Türkiye'nin enerji sorunu ve çözüm önerileri (1)
Ahmet YALVAÇ
Eğer Bir Yerde Hidroelektrik Santrali; HES Kurmak
Gerekiyorsa İllaki Barajlı Tip
Mi Yapmak Lazım?
Burada önce, son zamanlarda sıkça gündeme gelen
hidroelektrik santralleri(HES) ile, bunların yapımına muhalefet eden yöre
halkının itiraz nedenlerine açıklık getirmek istiyorum.
Örneğin deniliyor ki İzmir BERGAMA da ALLENOİ santrali
yapılırsa Dünya mirası tarihi eserler su altında kalır. Doğrudur
burada sadece tarihi eserler su altında kalmaz, tarım alanları da yok olur.
Doğu KARADENİZ bölgesinde FIRTINA DERESİ’nin önü
setle kapatılarak barajlı bir hidroelektrik santrali(HES) yapılmak isteniyor.
Burası için deniliyor ki burada yetişen çok sayıda canlı ve
bitki türü var.Eğer buraya bir baraj yapılırsa çok sayıdaki bitki ve
hayvan türü yok olur. Bu yüzden Yöre Halkı burada HES
yapımına karşı çıkıyor.
Yukarda verdiğim iki örnekte de yöre halkını bölgelerinde
HES yapılmaması isteklerine bende katılıyorum. Örneğin Bergama Ege Bölgesindedir
ve Ege Bölgesinin önemli tarım alanlarından bir tanesidir. Ve Halkın karşı
çıkması yerinde bir harekettir.Tarihi eserlerinde su altında kalması
ise işin başka bir boyutudur.
Karadeniz Bölgesinde kullanılabilecek toprak son derece
kısıtlıdır. Örneğin RİZE nin
İkiz Dere Beldesi iki dağın arasında bulunuyor. Ortada İkiz
Dere diye adlandırılan bir çay akıyor. Suyun sağında ve solunda dar bir bölgede
yerleşim merkezi,vadinin bir yamacında yerleşim yerinin bir mahallesi,öbür
yamacında ise başka bir mahallesi.Vadinin yamaçlarında çay bahçeleri,daha
yukarılarda kısmen düz alanlarda mısır bahçeleri ve
patates bahçeleri…
İkiz Dere Beldesinde bir de kanal tipi HES var.Eğer
burada bir kanal tipi HES değil de daha fazla enerji elde etmek için İkiz Dere
Vadisi nin önüne set çekerek barajlı bir HES yapmak istesek o zaman
İkiz Dere Beldesi diye adlandılırılan bir yerleşim yeri ortadan
kalkar,çay ve mısır bahçeleri de ortadan kalkar.
Kaldı ki daha yukarılarda işaret ettiğim üzere
Karadeniz Bölgesi çok dağlıktır ve kullanılabilecek topraklar son
derece kısıtlıdır.Çoğu yerde mezarlık yapacak kadar uygun alan olmadığından
çoğu aileler bahçelerinin bir köşesine ölen yakınlarını defnetmek
zorunda kalıyorlar.Bu itibarla Karadeniz Bölgesin de bir HES yapılacaksa,bu
baraj tipinde olmamalıdır,bilakis kanal tipinde yapılmalıdır.
Hükümet yetkililerinin tarihi alanlarda ,tarım alanlarında
Karadeniz Bölgesin de olduğu gibi kullanılabilir toprağı çok sınırlı olan
bölgelerde baraj tipi HES yapımında ısrarcı olmamalıdır.Hükümetin bu bölgelerde
HES ısrarında;baraj tipinde dayatmasında özel sektörün çok enerji
üretmesi,daha fazla para kazanma talepleri yatmaktadır.
Şimdi bu izahlardan sonra gerek Bergama ALLENOİ de gerekse
Doğu Karadeniz de Fırtına Deresinde ve Karadeniz Bölgesinin diğer
yerlerinde de baraj tipi santraller yapmadan (HES), aynı
güçte hatta, daha büyüklerini yapmak mümkün.Bu benim önerim,benim
projem.Bu öneriyi ,bu projeyi kısaca anlatmadan önce Karadeniz
Bölgesin de kanal tip HES yapmanın daha uygun olacağını anlatmak
istiyorum.
Karadeniz Bölgesinde suyun menbaı ile, santral kurulacak yer
arasında kot farkı fazla olduğundan vadinin önünü setle
kapatmaya gerek yokdur. Suyun menbaından paralel bir hatla suyu santralin
yakınına taşır,su değirmenlerinde olduğu gibi max noktadan aşağıya,türbinlere
göndeririz.
Küçük ve orta ölçekli hidrolik santraller;HES ler için
barajlı tip yerine önerim,projem şudur:
Suyun düşüşe geçtiği nokta ile türbin arasındaki kot farklı
ne kadar fazla olursa o kadar çok enerji elde
ederiz.Şayet düşüşe geçen su miktarı ne kadar bol ve düzenli
olursa o derecede daha fazla enerji elde ederiz.Hareket noktamız bu.
Eğer isterse ALLENOİ de olsun,isterse
Fırtına Deresin de olsun,suyun menbaı ile santralı kuracağımız yer arasında
paralel bir hatla suyun gelmesini sağlar,santrali kuracağımız yerin yakınında
çapı;20-30-40-50.. metre vs,yüksekliği ise 50-60-70-80 …. 100-150 metre
yüksekliğinde… vs .Beton su kuleleri yapar,türbinlere suyu bu
kulelerden göndeririz.Bu yöntemle de tarihi alanlar,tarım toprakları
su altında kalmaz.
Yalnız bu yöntem barajlı tipe nazaran daha pahalı
olur;ama bir vadinin menbaına yakın noktalara kadar birden fazla su kuleleri
yapmak suretiyle rezerve edilen su miktarını ve dolayısıyla da elde edilecek
enerjiyi arttırmak mümkün.Pahalı olacağı için böyle projeleri devletin yapması
lazım.
Böyle bir projenin birçok detayı var.Ama ben böyle bir
santral görmedim ve bir yüksek mühendis olarak yapabileceğimi söylüyorum.Bu
nedenle benim projem ifadesini kulandım.Hollanda topraklarının büyük bir
kısmının denize set çekerek elde edildiğini unutmayalım.Yani Hollanda
topraklarının büyük bir kısmı deniz seviyesinin altında.
Su santrallerinin,kömür santrallerinin kurulması pahalı
yatırımlardır.Eğer özel sektör çok kazanacağını bilmezse,garanti altına almazsa
bu yatırımlara girişmez.girişemez.Onun için şu anda enerjinin pahalı
olması,yeteri kadar üretilememesi,yetkililerin yanlış özelleştirme mantığı ile
hareket etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Bir sonraki yazımda 37 adet küçük HES in heke ayrılmasıyla
(üretim dışı bırakılması) ,350 adet yaklaşık 1Mwh gücünde dizel jeneratörün
hurda fiyatına satılması konusundaki araştırmalarıma yer vereceğim
ve devam edeceğim.Böylece bu noktalara nasıl geldiğimizi,nasıl getirildiğimizi
ortaya koymaya çalışacağım.
Saygılarımla…
(ANAYURT GAZETESİ, 03 Aralık 2010 Cuma – ANKARA)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder