİN NİYE ÇÖKÜŞTE OLDUĞUNUN İŞARETLERİ
1-Bazı
milletvekillerinin AKP den ayrılmak
istemelerinin nedeni, partilerinin inişte olduğunu görmelerindendir
Eğer Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı olmakta
ısrar ederse, ,AKP den kopmalar hızlanır, ve parti dağılır. Sayın Turgut ÖZAL ın, ve Sayın Süleyman DEMİREL in
Cumhurbaşkanı olmaları ile,Anavatan Partisi ile, Doğruyol Partisinin
dağılmaları bu hususta canlı örneklerdir.
2-Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL ile,
Başbakan Sayın Recep Tayyib ERDOĞAN arasındaki rekabet
Tepedeki bu
iki insan arasında bir rekabet olduğu, önceden de biliniyordu. Ama, futbolda
şike cezalarının indirimini öngören yasanın Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL
tarafından veto edilmesi ,bu rekabetin varlığını, ve boyutunu ortaya koydu.
Veto edilen kanunun, Mecliste yeniden
oylanması sırasında AKP den 74 fire verilmesi, başka bir güç odağının varlığını
da ortaya koydu. Bu güç kaynağının, GÜLEN Cemaatinin Başkanı Fethullah GÜLEN
olduğu ortaya çıktı
Tepedeki iki kişi arasındaki rekabete, şimdi
birde üçüncü kişi eklendi, ve işler daha
da karışık hale geldi. Anlaşılan odur ki, Fethullah GÜLEN ile ters
düşüldüğünde, AKP de her an deprem yaşanabilecek
Fethullah GÜLEN in, Cumhurbaşkanı Sayın
Abdullah GÜL ü desteklediği anlaşıldı .İngiltere Kraliçesi Elizabeth in de,
Sayın GÜL ü desteklediğini biliyoruz. Buradan, dış destek açısından Sayın
Abdullah GÜL ün, Sayın Tayyib ERDOĞAN a nazaran daha avantajlı olduğunu
anlıyoruz.
Fethullah GÜLEN, futbolda şike yasasında ceza
indirimini ön gören yasanın Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL tarafından veto edilmesi üzerine çok sinirlenen Başbakan Sayın Recep Tayyib
ERDOĞAN a cevaben şöyle dedi.: Başbakan ın rehabilitasyona ihtiyacı var
Rehabilitasyonun tedavi anlamına geldiğini
söyleyebiliriz. Fakat, Sayın GÜLEN in rehabilitasyondan kastı, Sayın Başbakan
ın geçirdiği ameliyatla ilgili değil.
Bu, başka bir anlamda….
Sayın GÜLEN in Başbakana çıkışını; Hoca sadece
kendi görüşünü aktarıyor diye de
anlamamak lazım. Aslında Amerika Birleşik Devletleri Yönetimi, Hoca aracılığı
ile, Sayın Başbakana bu vesile ile ihtarda bulunuyor da olabilir.
BAŞBAKANIN SAĞLIK
DURUMU
Başbakan Sayın Tayip ERDOĞAN ın beklenmeyen bir şekilde barsak ameliyatı
geçirmesi, sağlık durumunun daha önceden iyi olmadığı ihtimalini ortaya
çıkarıyor Resmen açıklanmıyor ama, hastalığın kolon kanseri olduğu söyleniyor
Sıkı bir tedavi ile hastalığın kontrol altında
tutulabileceğini kabul etsek bile, bundan sonrasında Sayın Başbakanın çalışma
temposunda mutlaka bir yavaşlama, bir düşüş yaşanacaktır
Türkiye gibi stratejik bir ülkede Başbakanın
sağlık durumu, özellikle de yabancılar açısından çok önemlidir Amerika Birleşik
Devletleri Başkan Yardımcısı Joe BİDEN in, Sayın Recep Tayip EEDOĞAN ı
evinde;hasta yatağında ziyaret etmesini bu açıdan değerlendirmek daha doğru bir
yaklaşım olur.
Sayın Joe BİDEN in korumaları Amerikalı
ajanlar, Başbakanın ameliyat olduğu hastanede, hastalıkla ilgili araştırmalar
yapmışlar.Bu itibarla, Sayın Joe BİDEN in ziyareıinin asıl nedeni de ortaya
çıkmış oluyor
Amerikalılar ,muhtemelen şimdiden Sayın Recep
Tayyib ERDOĞAN sonrasının senaryolarını, ya da yedek birisini düşünmeye
başlamışlardır bile
Başbakanın sağlık sorunları nedeni ile bir
süre işinden uzak kalması, çok yakınında olanların ilerisi için fırsat
kolladıklarını da ortaya koydu. Bunlardan bir tanesi Bülent ARINÇ… Sayın ARINÇ,
ben Başbakana biat etmedim diyerek,başbakanlık yarışında ben de varım demek
istedi. Ama, Başbakan işinin başına döndüğünde, bu çıkışından dolayı
Başbakandan özür dileyip, çarketti.
Bundan sonrasında Sayın ARINÇ, ve
yokluğunda Şike Yasasının ret edilmesine parmak kaldıran 74 AKP li
milletvekili muhtemelen aday bile
gösterilmeyecektir
Parti içindeki bu gelişmelerden, yakın bir
gelecekte AKP içinde bir hesaplaşma
döneminin başlayacağını söyleyebiliriz. Ama sonuç ne olursa olsun, Adalet ve
Kalkınma Partisi AKP bu gelişmelerden büyük yara alacaktır
ALMANYA DENİZ FENERİ DAVASINDA BASTIRIYOR….!
Basında çıkan haberlerden, Alman Hükümetinin
Sayın Tayyib ERDOĞAN için Kırmızı Bülten çıkarmaya hazırlandığını öğreniyoruz.Zira
Almanya da yaşanmış olan yardım paraları yolsuzluğunun Türkiye ayağında
Hükümet, özellikle de Başbakan Sayın Tayyib ERDOĞAN ın Birilerini ısrarla
koruduğunu biliyoruz.Almanya da Frankfurt Savcığı, esas sorumluların Türkiye de
olduğunu ısrarla vurguluyor. Hatta işin ucunun AKP ye, Sayın Başbakan a
dayandığı söyleniyor. Bu itibarla Alman Hükümetinin Başbakan Sayın Tayyib
ERDOĞAN için Kırmızı Bülten çıkarma
hazırlığı içinde olması, muhtemel sonuçları açısından çok vahim bir durum.
Şimdi bu hususu biraz açmaya çalışalım.
Eğer Başbakan, Deniz Feneri e.V davasında, Alman Savcığının taleplerine
duyarsız kalmaya devam ederse, yakalama emri çıkarılacak demektir. Kırmızı
bülten kısaca budur
Böyle bir durumda Sayın ERDOĞAN, ne Almanya
ya, ne de diğer Avrupa Birliği ülkelerine gidebilir.
Böyle bir karar, Sayın ERDOĞAN ın da sonu
olur ama,böyle bir utançı Ulus olarak nasıl taşıyabiliriz…!?
Saygılarımla,
(Anayurt Gazetesi 19 Aralık 2011
Pazartesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder